Başbakan Erdoğan, Türkiye-Yunanistan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi Toplantısı'nın ardından Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu ile ortak basın toplantısı düzenledi.
Yaptığı açıklamanın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Erdoğan, ''Ege'nin barış denizi olması konusunda silahlanmanın aza indirgenmesi yolunda herhangi bir adım atıldı mı?'' sorusuna şu yanıtı verdi: ''Ege'de uçakların adeta bir bombardıman uçağı olarak bombaları muhafaza şeklinde uçmasını biz artık istemiyoruz. Bunlar bağlı olmasın, diyoruz. Eğer tatbikat yapılacaksa bunlarsız uçsunlar diyoruz. Dolayısıyla bunlar barışın adeta bir simgesi olsun. Zaman içerisinde bunlar hiç uçmasın. Bu hale geliyoruz. Bunu başaralım."
"SAVUNMA SANAYİ YATIRIMLARI YOKSUL HALKIN REFAHINA HARCANABİLİR"
Savunma sanayine yapılan yatırımlarım ülke refahı için harcanabileceğini belirten Erdoğan, "Savunma sanayine yönelik karşılıklı olarak atılan bu adımların hepsi bizi farklı alanlarda yapacağımız yatırımlardan alıkoyuyor. Yani birimiz yapalım, birimiz yapmayalım diye bir şey olmuyor. Bu gerçekleri ben çok açık net konuşmayı severim, açık konuşuyorum. Oralara yapılan bu yatırımlar eğitime, sağlığa yapılabilir. Bu yatırımlar ülkede kişi başına milli gelir olarak yoksul insanlara aktarılabilir." ifadelerini kullandı.
Sensinot Meclisi konusuna da değinen Başbakan Erdoğan, "Bunun yanında önemli olan bir diğer adım, ülkemizde Lozan ile bağlantılı olan adımlar var biliyorsunuz. Sensinot Meclisi olayımız var. Bu konuyla ilgili attığımız adımlar var. Ben bunu değerli dostuma, meslektaşıma da söyledim. Kendilerinin de bu noktada bir girişimi oldu. Sensinot Meclisi'nin Türk vatandaşlarından oluşması lazım. Ama şu anda tabii Türk vatandaşlarından oluşmuyor. Dolayısıyla 'Türk vatandaşlığına müracaatla biz bu sorunu çözelim' dedik. Şu anda müracaatları aldık. Öyle zannediyorum ki önümüzdeki bir iki hafta içinde bu sorunu çözmüş oluruz. Dolayısıyla Lozan'ın gereği olan noktaya da gelmiş oluruz." Dedi.
"BATI TRAKYA'DA SEÇİLMİŞ MÜFTÜ OLMASI LAZIM"
Başbakan daha sonra şöyle devam etti: "Aynı şekilde Batı Trakya'da da seçilmiş müftü yok. Atanmış müftü var. Burada seçilmiş olan müftü olması lazım. Bu konuda biz özellikle Yunanistan'ın aynı şekilde yaklaşımını bekliyoruz. Diyoruz ki seçilmiş olan müftüyü Yunanistan Hükümeti onasın. Ve bu şekilde de oradaki vatandaşlarımız huzur içinde olsunlar. Eğer bazı sıkıntılar varsa bunların da zaten oturulup konuşularak giderilmesi mümkündür. Şu bir gerçek, nasıl ki patriği seçme hakkını kendimizde bulmuyorsak, aynı şekilde de oradaki Müslümanların dini liderlerini tabii ki Yunan Hükümetinin seçmemesi gerekir. Bu ciddi bir yanlıştır diye düşünüyoruz ve bunun da giderilmesi gerekir diye inanıyoruz. Bu konuyu oturup konuşup süratle neticelendirmemiz lazım.''