İŞTE ERDOĞAN'IN KONUŞMASI
AK Parti hükümetinin sarsılmaz duruşu sayesinde millet iradesine yönelik her türlü müdahale etkisiz kaldı. Meclisimiz çok büyük bir dirayet ve sağduyu örneği sergiledi.
Bu sayede demokrasimiz çok büyük güç kazandı. Geçmişte TBMM'ye ve demokrasiye yönelik müdahaleler yasama yütürme ve yargı arasındaki uyumu bozmuş ve bu durumu tartışmaya açık hale getirdiler.
Bugün 8 yıl öncesine kıyasla çok daha güçülü millet iradesini ve demokrasiyi çok daha önemsemiş bunun gereğini yerine getirme konusunda çok daha kararlı bir meclise sahibiz. Türkiye'de demokrasi güç kazandıkça siyaset kurumunun da meclisinde güveni artıyor.
HİÇ BİR KURUM TBMM ÜZERİNDE OLAMAZ
Hiç bir kurumun bu meclisin üzerinde olamayacağı yine bu 8 yılda her fırsatta ortaya konmuştur. En önemlisi de demokrasi dışı oluşumların, hukuk dışı örgütlenmelerin, çetelerin bu aziz meclise istikamet veremeyeceğiz bizze bu AK kadro tarafından kararlı şeklide ifade edilmiş bununda gereği yerine getirilmiştir. Meclisimiz toplumun talep ve beklentilerini karşıladıkça milletimiz de Meclisi'ne daha fazla güveniyor.
Biz gazi ve kurucu bir meclis devr aldık gelecek nesiller güçlü kalkınmış itibarlı bir ülkenin kalbi niteliğinde bir meclis bırakacak olmanın gururunu yaşıyoruz. Ülkemizin itibarıyla birlikte bu yüce meclisin itibarını da korudğunuzu için sizlere teşekkür ediyor saygılarımı sunuyorum.
TBMM'NİN 90 YILLIK MAZİSİNDE NADİR GÖRÜLEN BİR DURUM
Dikkatinizi bir noktaya çekiyorum TBMM 22. dönemde ve bu dönemde 5. yasama yılında da çalışıyor bu meclisimizin 90 yıllık mazisinde nadir görülen bir durumdur. Bizden önce Meclis 4. hatta 3. yasama yılını tamamlayamadn erken seçime gidiyordu. Biz ise Türkiye artık seçimlerin zamanında yapılmasına alışmak zorundadır diyerek TBMM'yi çalıştırdık ve her günümüzü her anımızı millete adadık. Muhalefetin önemli konuları seçim sonrasına haval etme alışkanlığına karşı seçime birgün bile kalsa meclisin vazifesini yerine getirmekten birgün bile geri kalmayacağını gösterdik.
Değerli arkadaşlarım ben anaysa değişikliği sürecinde her fırsatta sizlere gerçekleştirdiğiniz bu büyük reform için şükranlarımı sunmuştum. Sizler üzerlerinize düşeni yerine getirdiniz. Milletin emanetine sahip çıktınız. Genelkuruldan değişikliği geçirerek milletin taktirine sundunuz. Büyük fedakarlıklarda bulundunuz.
Her zaman yaptığınız gibi milletimizle gönül diliyle konuştuk. 12 Eylül sonrasında çeşitli vesilelerle sizlere teşekkürlerimi iletmiştim ama bugün Anayasa değişikliğinin asli mimarları olan siz değerli milletvekillerine bir kez daha teşekkür ediyorum.
BÖYLE SULULUK OLUR MU?
TBMM önünde yoğun bir çalışma gündemi bulunuyor. Tabi bu arada ilginç gelişmeler şahit oluyoruz. Hep birlikte 26 maddelik paketi geçirirken Muhalefet hep şunu söyledi; 'bu telaş niye' dedi 'seçim yaklaştı' dedi 'bunu 2011 seçimlerinden sonra yapmamız gerekir' dedi. Milletvekili arkadaşlarını oy kabinine dahai göndermediler ve o gün oy kabinine arkadaşlarını göndermeynler tüm türkiyeyi dolaşarak vatandaşı nasıl hayır dedirteceğiz diye uğraştılar. Şimdi 2011 seçimlerinden önce anayasayı değiştiririz diyorlar. Kendi partilerinin tüzüğünü 2011 seçimlerine kadar değiştiremeyeceklerini söyleyenler anayasa değişikliğini nasıl yapmayı planlıyorlar böyle sululuk olur mu?
