Başbakan Erdoğan, Kırşehir'de

Erdoğan, Kırşehir'de düzenlenen 26. Ahilik Haftası kutlamalarında vatandaşlara hitap etti.

Bu büyük geleneğin yaşatılmasında emeği geçenlere ve kutlamaları düzenleyen kurumlara teşekkür eden Erdoğan, bu törenle yetişkin bir sanatkar ünvanına kavuşanları da kutladı. Erdoğan, "Ahi Esnafı Belgesi" verilecek ustalarla, hafta kapsamında gerçekleştirilen resim, kompozisyon, şiir ve öykü dallarında dereceye girenleri de tebrik etti.

Erdoğan, "Ahilik özel ödülü alan TOBB Başkanımızı, yılın ahisi seçilen Mahir Solak kardeşimizi de ayrıca tebrik ediyor, şahsıma tevdi edilen Ahilik Onur Ödülü'nden dolayı tüm ahi kardeşlerime şükranlarımı ifade ediyorum" diye konuştu.

Bu toprakların bir evladı olarak, bu ülkenin, bu milletin bir ferdi olarak, ahilik teşkilatıyla ve geleneğiyle her zaman gurur duyduğunu ifade eden Erdoğan, dünyada böyle bir teşkilata, bu kadar köklü ve yaygın etkisi olan bir teşkilata rastlamanın zor olduğunu söyledi.

Konuşması, "Türkiye seninle gurur duyuyor" sloganlarıyla kesilen Erdoğan, "Biz sizlerle gurur duyuyoruz" ifdelerini kullandı.

Ahilik Teşkilatının temellerinin 13'ncü yüzyılda merhum Ahi Evran tarafından atıldığını anımsatan Erdoğan, şunları söyledi:

"Ahi Evran, Ahilik Teşkilatını o kadar benimsemiş, o kadar benimsemiş ki işte o ruh kökü, sağlam olan teşkilat bugüne kadar aynı değerini koruyor ve sadece Kırşehir'de kalmıyor, tüm dünyaya yayılıyordu. Ahiler, Selçuklu Devleti'nin mayası oldular. Ahiler, Osmanlı Cihan Devleti'nin adeta nüvesi oldular, çekirdeği oldular. Ahiler, Cumhuriyet döneminde de toplumsal yapımızın sarsılmaz muhafızı oldular. Asırlar öncesinden bugüne uzanan ahilik geleneği, bugün de yarın da inşallah Türkiye'nin manevi muhafızı, toplumsal muhafızı ve bu yapının sağlam bir kalesi olmaya devam edecektir. Burada şunu büyük bir gururla ifade etmek istiyorum: Ben işverenlerimizle yaptığımız birçok toplantıda ahilik geleneklerimizi hep hatırlatılırım. Esnafımızla yaptığımız nice toplantıda, esnafımıza müjdeler açıkladığımız toplantılarda ahilik teşkilatının önemini, hep anlattım, anlatıyorum, anlatacağım."

-"Ahilerin edebini, kanaatini, tevazusunu anlatıyorum"

Erdoğan, Türkiye'ye gelen yabancı konuklara ve yurt dışında görüştüğü muhataplarına da "ahileri, onların edebini, kanaatini ve tevazusunu" aktardığını söyledi.

Başbakan Erdoğan, "Bugünün dünyasının, özellikle de bugünün küresel ekonomik sisteminin, ahilerimizden alacağı, ahilerimizden öğreneceği inanın çok önemli dersler var. Hırs ve tamahın dünyamızı kasıp kavurduğu şu günlerde dünyanın ahilerimizden kanaati öğrenmesi gerekiyor" diye konuştu.

