Başbakan Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle,
Başlangıçta misafir işçi olarak Almanya'ya giden vatandaşlarımız sonradan kalıcı olmuş hatta Alman vatandaşı olarak Alman siyasetinde, ekonomisinde önemli rol oynadılar. Avrupa ülkeleri arasında Türklere misafirlik bakımından Almanya'da Türkler artık misafir işçi kimliğini geride bırakmıştır. Bu süreç 4. kuşağa şuanda geçtiğimiz dönemde çok daha farklılık ve zenginleşerek devam eden bir süreç. Bugün Almanya'da yıllık ciroları 35 milyon Avro'ya ulaşan Türk şirketleri bulunuyor ve buralarda ki istihdamlar artmış durumda. Almanya'da ki Türk toplumunun iki ülkenin kazanımı olduğuna inanıyor, bu köprünün büyüyerek devam edeceği Almanya ve Türkiye'yi daha iyi zeminlere taşıyacağı kuşkusuz aşikardır.
Bu akşam Berlin'de tertiplenen Almanya ve Göç 50. Yılında, Almanya'da ki Türkler yemeğine teşkil edeceğim, Türk toplumunun temsilcileri ve Alman yetkililerle biraraya geleceğim, göçün 50. yılı münasebetiyle Sayın Merkel'le beraber bir konuşma yapacağız, ardından bir oturuma katılacağız ve yine orada bir konuşmamız olacak, etkinliklere mütakıp Merkel'le ertesi gün çalışma yemeğinde bir araya gelme fırsatımız olacak. Siyasi ilişkilerimizin yanı sıra, ticari işbirliğimizin gelişmesini ele alacağız. Ticaret hacmimiz geçtiğimiz yıl 29 milyar avroya ulaştı, vatandaşlarımızın yaşadığı sıkıntıları aşmak için birlikte neler yapabileceğimizi görüşeceğiz. Almanya ziyaretimi takiben ülkemizin üyesi olduğu G-20'nin Liderler Zirvesi'ne katılmak üzere Fransa'ya gideceğim, bu ziyaretimde sayın Ali Babacan ve Mehmet Şimşek bana eşlik edecekler, G-20 ekonomik ve mali krizin üstesinden gelinmesi, küresel ekonomik büyümenin sağlanması için politikalar geliştiriyor. G-20 kalkınma, enerji, gıda güvenliği, istihdam ve diğer alanlarda da küresel sorunlara, küresel çözümler getirmeye gayret ediyor. Ekonomik ve mali kriz karşısında güçlü bir duruş sağlayan ülkemiz mali çalışmaların güçlenmesine destek veriyor ve aktif katkı sağlıyor. Küresel ekonominin büyüme rayına yeniden oturtulması için G-20 zirvesinde gösterilen çabalara katılıyoruz. Fransa'da katılacağımız zirvede bire bir ikili görüşmelerimiz olması yanı sıra ortak görüşlerimizi ortaya koymak suretiyle orada yapacağımız görüşmelerin ciddi bir koordinasyon sağlanması bakımından büyük bir tevhid edecektir.
-SORULAR-
Deprem vergileriyle ilgili olarak harcanan kalemler için eleştiriler oldu, bu eleştirilere ne gibi cevaplar vereceksiniz? Van ziyaretiniz ertelendi bununla ilgili takvim belli oldu mu? Anamuhalefet liderinin bir iddiası vardı sizinde milletvekiliniz olan Fatih Çiftçi'nin yıkılan binalara izin verdiğine dair bu konular hakkında neler söyleyeceksiniz?
Önce birşeyi çok iyi bilelim, soruları sorarken bu soruların zeminini iyi araştıralım, deprem vergileri diye bir vergi bir defa bizde yok. Bu vergi 99'da konulmuştur daha sonra bu vergi çeşitli isimlerde yapılmıştır buda AB programını desteklemek için konulmuş bir vergidir ve bu vergi ekonomik istikrarın da sağlanmasıyla alakalıydı ve bizim dönemimizde 2004'ten itibaren iletişim vergisi bizim vergilerimiz arasında yerini almıştır. Bunu bazıları sulandırıyor, böyle bir vergi söz konusu değildir bunu iyi bilelim. Şuanda milletvekilimiz olan Fatih Çiftçi ile olan konu ise; bir defa yapı denetim kuruluşları vardır ve bunlar bizden önceki dönemlerde kurulmuştur.