Bunu Anamuhalefetin genel başkanına söyledim önünüze dedim öyle bir kelime gelir ki o kelime sizin haftalarınızı alır. Onun için oturalım konuşalım ve 2011 sonrasına hazırlıklarımızı yapalım dedik.
BAŞÖRTÜ SORUNUNU ORTADAN KALDIRALIM
Bizim aldığımız oy ne olursa olsun parlementoda temsilimiz ne olursa olsun gelin hepimiz aynı miktarda görevlendirmeleri yapalım hemen Anayasa uzlaşma komisyonunu kuralım çalışarak yeni Anayasa'mızı oluşturalım. Buna biz hazırız. Fakat şu anda hazırlanmış olan mesela bir iç tüzük var gelin hemen onu gözden geçirelim. Koy bir kenera bak meydanlarda başörtü, başörtü diye dolaştın 3 maddelik bir konu hadi hemen görevlendirmeni yap talimatını ver bende yapayım hemen diyanet başkanlığımızı da katalım ve birlikte yapılan çalışmayla şu başörtü sorununu ortadan kaldıralım..
Bunu sağa sola çekmeye gerek yok. İstismara gerek yok, Pakistan'dan, İran'dan örnek vermeye gerek yok, Başörtüsü takmayana sen niye askılı giyorsun diyo musun? Bırak nasıl giyiorsa öyle giysin. Asıl demokrasi bu özgürlükle bu. Ama bakın şu anda bu konuda bile kendi içlerinde birbirlerine girdiler veremezler kararı. Bakın biz hep söyledik eğer dürüst davranıyorsanız siz lokomotif olun biz vagon olalım. Bizim derdimiz bağcıyı dövmek değil üzüm olalım. Yeterki şu işi çözelim ama ona da kılıf uydurmayın gelin bu işi halledelim...
Aynı şeyi iç tüzük içinde söylüyorum hemen bir problem kendiside problem olduğun kabul ediyor. Otursun arkadaşlar tekrar bir gözden geçirsinler nerede eksik var nasıldır hemen üzerinde çalışmayı yapalım işi bitirelim...
Değerli kardeşlerimi, muhalefet partilerinin 12 Eylül halk olyması öncesindeki siyaset tarzlarını yeni dönemde sürdürmeyeceklerini ben temenni ediyorum. En azından ben umudumu dile getiriyorum.
Biz artık yeni yasama döneminde farklı bir üslup ve söylem bekliyoruz. Biz bu yeni yasamadöneminde daha fazla tutarlılık daha fazla ilkeli siyaset görmek istiyoruz. Biz bu meclis çatısı altında miletitimiz temsil ediyor. Milletimizn emanetini taşıyoruz. Biz ikbal beklentisi içerisinde değiliz. Biz bu ülkenin meselelerlini çözmek derdindeyiz.
Milletin yararına olacak hiç bir konuda geri adım atmayız. Her türlü sorunun çözüm yerini TBMM olarak görüyoruz. AK Parti olarak hiç bir zaman uzlaşmadan kaçmadık bu yeni dönemde de kapılarımızı sonuna kadar açık tutacağız.
Komisyonlarda genel kurul çalışmalarında yine yapıcı bir dil kullacak ve yine sağduyuyu ön plana çıkaracağız. Beklentimizi muhalefet partilerini ve milletvekilllerinin de bu anlayış içerisnde olmasını bekleyeceğiz. Hiç bir zaman muhalefet bizden hakaret duymayacaklar.
Uyum yasaları ile birlikte meclisimizin gündemine gelecek önemli bir konuda biliyorsunuz bütçe müzakereleri.
Bu sürecin ardından Mart ayı itibariyle genel sçeim sürecine girmiş oluyoruz. Genel seçim için en uygun tarihin Haziran ayının ilk haftası olarak düşünüyoruz. Tabi ki YSK'nın resmi takvimi ilan etmesi durumunda çalışmalarımızı başlatacağız.
Biz 12 Eylül akşamından itibaren bu noktada zaten çalışmalarımıza başladık. Önceki hafta genişletilmiş il başkanları toplantısında teşkilatımıza hazırlıkların başlatılması yönünde talimatımızı vermiş bulunuyoruz.
Biz daha önceki seçim süreçlerinde olduğu gibi bu sçeim sürecinde hizmetlerimizle eserlerimize milletimizin karşısına çıkacağız. Bugünew kadar iş ürettik iş üretmeye devam edeceğiz.
Şu ana kadar bitmiş ama açılışını bekleyen yüzlerce eserimiz var. Muhalefet ne diyor bir bitmiş eseri 4 kez açıyorlar. Ayıptır biz de o kadar eser varki bizim onları açmaya ne zamanımız ne de takatimiz yetmez. Biz uydu aracılığı ile yapıyorzu açılışlları.