Konuşmasına öğle ezanının okunması dolayısıyla bir süre ara veren Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"Haksız rekabetin, kıran kırana rekabetin, insani sadece tüketici olarak gören anlayışın ahilerden özellikle de ahilik kültüründen çok şey öğrenmesi gerekiyor. Dünyanın kaynaklarını sınırsızca tüketen, zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapan sistem ve zihniyetin ahilerimizden dayanışmayı, dostluğu, paylaşmayı ve kardeşliği öğrenmesi gerekiyor. Ne Selçuklu Devleti ne de Osmanlı Cihan Devleti tarihlerinde hiçbir zaman sömürü sistemine müsamaha göstermediler. Çünkü o devletlerin temelinde ahilik vardı. Ahilik kültürü, geleneği, mayalarında ahilik ruhu vardı. Bizim ahilik geleneğimizde, ahilerimizde sınırsız kazanma hırsı, para biriktirme telaşı, mal yığma kaygısı göremezsiniz. Rakibini, komşusunu ezme, onları iflas ettirme diye bir anlayışı bulamazsınız. Sekiz günlük ömre, dokuz günlük rızk katma anlayışındaki ahilerimiz, tamaha, hırsa, azgın para kazanma isteğine kapılarını kapatmışlardır. Bu yüzden, kendisi siftah ettikten sonra komşusunun da siftah etmesini bekler. Ahi yaptığı işe güvenir, ahi elinin emeğine, hünerine, ustalığına güvenir. Ahi dürüsttür, ahi nefsini zinadan, kulağını fenadan, dilini boş laf, gıybet ve iftiradan, midesini haramdan, kalbini tamahtan korur."

-"Ahiliği inkar etmek, kimliğimizi inkar etmektir"

Başbakan Erdoğan, ahinin malının çokluğuyla değil, kazancının bereketiyle övündüğünün altını çizerek, "Ahiliği inkar etmek, kendimizi inkar etmektir. Kimliğimiz, tarihimizi, ceddimizi, kendi öz medeniyetimizi inkar etmektir. İşte onun için yüzyılların içinden süzülerek gelen bu geleneği, bu kültürü bu ruh ve mayayı çok hassas şekilde muhafaza etmek, güçlendirmek ve gelecek nesillere aktarmak zorundayız" değerlendirmesinde bulundu.

Ahiliğin Selçuklu ve Osmanlı'da olduğu gibi Cumhuriyetin de mayası olarak varlığını sürdürmesi gerektiğini vurgulayan Erdoğan, bu noktada esnafın çok büyük sorumluluk taşıdığını dile getirdi.

Hükümet olarak esnafı güçlendirecek adımları sürekli attıklarını ve atmaya devam edeceklerini bildiren Başbakan Erdoğan, "Esnafımızında ruhuna sirayet etmiş ahilik geleneğiyle, toplumsal yapımızı bir arada tutmaya, Hacı Bektaşı Veli'nin deyimiyle, Türkiye'yi bir olarak, iri olarak, diri olarak, geleceğe taşımaya inşallah devam edeceğine inanıyorum" dedi.

Erdoğan, şunları kaydetti:

"Geçtiğimiz 11 yıl boyunca esnafımızın sorunlarını çözmek, esnafımızın gücüne güç katmak için çok sayıda düzenleme, reform yaptık. Çok sayıda destekler açıkladık. Bundan sonrada inşallah hep birlikte yol yürümeye, sorunları birlikte çözmeye, Türkiye'yi ve soframızdaki ekmeği birlikte büyütmeye devam edeceğiz.

Biz göreve geldiğimizde Ziraat Bankasının çiftçime verdiği kredi faizi yüzde 59'du. Şimdi nerede? Bakıyorsunuz 0-7 aralığında. Halk Bankasının esnafıma verdiği kredi faizi neydi? Yüzde 46'ydı. Zaman zaman 49'a kadar tırmandı. Şimdi nerede? O da yine 5-7 aralığında bakın buraya indirdik. Farkı görüyor musunuz? Niye? Esnafımız ayağa kalksın ve onlar bir avuç kredi veriyordu. Biz 10 avuç kredi verdik. Onların verdiği krediyle adım atmak bile mümkün değildi. Biz bi de bunu başardık."