Başbakan Erdoğan: "Mısır’ın İçerdeki Kararına Müdahale Gibi Bir Gayretimiz Olamaz"

Başbakan Erdoğan, Suriye’ye yapacağı ziyarete ilişkin Hatay’a hareketinden önce Sabiha Gökçen Havalimanı’nda basın toplantısı düzenledi. Toplantıya Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu da katıldı. Hatay’ın Altınözü ilçesi Ziyaret köyüne giderek, oradan Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad ile görüşmek üzere Halep’e geçeceklerini kaydeden Erdoğan, temel atma törenini Suriye Başbakanı Naci Itri ile gerçekleştireceklerini söyledi.Erdoğan, Asi Nehri üzerinde temelini atacakları Dostluk Barajı’nın Suriye ve Türkiye arasındaki dostluk, işbirliği ve güvenlik noktasında, en güzel göstergelerden birisini oluşturacağını söyledi. Halep ziyaretinde Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad ile ikili ilişkileri ve bölgedeki son gelişmeleri gözden geçirme fırsatı bulacaklarını belirten Erdoğan, bu ziyaretin halkların refahı ve bölgedeki barış istikrarı bakımından hayırlı sonuçlar vermesini temenni ettiğini dile getirdi.Açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Erdoğan, Mısır’da yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. Erdoğan, Mısır’daki olaylarla ilgili ABD Başkanı Obama ile iki kez telefonda konuştuklarını söyledi. Erdoğan, bölge ülkeleriyle de görüşmeler yaptıklarını ifade ederek, "Bizim Mısır’ın içerdeki kararına müdahale gidi bir gayretimiz olamaz. Mısır kendi geleceğini, halkın demokratik iradesiyle göreceğiz. Biz bunun sadece takipçisi olabiliriz, oluyoruz. Temennimiz odur ki Mısır halkınınhak ve özgürlükler noktasındaki demokratik iradesi karşılığını bulsun. Bütün derdimiz budur. Bu aynı zamanda bölgenin huzuru, refahı için çok çok önemli. Çünkü Mısır’ın huzuru, bu noktadaki alacağı netice bölgeyi de çok olumlu şekilde etkileyecektir diye düşünüyorum" dedi.Erdoğan, Mısır’daki öldürmeler ve kanın durmasını temenni ettiklerini ifade ederek, Mısır halkının şu ana kadar böyle bir yola başvurmadığını söyledi. "Onların elinde silah yoktur, ama onlara karşı maalesef silah kullanılmıştır" diyen Erdoğan, "Sayısı bize geldiği kadarıyla ’tespit edilen 500 civarındadır’ diyorlar. Bunun kesinlikle çok üzerinde olduğunu söylüyorlar. Ama binlerce yaralı olduğu söyleniyor. Bunlar olumlu görebileceğimiz bir yaklaşım tarzı değil. halka karşı bu yapılmamalı. Halkın bunoktada ülkelerine sahip çıkma noktasında şu ana kadar sürdürdükleri silahsız yaklaşım tarzını, yine aynı şekilde demokratik iradelerine saygı duyulması noktasında sürdürmelidir. En kısa zamanda bu demokratik geçişin sağlanmasıdır. İnanıyorum ki halk da böyle bir neticeye kesinlikle kabul gösterecektir. Ama bunun zeminini hazırlamak gerekiyor. Bu zemine fırsat verecek bir güven yönetiminin, geçici bir yönetim olabilir orada her şeyi sağlayabilir" şeklinde konuştu.Erdoğan, Obama ile yaptıkları görüşmelerde görüşlerinin hemen hemen tamamının örtüştüğünü de belirterek, "Hiçbir farklı nokta yok" dedi. Cumartesi Anneleri ile yaptıkları görüşmenin hatırlatılması üzerine de Erdoğan, "Bizim dönemimizin içinde faili meçhul yaşamadık. Ama dün orda bir faili meçhulü yaşadığımıza şahit oldum. 