Başbakan 'Nobel Ödülü' alabilir

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Ordu'da muhalefet partilerini eleştirerek demokratik açılım projesiyle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Nobel ödülü alabileceğini söyledi. Bakan Günay, “Başbakanımız ekonomik ve demokratik uygulamalar sonucunda Nobel alabilir. Bu ana muhalefet partisinin başkanının uykularını kaçırıyor, rüyasına giriyor. Halbuki bu güzel birşey değil mi?” dedi. CHP için de hayatlarının muhalefette geçtiğini belirterek, muhalefette de biteceğini ileri süren Günay, domuz gribinin de turizmi olumsuz etkilediğini söyledi.
Bugün saat 13.00 sıralarında Ordu’ya gelen Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Vali Orhan Düzgün’ü makamında ziyaret etti. Kentin sorunları hakkında bilgi aldı. Gündemdeki konularla ilgili de kısa bir açıklama yaparak köşe yazarlarıyla ilgili, “Elbette herkes yazacak. Gerçekçi olmak ve polemikten sakınmakta, aka kara dememekte yarar var. Kastedilen budur. Elbette herkesin doğruları yazmasında bir beis yoktur. Önemli olan gerçekleri çarpıtmamaktır. Durduk yerde polemik yaratmaya çalışmamaktır. Kastedilen budur” dedi.


DOMUZ GRİBİ TURİZMİ ETKİLEDİ

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay bir soru üzerine de domuz gribinin turizmi olumsuz etkilediğini belirtti. Türkiye’nin, dünyada en gelişmiş turizm ülkeleri arasında ilk 10’un içerisinde olduğunu, en fazla gelir ve ziyaretçi elde eden ülkeler arasında yer aldığını dile getiren Bakan Günay, gelirde bir azalma olduğunu, ama dünya ülkeleriyle kıyasladığında da daha olumlu bir noktada bulunduğumuzu vurguladı. Valilik ziyaretinin ardından da AK Parti İl Başkanlığı’na geçti.
AKP İl Başkanlığına giden Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, partililerle bir araya geldi. “Biz Türkiye’yi değiştirmeye, dönüştürmeye çalışan, Atatürk’ün dediği gibi çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine ulaştırmaya çalışan, Atatürk’ü kağıt olmaktan, resim olmaktan, nutuk olmaktan çıkarıp, bir duygu, bir inanç hareket haline dönüştürmeye çalışan tek siyasi hareket Ak Parti’dir” diyen Bakan Günay, Başbakan’ı övdü.


BAŞBAKAN NOBEL ALABİLİR

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ekonomik ve demokratik uygulamalar sonucunda Nobel alabileceğini söyleyen Bakan Günay, “Ana muhalefet partisinin başkanının uykularını kaçırıyor, rüyasına giriyor. Halbuki bu güzel birşey değil mi? Türkiye’de bir yazarımız Nobel aldı. Bir de siyaset adamımız, Türkiye’de hem ekonomiyi hem demokrasiyi düze çıkardığı için alkışlansa, Nobel alsa bu güzel birşey değil mi? Biz de alkışlayalım. Dolayısıyla yürüdüğümüz yol doğru bir yoldur” diye konuştu.


DEMOKRATİK AÇILIM

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, konuşmasında demokratik açılım projesi hakkında da bilgiler verdi. Projenin amacının milli birlik ve kardeşlik olduğunu ileri süren Bakan Günay, “Herkes, görmeyenlerin fili tarif etmesi gibi, neresinden tutmuşsa ona göre isim takıyor. Bunun ismi, amacı, milli birlik ve kardeşlik olan demokrasi açılımıdır. Yani insanları, doğdukları yere göre, insanları analarının babalarının sosyal geldisine göre, etnik kökenine göre ayırmadan, madem ki hepimiz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız, madem ki cebimizde ay yıldızlı nüfus kağıdı var. O zaman hangi etnik kökenden, hangi inanç ve mezhep grubundan gelmiş olursak olalım hepimiz biriz, eşitiz anlayışıyla yeni bir düzeyde, yeni bir insanlık anlayışında buluşturmak için bunu milletimize anlatıp, bunu gönüllü biçimde baskıyla değil, kardeş kılmak için açılım gayreti içerisindeyiz" dedi.


ANASININ KULAĞINA OKUDUĞU İLK SES, KÜRTÇE Mİ OLACAK, TÜRKÇE Mİ OLACAK?

