Başbakan Erdoğan: Libya yönetimi halkın taleplerine kulak vermelidir

Şiddetin Libya’da tırmanışa geçmesinin endişe verici olduğunu vurgulayan Erdoğan, ‘’Demokratik şekilde taleplerini dile getirenlere insanlık dışı müdahalelerin yapılması, şiddet sarmalını büyütür. Şiddetin artarak Libya‘nın geneline yayılması endişemizdir. Libya bizim dost olmaktan öteye kardeş devletimizdir. Kardeşin kardeşin kanını dökmesi bizim ızdırabımızdır.’’ diye konuştu. Erdoğan, Kaddafi’ye seslenerek, ‘’Halkın demokratik haklarına Libya yönetimi kulak vermelidir.’’ şeklinde çağrıda bulundu. Erdoğan, ‘’Libya yönetiminin böyle bir yanlışın içerisinde olmaması gerekir. Libya‘da akan kanı kendi vücudumuzdan akan kan olarak görürüz. Libya‘da bulunan Türklerin hayatları ve hakları kardeş Libya halkına emanettir. Yönetimden bu konuda azami hassasiyet bekliyoruz.’’ ifadelerini kullandı.

‘’Dünyanın neresinde olursa olsun hakların engellenmesine karşıyız. Biz halkların dinine mezhebine bakmadan evrensel değerleri savunuyoruz.’’ diyen Erdoğan, ‘’Ertelemez değişim taleplerine kulak verilmesini istiyoruz.’’ açıklamasında bulundu. Erdoğan ayrıca şunları söyledi: ‘’Kendi halkını tehdit gibi gören hiçbir yönetimin uzun süreli ayakta durması mümkün değildir. Hele halkına şiddet uygulayan hiçbir yönetim istikametini koruyamaz.’’

Erdoğan, Libya’daki Türklerin tahliyesi konusunda ise şunları söyledi: ‘’Biz Libya‘daki vatandaşlarımızın tahliyesi için gece-gündüz uğraşırken birilerinin çıkıp hükümeti sıkıştırma gayretine girmesi, açıklama ve ödül gibi küçük siyasetler yapması sorumsuzluk gibi çok tehlikelidir. Birilerinin çıkıp ödül meselesine takılıp bu kadar küçük hesaplara girmesini milletime havale ediyorum. Tunus‘un, Mısır‘ın tersine Libya‘da ölümlerin olduğu haberleri geliyor. Libya‘da bizim 25 bin vatandaşımız var. Oradaki vatandaşlarımızı tahliye etmenin derdine düştük. Bugün aynı zamanda TSK‘nın İskenderun gemisi ve İDO‘dan 2 deniz otobüsü inşallah bölgeye uğrayacaklar. Orada bizim bir vatandaşımızın burnunun kanaması herhalde bu çığırtkanları çok farklı hale getirir. Mısır‘daki Türk sayısı çok azdı ve onları süratle tahliye edebildik. İlk andan itibaren Kaddafi ile 2 kere görüştük. Uçakları gönderin dendi. Maalesef kulede insan olmadığı için uçaklarımız geri döndü. Denizden de gemilerimiz orada olacaklar. Çok daha büyük sayıda tahliyeyi yapmak istiyoruz. Gıda ve su, ilaç konusunda tedarikimiz devam ediyor. Aç susuz olan yok. Ben bizzat Bingazi Havaalanı‘ndan olan vatandaşlarımızdan birisiyle bizzat görüştüm, oradaki vatandaşlarımız hakkında bilgi aldım. Vatandaşlarımızın yerlerini, toplandıkları yerleri tek tek tespit ettik. Uçaklarımızı her an havalanacak şekilde bekletiyoruz. Bingazi‘de 600 civarında vatandaşımızı tahliye etme çabalarımız sürüyor.’’