Şuanda milletvekilimiz olan Fatih Çiftçi ile olan konu ise; bir defa yapı denetim kuruluşları vardır ve bunlar bizden önceki dönemlerde kurulmuştur. Burada milletvekilimizin hangi inşaatlara ruhsat verdiği, vermediği bu noktada benim herhangi bir bilgim yok ve bu tür binalar varsa bunlarla ilgili olarak gerek yapı denetim kuruluşları, gerek belediye başkanlarının sorumlulukları vardır ben bunu açıkladım, yani bu partimin bir milletvekili olması, olmaması değiştirmez. Bunu söyleyen Kılıçdaroğlu ülke genelinde bunu diğer depremlerde CHP'li belediyelerin olduğu yerler için böyle birşey konuşuyor mu acaba? Bunu genelleyelim birkere ilke haline getirelim ben belediye başkanlığı yapmış biri olarak bunu genelliyorum, zemin etütlerinden kentsel dönüşümlere kadar hepsini inceleyelim burada Van'da TOKİ'nin de yaptığı konutlar var ben emin ki orada sıkıntı olmadı endişemiz yok mu tabi ki var, olay çünkü insan endeksli yürüyor. Siz herşeyi yapıyorsunuz, bir inşaat mühendisi, şantiye mühendisi bunu benimsemiyorsa bu tür bedel karşınıza çıkar bunları görmemiz lazım onun için yeni bir yasal düzenlemeyle bu işin zemin etütlerinden tutunuz şuanda ne kadar sıkıntılı bina varsa gecekondusu, sıkıntılısı, depreme dayanıklı olmadığını tespit ettiğimiz ne kadar bina varsa 3 çıkış yolu koyuyorum ben ortaya o bu işlerden anlamaz bari anlayanları çalıştırsın. Biz diyoruz ki birincisi biz TOKİ ile bir değişim, dönüşüm başlattık niye yapıyoruz bunları fakir, fukaraya bu tür imkanları sağlayalım diye yapıyoruz bu tür binaları yıkalım ve diyelim ki; sana burada bina yaptık gel burada otur. Biz toplu konutu kâr amaçlı yapmıyoruz, bütün mesele ülkemizin geleceğinde bu tür sıkıntıları yaşamayalım istiyoruz, efendim ben binamın olduğu yerde oturmak istiyorum, peki biz sana kira ödeyelim burada yapacağımız binalardan sana daire verelim bunu da yapıyoruz, buna da hayır dedi, bu yeni yasayla kamulaştırma yetkisini alacağız oraları kamulaştırarak yıkacağız ve yenilerini yapacağız çünkü biz göz göre göre bu binaları orada bırakamayız.
Ülkemiz deprem tehditi üstünde eğer biz buna vatandaşımız yanaşmıyor diye susarsak geçmişimizde de bu sıkıntıları hep yaşarız. 601 kişi hakka yürüdü, bunların bize verdiği sıkıntılar var inşallah süratle benim hedefim 8 ayda kalıcı konutları bitirebilmek belki bu şartlara göre değişebilir, hedefimiz 8 ay gibi bir sürede Elazığ'da, Bingöl'de olduğu gibi bu konutları bitirip sahiplerine teslim etmek 20 yıl burada eğer borçlanma konusu söz konusu olursa 20 yıl vadeyle burada biz kendilerini konut sahibi yapacağız faiz olayı kensilikle söz konusu olmayacak. Ayrıca şunu söyleyeyim, depremle ilgili gelen bütün destekler hepsi de bu hizmetler içerisinde yer alacaktır.
Mesud Barzani'nin davetim üzerine bir ziyareti var bayram haftası diyelim bende arkadaşlarımızda orada çalışmaları belli noktaya getirecekler ve bundan sonra Van'a olan ziyaretimi gerçekleştireceğim.
Alman Vakıfları konusunda iddialar gündeme getirmiştiniz bu konu hakkında Merkel ile görüşecekmisiniz ve CHP bu konuda hakkınızda gensoru verdi bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Biz artık bu CHP'nin gensorularından bıktık ve Alman Vakıfları CHP Genel Başkanı gibi bir avukat bulmuş durumdalar bunu iyi düşünmeleri lazım başarılı bir avukat değildir, Almanya ziyaretimde tabi ki bu konu gündeme gelecektir. Benim sözüm sadece Alman Vakıfları için değildir, kredi kuruluşları da gündeme gelmiştir. Almanya'da zaten bunları konuşacağız orada da gerekli değerlendirmelerimizi yaparız.
Erdoğan'dan Almanya ziyareti öncesi açıklama
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Almanya ve Fransa ziyareti öncesi basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Bir soru üzerine deprem vergisinin olmadığını belirten Erdoğan, CHP'nin Alman Vakıfları iddiası üzerine verdiği gensoru hakkında da "Biz CHP'nin bu gensorularından bıktık" dedi.