İnsanların geçmiş yıllarda etnik kökenlerine göre horlandıklarını ve inançlarına göre ayrımlara tabi tutulduklarını söyleyen Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, “Kimin çocuğu olabileceğini Allah tayin ediyor. İnsan kendisi seçebiliyor mu? Doğuda mı, batıda mı doğacak? Anasının itikadı, anasının kulağına okuduğu ilk ses, Kürtçe mi olacak, Türkçe mi olacak? Bunu insan doğarken seçebiliyor mu?” diyerek, “Seçemiyor. Bu doğuştan gelen özelliklere göre insanı tasnif etmek insani bir davranış mıdır? Biz hepimiz hangi kökenden gelmiş olursak olalım, bizim derdimiz cebimizdeki kimliği değerli kılmak olmalıdır. Yapmaya çalıştığımız, Türkiye Cumhuriyeti’nin nüfus kağıdı ve pasaportunu en değerli hale getirmek. Yapmaya çalıştığımız Türkiye’nin bu coğrafyanın barışçı, birlik, bolluk içinde bir ülke yapmaya çalışmaktır” diye konuştu. Daha sonra sözlerine şöyle devam etti:


YENİ BİR DÜZEN KURULUYOR

“Biz bu Cumhuriyeti halklaştırmaya, seçkinlerin, bir avuç tuzu kurunun Cumhuriyeti olmaktan, balo salonlarında kutlanan Cumhuriyet olmaktan çıkarıp, halkın paylaştığı, gerçekten kimsesizlerin kimsesi olan bir içeriğe, halkın yönetimi haline getirmeye çalışıyoruz. Bu, Türkiye’nin yapması gereken bir açılım ve atılımdır. Halkın sahneye çıktığı, köy çocuklarının inip halkı yönetmeye çalıştığı yeni bir düzen kuruluyor. Dünyada böyle saflaşmalar var. Amerika’da halk, 40-50 yıl önce aynı otobüse binmekten gocunduğu, aynı masada oturmak bir yana, aynı salonda bulunmaktan rahatsız olduğu, bir toplum kesiminden, bir insan kümesinden bir devlet başkanı seçti. Bizim siyasilerimizin bazıları bunu hala okuyabilmiş değiller. Hala insanları renklerine göre, ana dillerine göre, etnik kökenlerine göre, analarının babalarının inancına göre tasnif etmeye çalışıyorlar. Onlar bu değişikliğin farkında değil. Onlar hala bir takım çatışmalar olsun. O çatışmalarda fakir fukaranın çocuğu ölsün, o çocuğun cenazesinin başında biz bağıralım, buradan da oy toplayayım hesabı yapıyor.”


BAYKAL’A ELEŞTİRİ: ANANEVİ MUHALEFET

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ı da eleştiren Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, hayatlarının muhalefette geçtiğini belirterek, muhalefette de biteceğini dile getirdi. Bakan Günay, “Ana muhalefet değil, ananevi, geleneksel muhalefet hareketleri. Kimseyi bulamazlarsa, kendi içlerinde birbirlerine muhalefet ediyorlar. Muhalefette oldukları için bekara karı boşamak kolaydır anlayışı içinde. Yani nasılsa iktidara geleceğimiz yok. Şöyle yaz diye yazmışlar. İnsan haklarından söz etmişler, Anayasa’nın topyekün değişmesinden söz etmişler. Bu Anayasa adam olmaz, insan haklarına aykırı diye yazmışlar. Yepyeni bir yurttaşlık anlayışı gerekir diye yazmışlar. Şimdi onların yazıp tozlu raflara kaldırdığını halktan güç almış bir siyasi hareket yapmaya çalışıyor. Yapıyor, yapabileceğini görüyorlar, kıskanıyorlar. Bize karşı çıkan, bizim yaptıklarımızı anlamamakta ve millete yanlış anlatmakta direnen siyasi hareketin sorunu belki, biraz önce anlattım ideolojik görebilirsiniz. Ama ötekinin sorunu inanın bana ideolojik değil, psikolojik. Kıskançlık var sadece” dedi.


EMEKLİ KOMUTANLARIN İFADEYE ÇAĞRILMASI

Kara Kuvvetleri eski Komutanı Aytaç Yalman, Deniz Kuvvetleri Eski Komutanı Özden Örnek ve Hava Kuvvetleri Eski Komutanı İbrahim Fırtına’nın Ergenekon savcıları tarafından şüpheli sıfatıyla ifadeye çağırılmalarını da değerlendiren Bakan Günay, “Türkiye’de adalet bir soruşturma yapıyor. Umuyorum ki sonuçları erken görürüz. Demokrasiye karşı baş kaldıranlar şimdiye kadar başarılı oldular, Türkiye zararlı çıktı. İnşallah bu sefer demokrasi kazanır ve Türkiye’de kazanmış olur” dedi. Daha sonra Bakan Günay, Ordu Belediye Başkanı DSP'li Seyit Torun’u makamında ziyaret etti.