Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisi tarafından Hükümet Meydanı'nda düzenlenen mitinge katıldı. Burada coşkulu bir kalabalığa hitap eden Başbakan Erdoğan, "Biz İzmir'de de aynı dili konuşuruz, Rize'de de. Adıyaman'da aynı, Konya'da aynı konuşuruz. Adana'da başka Tunceli'de başka dili kullanmayız. Her yerde aynı dili konuşuruz. Çünkü biz vakti zamanı gelince Konya'da aziz milletimize vereceğimiz cevabı veyahutta hesabı biliriz. Sizden aldığımız güç ve yetkiyle, sizin desteğinizle gittiğimiz,
konuştuğumuz her yerde hakkı adaleti savunduk. Balkanlar'a gittik huzur dedik, Ortadoğu'da barış dedik. Tiflis için ne istiyorsak, Bakü için de aynısını istiyoruz. Haiti'nin çocukları, Şili'nin, Pakistan'ın çocukları için istediklerimizi Bağdat'ın, Gazze'nin, Kudüs'ün çocukları için de istiyoruz" dedi.
"ZULME KAYITSIZ KALAMAYIZ"
"Türkiye seninle gurur duyuyor" sloganları eşliğinde konuşmasına devam eden Başbakan Erdoğan, "Herkes gözünü yumsa, kulağını tıkasa, sırtını dönse biz zulme karşı kayıtsız kalamayız. Zira bizim tarihi terbiyemiz bunu gerektirir. Tarihimizden, milletimizden aldığımız güçle hak, hukuk, adalet diyoruz. Hz. Ali ne güzel söylemiş, 'Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır' demiş. Biz haksızlık karşısında susmadık, susmayacağız. Biz Alaaddin Keykubat'a, Kılıçarslan'a, Alparslan'a, Osman Gazi'ye, Fatih
Sultan Mehmet'e, Yavuz Sultan Selim'in hatırasına mahcup olmayacağız. Bu millet nice zorlukları atlattı. Bu millet birlik ve bütünlüğü ile feraseti ile önüne çıkan her engeli aşacak güce sahiptir. Dünya en büyük krizlerinden birini yaşıyor. Dünyada birçok banka battı. Biz de var mı? MHP'li kardeşlerimize, CHP'ye oy verenlere sesleniyorum, yönetimlerine değil. Bu bir genel seçim değil, bu bir halk oylaması. Biz kimden iktidarı aldık, koalisyon hükümetinden aldık. 21 tane bankayı batırdılar, borçlarını biz
ödedik. Şimdi Amerika'da başlayan kriz bize doğru geldi. O zaman bu kriz teğet geçecek dedim. Felaket tellalları ortaya çıktı. Şimdi ne diyorlar, kriz Türkiye'yi teğet bile geçmedi diyorlar. Ey MHP'li kardeşlerim sizin gönül verdiğiniz kişilerin durumu bu. Ne olur aldanmayın, gelin bu ülkeyi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne taşıyalım. Biz millete efendi olmak için değil, hizmetkar olmak için yola çıktık. Bankaları batırmakla kalmadılar, her 100 liranın 74 lirası borçtu. Şimdi 44 liraya indirdik.
Devlet 100 liraya 63 lira faiz veriyordu, şimdi 8 lira faiz veriyor. Aradaki fark 55 lira. Bu kimin cebinden çıkıyordu; Konyalı Ayşe kardeşimin, Fatma kardeşimin, Ahmet'in, Mehmet'in cebinden çıkıyordu. Şu halk oylamasından sonra başlayalım bunların hepsini açıklayacağız. Şu anda Amerika'dan Avrupa'ya tüm gelişmiş ekonomiler daralıyor, Türkiye büyüyor. İlk çeyrekte büyüme oranı 11.7 ve dünyada 4. sıradayız. Avrupa'da ise 1. sıradayız. Bunu ben değil resmi rakamları açıklayanlar söylüyor. Şimdi bunlar
çıkıyorlar meydanlarda doğru konuşmuyorlar. İşsizlik tüm dünyada artıyor bizde azalıyor. Daha da azalacak. Biz ufuk açıyoruz, girişimcileri artıyoruz onlar yatırımları yapıyor. İşsizlik de azalıyor. İspanya'da işsizlik yüzde 20'ye dayandı. Bizde yüzde 11. Amerika'da da yüzde 10'a dayanmış. Ne olursa olsun daha iyi olacağız. Dünya IMF'nın önünde kuyrukta. Türkiye, IMF ile anlaşma imzalamadı. MHP, DSP, ANAP 30 milyar dolar borç aldılar, 23.5 milyar dolarla bize devrettiler. Şu anda 6.6 milyar dolara
düşürdük. Merkez Bankası'nın kasasında 26.5 milyar dolar bıraktılar. Şimdi 75 milyar dolar var. Talanın, soygunun, yalanın olduğu bir iktidar olsaydı bunlar olur muydu. 7.5 senede 12 bin 200 kilometre bölünmüş yol yaptık. 45 vilayete havayolu taşımacılığı yapıyoruz. Biz geldiğimizde 8.5 milyon yolcu iç hatlarda seyahat ediyordu. Şimdi 41 milyon. Bu bizim ülkemizin ekonomik noktada gelişmesini değil de neyi gösteriyor. Bunu burada olmayan kardeşlerimizi de anlatın diye anlatıyorum. 14 gün gece gündüz demeden
çalıcağız. 13 Eylül çifte bayram olsun" şeklinde konuştu.