Bi takılsalar bizlere bu ülkenin heyecanını görecekler. Türkiye'nin 4 biryanında şantiyeler nasıl çalışıyor bir görseler bunları şaşıracaklar. Biz projelerimiz üzerinden hedeflerimiz üzerinden konuşacak Türkiye'ye kazandırdıklarımızla birlikte kazandıracaklarımızı aktıracağız.
Değerli, arkadaşlar, bu noktada yeni Anayasa çalışmalarının seçim sürecinin önemli bir gündem maddesi olacğaını görüyorum. Biz birilerinin yaptığı gibi manevra olsun diye gündemi işgal etmek için, göz boyamak için değil milletimize verdiğimiz sözün arkasında durmak için yeni anayasa çalışmalarınıa başlattık.
Yeni Anayasa beyanının sçeim sonrası yapılacağı konusunda verilmiş sözümüz TBMM'nin takvimine bakılarak yapılmıştır. Seçim sonrasında yeni bir Anayasa'yı uzlaşma ile yapalım. Seçime kadar olan süreyi çok iyi değerlendirmeliyiz. Siyaset ilkeler üzerinde yapılır. Önümüzdeki süreç siyaset adına bir kez daha samimiyetlerin test edileceği bir süreç olacaktır. Başta üniversitelerimiz önündeki başörtülü kızlarımız için muhalefetin verdiği sözlerin arkasında durmasını bekliyoruz.i Bunu sadece biz değil kamuoyu bekliyor millet bekliyor. Bu sözler tutulrsa millet kazanır, siyaset kazanır, siyasetçi kazanır.
Yoğun bir halk oylaması sürecinin ardından ekonomide yaşanan sevindirici gelişmelerle birlikte dış politikada da yoğun bir sürecin içne girmiş bulunuyoruz. Atlantik konseyi tarafından düzenlene 2. karadeniz enerji ve ekonomi forumuydu.
Dün bulgaristana günü birlik bir ziaretimiz oldu başbakan sayın Borisov ile başbaka bir görüşmemiz oldu. Değerli arkadaşlar Avrupa Birliği sürecimizi yeniden değerlendirme imkanımız olacak. Almanya'ya hareketimiz öncesinde Çin Başbakanı'nı ülkemizde ağırlayacağız. Suriye ile hayata geçirdiğimiz yüksek düzeyli stratejik işbirliği konseyinin ikinci bakanlar toplantısı için 12 bakanımız Suriye'deydi. Daha önce konseyin başbakanlar düzeyindeki toplantısında Suriye ile 50 anlaşmaya imza atmıştık.
Gemilerimiz artık tamamen Türk mühendistler tarafından tasarlanıyor ve imal ediliyor. Gemilerimizin silah atış teknolojileri ise yine milli kuruluşumuz olan ASELSAN tarafından geliştiriliyor.
Türkiye'nin mühendistleri tersaneleri kuruluşları kendi ihtiyaçlarını üretiyor.
Savunma sanayimizn cirosu biz iktidara gelmedne önce 1 milyar Dolar'dı 2009 sonunda bu 2.4 milyar doları yakaladı.. İnşallah bu yıl sonu itibariyle 3 milyar dolara ulaşacağız.
Türkiye'de ilk kez kendi milli piyade tüfeğimiz tasarladık 2011 de seri üretime geçiyoruz. Artık askerlerimiz kendi ürettiğimiz silahları taşıyacak. Yine tamamen kendi imalatımız olan ANKA adını veridiğimiz insansız hava aracının prototip üretimine de başladık. Bunun yanında ATAK adı altında ilk milli helikoptelerimizin üretimine başladık. GÖKTÜRK adını verdiğimiz türk istihbarat mühendisletince yapılan çok önemli bir uydu 2012 yılında uzaya fırlatılıyor.
Yatırımcı istikrar ve güven ortamında yatırımlarına hız verir. Üretici daha bir şevkle çalışıyor. İstikrar ve güven zemininde demokrasi gelişiyor. Ekonomi gelişiyor. Dış politikada elimiz gelişiyor. İstikrarı, güven zemininin en sıkı şekilde muhafaza ederek biz yolumuza devam edeceğiz. Türkiye'ye 8 yılda ilkleri yaşattık inşşallah yeni dönemde ilkleri yaşatacağız. Bir kez daha yeni yasama yılının sizlere hayırlı olmasını diliyor. Hepinizi saygı ve sevgi ile selamlıyorum... Sağolun var olun Allah yar ve yardımcımız olsun....
