Bu insanların Türkiye'ye ne faydası olabilir

Başbakan Erdoğan’ın Denizli’de yaptığı konuşma şöyle:

Gittiğim hemen her ülkede Denizli'den dünyaya ulaşmış markalar karşıma çıkıyor. Bundan büyük gurur duyuyorum. Denizli'nin vizyonu ne ise Türkiye'nin vizyonu da odur. Biz büyük düşünüyoruz. Tarihimizden dolayı büyük düşünüyoruz. Kültürümüzden dolayı büyük düşünüyoruz. Dünyaya ufuk çizmiş medeniyetimizden dolayı büyük düşünüyoruz. Bu millete küçük düşünmek asla ve asla yakışmaz. Biz içimize kapanamayız. Biz kabuğumuza çekilip mahrumiyetlere boyun eğemeyiz. Dünyadaki gelişmeleri değişimi geriden izleyemeyiz. İşte biz 7,5 yıldır bunun mücadelesini veriyoruz.

TEDBİRLERİMİZİ İYİ ALDIK

Bizden önceki hükümette 21 tane banka fona devredildi. Bedelini kim ödedi benim vatandaşım ödedi. Şimdi hangi yüzle sizin karşınıza çıkıyorlar. Şu anda krizi aşan, krizin etkilerini geride bırakan nadir ülkelerden biriyiz. 2010 Yılı ilk çeyreğinde Türkiye ekonomisi yüzde 11 büyüyerek dünyada 4, Avrupa'da ilk sırada yer aldı. Biz en son işsizliği 2,9 puan düşürdük ve yüzde 12'ye kadar çektik. Daha da düşeceğiz. Niye yere sağlam basıyoruz. Tedbirlerimizi iyi aldık. Dünyada işsizliğin olmadığı bir ülke yok. Çıkıyorlar sıkılmadan, utanmadan işsizlerin hali ne olacak? Üniversite mezunlarına bile iş sözü verilemez. Bunu hiçbir devlet demez. Üniversiteyi bitiren gider işi arar bulur. Bu her yerde böyledir. ABD'de işsizlik yüzde 10'a dayandı. Dünya birincisi bu ekonomide ne oldu? Ver cevabını! Bana bir tane işsizliğin olmadığı ülke gösterin. Ne dediler bazıları, IMF'siz yapamazsınız dediler. 2,5 yıldır biz IMF'siz yapıyoruz. Bizden önce MHP, DSP, ANAP IMF'den 30 milyar dolar borç aldılar ve bize 23,5 milyar dolar borçla devrettiler. Şu anki borcumuz ne7,5 milyar dolar biz ödüyoruz biz.

TÜRKİYE'DEN ÖVGÜ İLE SÖZ EDİLİYOR

Merkez bankasının kasasında biz geldiğimizde ne vardı biliyor musunuz 26,5 milyar dolar vardı şimdi 75 milyar dolar var. Yolsuzluğun olduğu bir iktidar bunları yapabilir mi? Biz hem borçlarımızı ödüyoruz hem de kasamızı dolduruyoruz. Şuanda tüm dünyada Türkiye'nin ekonomik büyümesi izleniyor, tüm dünyada Türkiye'nin başarısından övgü ile söz ediliyor.

Bizden önce devlet borçlanırdı yüzde 63 faizle şimdi yüzde 7-8 ile borçlanıyoruz. Bu güvenle oldu. Bu iktidara güven var artık. Onun için EVET. 7,5 yılda sadece ekonomi büyümedi, itibarı, etkinliği ve gücünü büyüttük. Bugün küresel kriz konusunda tezlerini cesaretle savunan bir Türkiye var. Huzurlarınıza gelirler ama bugün burada ayrıldıktan sonra biraz değineceğim sizden de ricam kapı kapı dolaşacaksınız. Anlatacaksınız. Duyanlar, bilenler duymayanlara bilmeyenlere anlatacağız. Size inanıyor, güveniyorum ve 12 Eylül akşamı da inşallah sandıklardan hep birlikte EVET diyoruz.

BU İŞ VİZYON İŞİDİR

Ben buraya Aydın'dan geldim. Orada toplu bir açılış töreni yaptık. Merhum Adnan Menderes'i bir kez daha yad ettik. 1950'li yıllarda dönemin ABD Dışişleri Bakanı bizim Mısır Büyükelçimiz ile görüşüyor 'Türkiye'nin Ortadoğu siyaseti nedir diyor. Bizim büyükelçi bilmiyorum diyor. Merhum Menderes Büyükelçi'nin bu ifadelerini duyduğunda acıdan kıvranıyor. O andan itibaren Türkiye'yi bir dünya ülkesi yapmak, bölgede etkin bir ülke haline getirmek için yoğun çaba sarf ediyor. İktidara geldiğimizde manzara maalesef böyleydi. Gündemi belirlenen bir Türkiye vardı. Biz Türkiye'yi elimize aldık ve gündem belirleyen bir konuma yükselttik. Bu iş vizyon işidir, bu iş yürek işidir.

