Başbakan Erdoğan Gümüşhane‘de

Beraberinde Devlet Bakanı Faruk Nafiz Özak, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, Sağlık Bakanı Recep Akdağ ve Enerji Bakanı Taner Yıldız ile Gümüşhane‘ye gelen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Zafer Meydanı‘nda partisince düzenlenen seçim mitinginde konuştu. Erdoğan, konuşmasında 29 mart seçimleri öncesinde Gümüşhane‘ye gelmeyi, Gümüşhanelilerle bir arada olmayı çok arzu ettiğini hatırlatarak ‘‘Merhum Muhsin Yazıcıoğlu‘nun vefatı nedeniyle bu ziyareti gerçekleştiremedik. Nasip, kısmet bugüneymiş ama hiçbir

zaman Gümüşhane gönlümüzden çıkmadı. Bugün 12 eylül halk oylamasında yüzde 78.5 gibi çok yüksek bir oy oranıyla büyük Türkiye‘ye, demokrasiye, hukukun üstünlüğüne verdiğiniz destekten dolayı sizlere hem teşekkür ediyor, bir taraftan da 12 hazirana hep birlikte hazırlanıyoruz. Biz 29 mart seçimlerinde Gümüşhane‘de sizlerle kucaklaşamadık ama geçtiğimiz ay İstanbul‘da yaşayan Gümüşhaneli kardeşlerimle buluştuk ve hasret giderdik. Tabii size oradan selamlar gönderdim‘‘ dedi.

Gümüşhane‘nin kendisinde unutulmaz bir hatırası olduğunu ifade eden Erdoğan, ‘‘14 ağustos 2001‘de partimizi kurduk ve yollara revan olduk. İl il Türkiye‘yi dolaştık. Milletimizle kucaklaştık. Gece yarısı otobüsle hiç unutmuyorum, Gümüşhane‘den Trabzon‘a ulaşmaya çalışırken yolda bir grup teyzenin ehramları içinde bekleştiğini gördük ve durduk. Otobüsümüzü durdurduk. Oradan geçeceğimizi öğrenmişler. Saatlerce bizi yol kenarında, evlerinin bir kısmında, damlarında, balkonlarında bizi beklemişler.

Kendileriyle sohbet ederken ikram ettikleri kömelerin de tadına baktık. İşte o gün bu gün muhabbetle başlayan bir yolculuk bu. Bugünlere ulaştı. O gün sizlerin hayır duasıyla bu yola çıktık. Emanetinizi yere düşürmedik. Sizlere mahcup olmadan bugünlere geldik‘‘ diye konuştu.

Gümüşhane‘nin yetiştirdiği alim, müderris, mutasavvıf Ahmed Ziyaeddin Gümüşhanevi‘yi rahmetle yad eden Erdoğan, ‘‘Diyor ki Gümüşhanevi hazretleri, ‘Esas olan hizmettir. İnsan hizmet ettikçe himmete mazhar olur, izzet bulur, hem dünya hem ahiret saadetine erişir.‘ İşte biz sizlere hizmet ettikçe himmet buluyoruz, izzet buluyoruz. Biz 8.5 yıldır bu anlayışla sizlere hizmet üretiyoruz. Dua eden teyzelerimizin, gözleri umutla parlayan çocuklarımızın, yoksulların, garip gurabanın, öksüzün yetimin emanetini

üzerimizde taşıyoruz‘‘ şeklinde konuştu.

"Çıraklık dönemimizin, kalfalık dönemimizin eserleri ortada" diyen Erdoğan "Şimdi 12 hazirandan itibaren ustalık dönemine başlıyoruz. Ustalık dönemine geçişte ilk mitingimizi Bayburt‘ta yaptık. Şimdi de ikinciyi burada yapıyoruz. Buradan bismillah diyoruz. Hedef 2023, Türkiye hazır. İstikrar sürsün, Türkiye gülsün. İstikrar sürsün Gümüşhane gülsün‘‘ ifadelerini kullandı.