2004 yılında olan Tolga adlı bir gencimizin durumunu annesinden dinledim. Bana bugüne kadar ulaşmış bir şey yoktu. Meğerse annesi bana da mektup göndermiş. Ama o mektup bana ulaşmamıştı. O konu üzerinde yoğunlaşacağız. Diğer konular üzerinde yoğunlaşmamızı devam ettireceğiz. Alacağımız her netice bizi çok daha huzurlukılacaktır" ifadelerini kullandı.Erdoğan, bir soru üzerine de, "Doğmamış çocuğa don biçmenin anlamı yok. Biz bütün hassasiyetimizle gerek Dışişleri Bakanım, gerekse Başmüzakereci olan Devlet Bakanım en yakın şekilde gelişmeleri takip ediyoruz. Gerek zikrettiğiniz ülkeler, gerek onlara destek olan ülkeler AB müntahabatı içinde yer almayan uygulamaları Türkiye’ye karşı yapıyorlar. Biz de buna karşı gerekli mücadeleyi veriyoruz" dedi.Başkanlık sistemiyle ilgili CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun söylediği, "Başbakan’da olan yetkiler Başkan Obama’da yok" sözlerinin hatırlatılması üzerine de Erdoğan, "Bu toplum başkanlık sistemini de, yarı başkanlık sistemini de tartışmalı, cumhurbaşkanının yetkilerini de müzakere etmeli. Bundan kimsenin gocunmaması lazım. Ana muhalefet partisi lideri diyor ki ’Sayın Başbakan’da olan yetkiler Başkan Obama’da yok.’ Son yaptığı açıklama bu. Olaya buradan yaklaşırsak bir siyasi acemilik var gibi geliyorbana. Başkan olduğu zaman çok büyük yetkiler alacak diye bir taraftan bana, şahsıma saldıranlar, öbür taraftan ’Başbakan’da olan yetkiler Obama da yok’ dediklerine göre bak işte ne güzel Başbakan yetkilerinden vazgeçiyor. Bu yetkileri azaltıyor. Anlamak mümkün değil" diye konuştu.Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) Türkiye’ye yönelik hakaretlerin de edildiği eylemlerin hatırlatılması üzerine de az önce KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile telefonda konuştuğunu söyledi. "Bunlar oradaki Güney ile irtibatı olan grubun yaklaşım tarzlarıdır" diyen Erdoğan, "Bütün gösterilerde Güney Kıbrıs’ın bayrağı vardır. Ama orada ben görüntüleri inceledim Türk bayrağı göremedim. Bundan sonra gösterilere Türk bayrağı getirirlerse şaşmayın. Ama bundan sonrasıistismardır. Oradaki bu tür gösterilerde, demokratik olmayan ronlara karşı maalesef silah kullanılmıştır" diyen Erdogösterilerde, bu tür hakaret içeren, hele hele Türkiye’ye karşı hakaret içeren, pankartlarda küfür ifadesi olan bütün fotoğrafları inceleme fırsatım oldu. Bunlara karşı orada gerekli tavrın gösterilmesi gerekirdi. Bu Güney Kıbrıs Türk Cumhuriyeti halkının bir yaklaşım tarzı değildir. Oradaki belli bir, her zaman tanıdığımız, bildiğimiz bir grubun ki bunlar Güney’le paslaşan bir gruptur GüneyKıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin şu anda sürdürdüğü barış sürecini dinamitlemek isteyen bir gruptur. Bu gruba karşı öyle zannediyorum ki Güney Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yönetimi de alacaktır. Biz de üzerimize düşeni yaparız" dedi."Orada belli bir hakarete, yaklaşım tarzına tahammülümüz söz konusu olamaz" diyen Erdoğan, "Az önce Sayın Cumhurbaşkanı’na onu ilettim. ’Burada gerekli tavrı koymak durumundasınız’ dedim. Bir defa bu adamlar kimlerdir? Bunların hepsinin elimizde çekimleri var. Bunların yargıya sevki gerekir. Kalkıp da Türkiye’ye bu şekilde küfürlü pankartlara, bu tür hakaretlere müsaade edilmemesi gerekir. Bunun gereğinin de yapılması lazım. ’Onların yanında kimler olduğunu biliyoruz’ diyorlar. Biliyorsanız o zamangereğini yapın dedik. Bizler KKTC için 1974’ten beri kanını, canını vermiş Türkiye’ye böyle bir yaklaşımı maruz göremeyiz" şeklinde konuştu.