"AK PARTİ SANA BİR GIDIM SU İÇİRMEZ SU"
Başbakan Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun genel af açıklamasına değinerek, "Bunların anlattıklarında, bu değişiklik yapmak istediğimiz anayasanın 26 maddesi ile ilgili bir şey duydunuz mu? Allah aşkına bakınız, Tunceli'ye gidiyor ana muhalefetin genel başkanı ne diyor, genel af çıkaracağız diyor. Bir defa ana muhalefetin genel başkanı sen bu yetkiyi nereden aldın. Sen genel af çıkarma yetkisini nereden aldın, sana bu yetkiyi kim verdi? Biz parlamentonun yüzde 60'ına sahip olan AK Parti sana
orada bir gıdım su içirmez su. Sen neyin genel affını çıkarıyorsun. Bayrağımız bu kırmızı rengi nerden alıyor biliyor musun, şehitlerimizin kanından alıyor. Sen nerden aldın o yetkiyi de kalkıp genel aftan bahsediyorsun. Kim veriyor sana yetkiyi.
Başbakan Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi de, terörist başını affedecekleri yönündeki konuşmaları nedeniyle eleştirdi. Devlet Bahçeli'nin teslim ettiklerinde terörist başını asmayacağı sözünü verdiği kaydeden Başbakan Erdoğan, "MHP'li kardeşlerimi şuan kiminle ortaklık yaptığınızı anlıyor musunuz. Bak kiminle birlikte yolda yürüdüğünüzü görüyor musunuz. Bu anaysa değişikliğinde bunlar (af) var mı? Nerden çıktı bunlar. Meclis'te anayasa değişikliğini konuşmadınız başka şeyler konuştunuz. 3.5
sene bu ülkeyi yönetemediniz, bırakıp kaçtınız neden, bu bir ehliyet meselesi, liyakat meselesi. Şimdi de kalkıp anayasayı konuşmuyorsunuz başka şeyleri konuşuyorsunuz. Genel affı çıkaralım diyen zihniyetle MHP'nin yönetici zihniyeti aynıdır. Bizim için terörist başını affedecekler diyor, yazıklar olsun. Ne benim ne de arkadaşlarımın genlerinde böyle bir şey yok. Terörist başını size teslim edenlere onu idam etmeyeceğinin sözünü veren sensin Bahçeli sen. 3 kişinin imzası var, Sayın Ecevit, Bahçeli, Yılmaz.
Sayın Ecevit, TV'lerde izledik Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine, şuraya, buraya terörist başını asmayacağız sözlerimiz var diyor. Sonrada Bahçeli'ye soruyorlar, verdiği cevap; 'Sayın Başbakan gerekli açıklamayı yaptı, diyeceğim bir şey yok' oluyor. Sonrada bize bedel ödetmeye çalışıyorsunuz, bizim kitabımızda böyle bir şey yok. Terörist başının affı yok. Bu tür oyunlara gelenleri uyarın, çünkü bunu maalesef yalan yanlış yazıyorlar. Bunu da partilerinin önlerine asarak iftira kampanyası yürüyorlar. Bunlar 12
Eylül zindanlarında idama gönderilen Ülkücü kardeşlerimizi bile uşak, zavallı diye nitelendirecek kadar kopuktur" şeklinde konuştu.
Başbakan Erdoğan, Anayasa Mahkemesi ve Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) yapısı ile ilgili anayasada yapılan 2 maddelik değişikliğin geri çekilmesi şartıyla CHP'nin destek olacağını ancak bu maddeleri geri çekmediklerini hatırlatarak, "CHP anayasa değişikliğini Anayasa Mahkemesine götürdü. Mahkeme gerekli redakteyi yaparak kararını verdi. Peki ey CHP şimdi sana ne oluyor. Hani senin Anayasa Mahkemesine saygın vardı, bunların özüyle sözü ayrı. Bunlar akşam başka sabah başka" dedi.