"OYUNA GELMEYİN"

Başbakan Erdoğan, konuşmasında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli‘yi eleştirerek şunları söyledi: "Çıkmış, ‘Bozkurtları karşına dikeriz‘ diyor. İşte bunların millet, milliyetçilik anlayışı bu. Ben 5 bin-10 bin genci Taksim‘e çıkarırız derken illegal bir eylemden değil, demokrasi, hukuk çerçevesinde, ifade özgürlüğüne vurgu yapıyorum. Kimlere karşı, illegal örgütlere karşı. MHP Genel Başkanı ise kalkıyor, radikal sol örgütlerin avukatlığına soyunuyor. Bozkurtları radikal sol örgütlerle aynı safta hizaya

getirmekten bahsediyor. MHP 12 eylül halk oylamasında İşçi Partisi ile Ergenekon ile CHP, BDP hatta terör örgütü ile aynı hizaya geldi, aynı safı tuttu ve değişikliğe ne dedi, ‘hayır‘ dedi. Ama iş kışkırtmaya, tahrike, hakarete gelince MHP Genel Başkanı ve üst yönetimi bunu çok iyi bilirler. MHP‘ye gönül vermiş kardeşlerime sesleniyorum. Sakın bu oyuna gelmeyin. Biz gönüllere çağrı yapıyoruz. Benim böyle Kasımpaşa‘ya kadar vatandaşlarımı kovalayacak bozkurtlarım yok. Benimkiler bize gönül veren kardeşlerim

burada. Biz eşref-i mahluk olan insanla yürüyoruz. Bizim yolumuz bu. MHP‘li kardeşim bu tahrik diline prim vermesin. Biz üslubumuzu bunların seviyesine düşürmeyecek, bu tahriklere de asla boyun eğmeyeceğiz. Ben sadece şunu söylüyorum. Sayın Bahçeli, senin gücün, dilin yetiyorsa işte meydan. 12 haziranda da işte sandık. Niye başka yerleri arıyorsun? Biz buralardan geldik başka yerden değil. 18 yaşımdan itibaren hep meydanlarda, salonlardayım. Hep mücadelemizi buralardan verdik. milletimiz de bize ‘yürü‘

dedi, yürüdük. şimdi de beraber yürüyoruz. İnşallah 12 haziranda da ustalık dönemine beraber devam edeceğiz.‘‘

"3.5 YIL BU ÜLKEYİ YÖNETEMEYENLER KALKIP DA ŞU ANDA 2023‘Ü KONUŞABİLİR Mİ?"

‘‘MHP diyor ki 2023‘ü biz konuştuk" diyen Erdoğan "Ben diyorum ki Sayın Bahçeli sen bu kadar kabiliyetliydin de bu kadar bu işi biliyordun da bizden önce millet size 5 yıl görev verdi. Peki sayın Bahçeli niye 3.5 yıl dayanamadın, bırakıp gittin. 3.5 yıl bu ülkeyi yönetemeyenler kalkıp da şu anda 2023‘ü konuşabilir mi. Bunların yapacağı bir şey yok. Bunlar çıkıp şunu söyleyemezler. Biz bu ülkede şunu şunu yaptık diyemezler. Ama biz 8.5 yılı hamdolsun kitaplara sığdırdık ve bunu konuşuyoruz" dedi.

Erdoğan, konuşmasında CHP‘yi de eleştirerek "Onlar da peşimiz sıra geliyorlar. Kes, kopyala, yapıştır. Bunu yapıyorlar. ‘Proje ürettik‘ diye milletin huzuruna çıkıyorlar. Varsa projen açıkla millete kardeşim. Ben açıkladıktan sonra ne konuşuyorsun. Fakat ana muhalefetin başkanı İstanbul‘da Belediye Başkanı adayıydı. Kağıthane‘de oturuyorum dedi ama Kağıthane‘nin ismini unutmuş, çünkü nerede oturduğunu bilmiyor. Kağıthane‘ye ‘Kağıttepe‘ dedi. Bu şimdi de diyor ki ‘Başbakan‘dan önce bu 2 İstanbul projesini

benim yardımcd‘fcn yetimin emanetini üzerimizdım anlattı‘. Nereyi söylemiş? Söylediği yerlerden bir tanesi Saroz körfezi, bir tanesi de Karasu. Bunların ikisinin de İstanbul‘la yakından, uzaktan alakası yok. Gel önce bir İstanbul dersi al. Biz İstanbul‘un neresinde neyi yapacağımızı çok iyi biliriz. Orada doğduk, orada büyüdük ve 4,5 yıl İstanbul‘a alnımızın akıyla hizmet verdik. Bu aziz millet CHP‘nin bu ülkeye, bu millete neler yaşattığını unutmadı. Bu aziz millet daha 2002 yılının hemen öncesinde MHP‘nin

