Başbakan Erdoğan Kiev’de İşadamlarıyla Bir Araya Geldi

Başbakan Erdoğan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından düzenlenen toplantıda işadamlarına hitaben konuştu. Ukrayna’nın başkenti Kiev’deki Intercontinental Otel’de düzenlenen toplantıda konuşan Başbakan Erdoğan, Türkiye’deki seçim barajı tartışmalarına değindi. Popülizmin istikrar ve güvenin en ciddi düşmanı olduğu söyleyen Erdoğan, "Bunu biz yakın geçmişimizde çok acı tecrübelerle yaşadık. Popülizmin Türkiye’yi nasıl hedeflerinden uzaklaştırdığını hep bu süreç içerisinde gördük.Ekonominin dengelerini nasıl alt üst ettiğini gördük ve bunu milletimize biz tekrar yaşatmak istemiyoruz. Koalisyon dönemlerinde nasıl ağır bedeller ödediğimizi yaşadık, gördük. Şimdi bazıları ısrarla bir şeyi söylüyorlar. İşte, ’Ne olur barajı iyice aşağı çeksek de’ filan. Arkadaşlar biz şu anda ülkemizin özellikle ekonomik yapısını bir tehdit altına sokmak istemiyoruz. Bakın bizim ülkemiz, tek partili iktidarlarda hep tırmanmıştır. Koalisyon hükümetleri döneminde de hep gerilemiştir. Bu bir koalisyonkültürü olarak sadece bize ait değil, batıda da şu anda koalisyon kültürü içinde başarılı olduğunu söyleyenler şimdi, ’Biz yanlış yaptık’ diyorlar. Bunu ikili görüşmelerimizde bize bizzat söylüyorlar. Ve kaynağı belirsiz her popülist harcama faizlerin ve enflasyonun yükselmesinden yatırım ortamının bozulmasına, güvenin zedelenmesinden istikrarın kaybolmasına kadar son derece yıkıcı sonuçlar doğurabiliyor. Şimdi bazıları hala vaat ediyor ya, ’Biz gelince şunu yapacağız, bunu vereceğiz, şunu edeceğiz’.Ya etme be. Bunu söylediğin zaman insana sorarlar... ’Kaynağını nereden bulacaksın’ Şu cevap veriliyor. ’Hani diyorsunuz’ ya deniliyor, ’Dünyanın ilk 20 ülkesi arasındayız.’ Değerli arkadaşlar, biz ilk 20 ülke arasına bu tür böyle sallaya sallaya gelmedik. Kuru sıkı atarak gelmedik. İşi sıkı tutarak geldik. 26. ülkeydik 17. ülke konumuna geldik. Kuru sıkı atarak buna devam edersek bir anda sen faizleri yine fırlatırsın, enflasyonu yine fırlatırsın. Bir anda elde ne var ne yok hepsi gider. Bu ülkeye ihanetetmeyin, yazıktır günahtır, buralara kolay gelmedik. Tüm gerçekler ortada ve 8 yıl boyunca milletimize, işverenlerimize, girişimcilerimize böyle bir fatura ödetmekten hassasiyetle kaçındık. Başarıyı da bu disiplinin esasen bu disiplinin üzerine inşa ettik. İte onun için biz hükümet olarak ne seçim sürecinde ne de sonrasında bu disiplinden asla taviz vermeyeceğiz. Türkiye’nin yakaladığı bu büyüme ivmesinin geriye gitmesine asla müsaade etmeyeceğiz" dedi.Aynı hassasiyeti iş adamlarından, girişimcilerden, yatırımcılardan da görmenin memnuniyeti içinde olduklarını ifade eden Başbakan Erdoğan, "Açıkçası bu noktada, iş çevrelerinden daha fazla destek beklediğimizi de burada ifade etmek istiyorum. Güven ve istikrar ortamının zedelenmesi takdir edersiniz ki en önce iş adamlarını etkileyecek, en önce iş çevrelerine zarar verecektir. Popülist söylemlerinin iş çevrelerinde satın alınmadığını, dikkate alınmadığını, kale alınmadığını memnuniyetle müşahede ediyoruz.Ama en az popülizm kadar tehlikeli olan, en az popülizm kadar güven ve istikrar zeminini tehdit eden iç politikayı dizayn etmeye yönelik tahriklere de sizlerin dikkatlerini çekmek isterim. Seçim öncesinde, seçmenin tercihini etkilemeye dönük milli hassasiyetleri kaşıyarak iç politikayı dizayn etmeye dönük girişimler olduğunu görüyoruz. Terör örgütü ile o malum çetelerin işbirliği ve iletişim içinde seçim öncesinde yeniden taşeronluk yüklendiklerine dair işaretler alıyoruz. Elbette güvenlik güçlerimiz veyargı bu noktada üzerlerine düşeni yerine getireceklerdir. Ama milletimizin de hassasiyeti, inanıyorum ki iş dünyasının da bu tezgahları görmesini, bu tezgahların bozulması noktasında demokrasiye daha fazla omuz vermelerini ben özellikle rica ediyorum. 8 yıl boyunca biz şu anlayışla çok sık karşılaştık. ’AK Parti hükümetten uzaklaştırılsın da Türkiye’ye ne olursa olsun. Bu hükümet yıpransın da ekonomiye ne olursa olsun. AK Parti kaybetsin de Türkiye, vatandaş, iş adamı nasıl bir fatura öderse ödesin’. Buçarpık anlayışın karşısında durmak eminim ki, en az benim kadar, hükümetimiz kadar, bu anlayış karşısında fatura ödemesi mukadder olan kesimlerin de sorumluluğudur. Ekonomide tarihi rekorları hep birlikte elde ettik. Türkiye’yi AB ile müzakere eden bir ülke konumuna hep birlikte yükselttik. Türkiye’de demokratikleşme adına büyük reformları hep birlikte gerçekleştirdik. 2023 hedeflerini de hep birlikte yakalayacağız. Türkiye her şeyin en iyisine, en güzeline layıktır. Bunu hak ediyor ve bunu hep birliktebaşaracağız" diye konuştu. Başbakan Erdoğan sözlerini, "Ben bir kez daha Ukrayna’da sizlerle bir arada olmaktan, sizlerle buluşmaktan, sizlere hitap etmekten büyük bir memnuniyet duyduğumu bakan arkadaşlarım adına, milletvekili arkadaşlarım adına özellikle ifade etmek istiyorum" cümleleriyle tamamladı.Erdoğan, konuşmasının ardından Türkiye’ye dönmek üzere havalimanına hareket etti.