HSYK'nın üst takımındakilerin ilk derece mahkemelerinin üye seçimi yapmaması istediğini anlatan Başbakan Erdoğan, yargı mensupları ile CHP'li eski Adalet Bakanı'nın telefon konuşmalarının polis dinlemesine takıldığını ifade ederek, "Bu ne muhabbet, işte bu devran değişiyor. Bu anayasa paketi ile bunlar değişiyor, bu onları rahatsız ediyor" dedi.
"HEDEF SAPTIRIYORLAR"
Anayasada değişikliği referandumunu hükümete güven oylaması gibi gösteren muhalefet partilerinin hedef saptırdığını belirten Başbakan Erdoğan, "Bu bir millet projesi, 2 seçenek var. Ya darbe anayasayı diyeceğiz, ya milletin anayasası diyeceğiz. MHP ile başörtülü kızların üniversitelerde okuması için işbirliği yaptık, 411 oyla meclisten karar geçti. Ertesi gün o malum medyanın Türkiye'de en çok satan gazetesi '411 el kaosa kalktı' diye manşet attı. Hani siz inanç özgürlüğünden yanaydınız, hani siz eğitim
özgürlüğünden yanaydınız. Ama bunlar bu ülkeyi ayrıma tabii tutanlardır, beyaz Türkler zenci Türkler diye. Bunlar benim milletime göbeğini kaşıyanlar diyecek kadar sefil. Bunlar benim vatandaşıma bidon kafalı diyecek kadar ileri gidenlerdir. Şimdi biz 13 Eylül'de 'Hayırcı' cepheyi, tüm 73 milyon olarak özgürlükler haritasıyla, barış haritasıyla, ileri demokrasi özlemiyle gelin yeniden şekillendirelim. Onların zaten bu ülkede dikili ağaçları yok. Şimdi darbe anayasasını savunuyorlar, güle güle
kullansınlar ama biz milletin anayasası ile aydınlık yarınlara yürüyeceğiz. Artık Türkiye 1940'ların anlayışıyla yoluna devam edemez. Darbelerin izini silmek için bu adımı attık. İşte bunu hazmedemeyenler iftira ve yalan kampanyalarıyla bir şeyler yapmaya çalışıyorlar" dedi.
KONYA YATIRIMLARI
Konya'nın yapılan yatırımlarla çekim merkezi haline geldiğini söyleyen Başbakan Erdoğan, "Konya'nın bir denizi eksik, onu da getiririz. Niye olmasın, Kayseri'ye yamula barajını yaptık alın size deniz" diyerek espri yaptı. Erdoğan, KOP projesi ile Konya Ovası'nın kuruyan topraklarını kendilerinin sulayacaklarını değinerek, "Konya Ovası dünya'nın en verimli toprakları olacak. Mavi Tünel rüyası gerçekleşmiş olacak, 3 milyon kişinin içme, sulama ve endüstriyel su ihtiyacı kalmayacak. 17 Aralık 2010'da bu
proje hayata geçecek aynı zamanda hızlı trende tamamlanmış olacak" diye konuştu.
"TARİHİMİZİ ÖĞRENELİM"
Konya'da tarihi medrese, cami ve müzelerin restore edildiğini dile getiren Başbakan Erdoğan, geçmişte CHP iktidarı döneminde buradaki medreselerin ahır olarak bile kullanılmadığını bildirdi. Atatürk'ün İsmet İnönü'ye restorasyon işlemleri ile ilgili yazılı talimatı olduğunu ancak bunların yapılmadığını okuduğu belgelerden öğrendiğini belirten Erdoğan, "Tarihimizi öğrenelim ama bize hep yalan söyleyen tarihimizi anlattılar" dedi.
Başbakan Erdoğan, memleketi Rize'de toprak kaymasında hayatını kaybedenlere rahmet dileyerek Pazartesi günü bu şehirde incelemelerde bulunacaklarını aktardı. Pakistan'da yaşanan sel felaketi sonrası Başbakanlık hesabından 27 milyon, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın da camilerde cemaatten 30 milyon lira topladığını açıklayan Başbakan Erdoğan, Pakistan'da Türkiye'nin kurulu mahalleleri olmasını istediklerini bildirdi.
Başbakan Erdoğan Konya'da
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Adıyaman'da aynı, Konya'da aynı dili konuştuklarını belirterek, "Adana'da başka Tunceli'de başka dili kullanmayız. Her yerde aynı dili konuşuruz" dedi.