bu ülkeye neler yaşattığını unutmadı. Onların ‘millet‘ diye bir derdi olmadığını biliyorsunuz. Bizim seçilmemizden önce iktidar kimdeydi? DSP, MHP ve ANAP. Bankalar iflas etti mi? 21 banka fona devredildi mi? Neydi faturası? 40 milyar dolar. Kim ödedi? Benim Gümüşhaneli Ayşe bacım, Fatma bacım. Bizim cebimizden çıktı bu paralar. Görev zararı dediler Ziraat ve Halk Bankasını batırdılar. Gümüşhaneli kardeşlerim dünyada küresel finans krizi oldu. Bir tane banka Türkiye‘de battı mı? ABD‘de bankalar battı ama

Türkiye‘de bir tane batık banka ve sigorta firması yok. Soruyorum bunlar gittiler, IMF‘den 30 milyar dolar borç aldılar. Ey Bahçeli bunu inkar et bakalım. Bize IMF‘ye 23,5 milyar dolar borç devrettiler. Ödedik, ödedik, ödedik ve şuanda IMF‘ye borcumuz 5,2 milyar dolar. Bizim farkımız bu. Gerçeği gör, ama görmez. Niye? Göz var ama görmüyor. Kulak var ama duymuyor. Dil var ama hakkı, gerçeği söyleyemiyor. Bunların durumu bu" diye konuştu.

"BUNLAR KARTONDAN MİLLİYETÇİ"

Erdoğan, MHP‘ye tepkisini sürdürerek "Bunlar milliyetçiyim diyorlar. Ne milliyetçisi? Bunlar kartondan milliyetçi. Eğer bunlarda milliyetçilik olsaydı Merkez Bankamızı o duruma düşürmezlerdi. Merkez Bankası‘nı 27 milyar dolar döviz rezervi ile aldık. Bu bizim milli bankamız. Şu anda Merkez Bankası‘nın döviz rezervi nedir biliyor musunuz? Altınla beraber döviz rezervimiz 92 milyar dolardır. 27 milyar dolar nire, 982 milyar dolar nire. MHP‘nin iktidarı o, bizim iktidarımız bu. Onlar kirletti, biz

temizliyoruz. Cumhuriyet tarihinde 6 bin 100 kilometre bölünmüş yol yapıldı. Biz ise 8,5 yılda 13 bin 600 kilometre duble yol yaptık. Ve bunu 8,5 yıla sığdırdık, fark ortada. Şu anda Türkiye‘nin dört bir yanına uçakla ulaşabiliyoruz. Hava yolları artık halkın yolu oldu" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, konuşması sırasında 6.5 yıldır böbrek yetmezliği nedeniyle sağlık sorunları yaşayan ve bir süre önce böbrek nakli gerçekleştirilen 12 yaşındaki Semih Karabulut ile annesi Sevinç Karabulut ve babası Ayhan Karabulut‘u yanına çağırarak ‘‘Maalesef Semih yavrumuzun böbrek yetmezliği vardı. Burada da malum, şartlar uygun değil. Önce böbreğin bulunması gerekiyordu, bu araştırıldı. Böbreği bulduk Zonguldak‘ta. Fakat tabii operasyonun da yapılması gerekiyordu ve bir jet ambulansımız

Trabzon‘a geldi. Semih‘imizi buradan aldı, bir jet ambulansımız da Zonguldak‘a gitti oradan böbreği aldı ve hepsi Ankara‘da buluştu. Ankara‘da bu operasyon gerçekleşti. Tabii 6 yaşından itibaren Semih bu sıkıntıyı çekti. Fakat şimdi hamdolsun Semih‘imiz sağlığına kavuştu. Şimdi tabii bizim derdimiz var. Derdimiz, Semih inşallah okuyacak‘‘ derken, Semih de kendisine uzatılan mikrofona ‘‘tıp‘‘ okumak istediğini söyledi. Ardından Semih‘in babası Ayhan Karabulut Başbakan Erdoğan‘a teşekkür ederek ailesi ile

birlikte kürsüden ayrıldı.

Miting sonrası Gümüd‘fcn yetimin emanetini üzerimizdşhane Organize Sanayi Bölgesi‘nde Gümüştaş Madencilik ile birlikte toplam 23 tesisin açılışını gerçekleştiren Başbakan Erdoğan, Başbakanlığa ait ‘‘OBA‘‘ helikopteriyle Erzincan‘a hareket etti.