Milliyetçiliği şehitleri istismar etmek zannediyorlar. Milliyetçiliği kışkırtma tahrik zannediyorlar. Hakaret etme, sövme zannediyorlar. Milliyetçilik ülkeye bir ufuk çizebilmek bir vizyon belirlemektir. Milliyetçilik tarih şuuruna millet şuuruna sahip çıkmaktır. Halkına vatanına hizmet etmektir. Milliyetçilik Türkiye kazanacaksa biz kaybetmeye hazırız diyebilmektir.

Milli birlik ve kardeşlik projesine karşı çıkmak, çözümsüzlüğü çözüm gibi göstermek milliyetçilik değildir, polis otosunu yakmak milliyetçilik değildir. Kimlerin istismarcı olduğunu benim milletim çok iyi görüyor. Biz ülkemizde, Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Boşnakıyla velhasıl biriz beraberiz bütünüz.

Ayrımcılık yok biz etnik milliyetçiliğe hayır diyoruz. Biz bölgesel milliyetçiliğe hayır diyoruz vatan topraklarının Türkiye olarak bütünlüğüne evet diyoruz. Farkımız bu. İşte şurada sadece Denizli'de 25 Vakıf eserinin onarımını gerçekleştirdik. 680 Yıllık Karasungur Camii'ni biz restore ettik.

BU İNSANLARIN TÜRKİYE'YE NE FAYDASI OLABİLİR

TBMM'de 411 oyla değiştirilen Anayasa Değişikliği'ne MHP evet dedi beraber çıkardık, şimdi MHP ile birlikte çıkarttığımız CHP AYM'ye götürdü. O sıkıntıyı ortadan kaldıracak bugünkü düzenlemeye MHP şimdi de Hayır diyor. CHP, MHP, BDP, YARSAV ve terör örgütü hepsi de şuanda hayır diyor. Ya o zaman samimi değillerdi ya da şimdi samimi değiller. Şuan ki MHP yönetimi asla ve asla MHP tabanının hassasiyetlerine sahip çıkmıyor. MHP üst yönetimi MHP'ye gönül vermiş kardeşlerimin istek, arzu ve hissiyatlarını dikkate almıyor. Kendi arkadaşlarına zavallı diyecek kadar uşak diyecek kadar burada ağzıma alamayacağım hakaretler edecek kadar gözleri kararmış durumda. Bu üsluptaki insanların Türkiye'ye ne faydası olabilir?

Bakınız bu proje AK Parti projesi değil. Bu Recep Tayyip Erdoğan projesi değil, burada iki seçenek var. Ya darbe Anayasası'na Evet diyeceksin ya da milletin Anayasasına evet diyeceksin. Bunlar ne yapıyor? Milletin anayasasına hayır darbe anayasasına evet diyor. Onun için 12 Eylül'e kadar durmak yok yola devam. Çok çalışacağız. Onun için Denizli'de MHP'ye gönül veren kardeşlerim ellerini vicdanlarına koysunlar. En derin şekilde en ağır şekilde bu acıyı çekenler var. Ben bu acıyı çekenlerin tüm yakınlarının buna zaten bu değişikliğe evet diyeceğine inanıyorum. 27 Mayıs'ları 12 Mart'ları gören bilen okuyan yaşayan herkesin gür bir sesle demokrasiye, özgürlüklere, milli iradeyi zaafa uğratan bu tür şeylerin yaşanmaması için evet diyeceğine inanıyorum.

İDEAL OLANA ULAŞMAK İÇİN ADIM ATIYORUZ

Bu oylamada AK Parti'nin icraatlarına değil, kendi geleceğimize oy vereceğiz. Onun için CHP MHP, BDP, diğer partilere oy vermiş kardeşlerimin de meseleye kendileri için, çocukları için, gelecekleri için vicdan muhasebelerini yaparak sandığa gitmelerini özellikle rica ediyorum. Bu değişiklik yeterli değil diyenler var doğru. İşte o yeterli olan Anayasa değişikliğini yapmak için şimdi kapıyı açıyoruz. İşte bu değişiklik bizi tatmin etmiyor. 12 Eylül'de gerçekleşecek bu değişim adeta bir zihniyet devrimi olacaktır. Yeni bir dönemin kapılarını aralayacaktır. Göreceksiniz Türkiye bu anayasa değişikliği ile farklı bir sürece girecek. Demokrasi yolunda, hak ve özgürlükler noktasında çok farklı bir noktaya gelecek. Türkiye'nin büyümesi, kalkınması ivme kazanacak. Belki ideal olana ulaşmıyoruz ama ideal olana ulaşmak için adım atıyoruz