Başbakan Erdoğan'dan Değerlendirmeler

Başbakan Erdoğan, son zamanlarda sıkça ifade edilen 'silahlar sussun' tezini kabul etmediklerini belirterek, "Bizim tezimiz, 'silahlar sussun' değil.

Bizim tezimiz 'silahlar bırakılsın.' Çünkü, silah hiçbir zaman susmaz, susamaz. Silah bir tahrik unsurudur. Silah elinizde olduğu sürece herhangi bir yerde bir olayla karşı karşıya olduğunuzda gereğini yaparsınız. O silah sizi oraya zaten iter, teşvik eder. Ama silahların bırakılması konusuna gelince, biz orada varız" dedi.

Başbakan Erdoğan, Kanal 7 ve Ülke TV'nin ortak yayınında "İskele Sancak Özel" adlı programa konuk oldu. Erdoğan, bir milyona yakın insanın teröre karşı yürüyüş yapması yönündeki çağrılarla ilgili bir soru üzerine, bu tür bir eyleme sadece yardımcı olabileceklerini belirterek şunları kaydetti: "Bunlar sivil toplum kuruluşlarının çağrıları. Bu tür şeyler eğer şiddete yönelik olmayacaksa, sadece bir teröre karşı düşünce beyanı olacaksa o ayrı bir konu. Bunları biliyorsunuz, İspanya'da da yaptılar bu tür yürüyüşleri. Bunlar özgürlük noktasında onların en doğal, tabii hakkıdır. Bir milyonu toparlayıp böyle bir miting yapabiliyorlarsa ben kalkıp da 'niye böyle bir yürüyüş yapıyorsunuz' diyemem. Biz tamamen orada görevimizi yaparız. Nedir görevimiz? Bu tür bir organizasyona katılanların güvenliğini sağlamaktır. O güvenliği sağlarız. Yeter ki oraya katılanlar yani böyle bir toplantıyı, özgürlük, ileri demokrasi anlayışı içinde yapsınlar. Tüm 75 milyona bu çağrılarını yinelesinler. Buna sadece yardımcı oluruz, başka bir şey yapamayız." Başbakan Erdoğan, kendisine 'Ankaralılaştığı' yönünde eleştiriler olduğunun hatırlatılması üzerine ise, " 'Ankara şahsımı değiştirdi' gibi bir şeyi kabullenmem mümkün değil. Ben bu toprakların çocuğuyum. Mümkün olduğunca mütevazı çocuğu olarak yaşamımı sürdürmeye gayret ediyorum. Bu mütevazılık, özellikle yaşamımla, düşüncemle, oradan aldığım özellikle, terbiyeyle doğru orantılı" dedi.

Ankaralılaşmadığına dair bir örnek veren Başbakan Erdoğan, "4+4+4 kod bunlardan bir tanesidir. Buraya kolay gelmedik. İşte Ankara'nın zaten değiştiremediği kodlardan biri budur. Bu aslında, 'Ankaralılaşıyor' diyenlere en güzel cevaptır. Eğer Ankaralılaşmak gibi bir şey olmuş olsaydı 4+4+4'ü yapamazdınız" şeklinde konuştu.

Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarının statükoya teslim olmadığını, bunun da Ankaralılaşmadığın bir göstergesi olduğunu kaydeden Erdoğan, "Biz statükoyu nerede kırdık? Adaya danışmanımızı göndermek suretiyle kırdık. Oslo'ya göndermek suretiyle kırdık" diye konuştu.

"BİZİM TEZİMİZ; SİLAHLAR SUSSUN DEĞİL, SİLAHLAR BIRAKILSIN"

Başbakan Erdoğan, açıklamaları esnasında son zamanlarda sıkça ifade edilen 'Silahlar sussun' şeklindeki çağrıları da değerlendirdi. Erdoğan, 'Silahlar sussun' çağrısının yanlış olduğunu, gerçekte 'silahlar bırakılsın' çağrısının yapılması gerektiğini söyleyerek şu değerlendirmeleri yaptı: "Güvenlik boyutunda son zamanlarda bir şey gündeme geldi. 'Silahlar sussun.' Tabii bizim tezimiz, 'silahlar sussun' değil. Bizim tezimiz 'silahlar bırakılsın.' Çünkü, silah hiçbir zaman susmaz, susamaz. Silah bir tahrik unsurudur. Silah elinizde olduğu sürece herhangi bir yerde bir olayla karşı karşıya olduğunuzda gereğini yaparsınız. O silah sizi oraya zaten iter, teşvik eder. Ama silahların bırakılması konusuna gelince, biz orada varız. Ben Sayın Leyla (Zana) Hanım'a da aynı şeyi söyledim. Bu teklif ondan da geldiğinde dedim ki 'burada sussun yaklaşımı doğru bir yaklaşım değil. 'Bırakılsın' derseniz, bunu oturur konuşuruz. 'Asker, polis bıraksın' derseniz, böyle bir şeyin olması mümkün değil. Çünkü askerin de polisin de enstrümanı budur. Onunla askerdir, onunla polistir. Kim için? İnsanların huzuru için. Onların herhangi bir saldırıya, şuna, buna karşı olduğunda korunması içindir. Bunun olmasından daha doğal, daha tabii bir şey olamaz. Ne olur? Operasyonlar noktasında, operasyonlar sayıları adeta sıfırlanma noktasına gelir. Yeter ki bu tür olaylar olmasın. Zaten asker de polis de operasyon yapmaya çok çok meraklı değil. Ama hazır olmak zorundadır. Onun da görevidir." Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel'in bir gazeteye verdiği mülakatta, terör örgütünün lider kadrosunun peşinde oldukları yönündeki sözlerini de değerlendiren Erdoğan, "Ona strateji diyebiliriz, ona taktikler diyebiliriz. Çünkü bu tür hareketlerde, terörde lider konumunda olanları eğer ele geçirirseniz veya etkisiz hale getirirseniz, tabii ki onlarda dağılma süreci başlar. Belki bundan dolayı Genelkurmay Başkanımız söylemiş olabilir" dedi.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile