Başbakan Yardımcısı Akdağ Açıklaması

Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, Suriye'den yeni bir göç dalgası başlayabileceği tartışmalarına ilişkin, "Kısa vadede bunu beklemiyoruz ama bu göçün olabileceği ihtimaline binaen senaryolarımızı AFAD'da hazırladık. Gerek Fırat Kalkanı bölgesinde gerek İdlib'de gerekse hemen sınırımızın içinde belli alanlar belirledik." dedi.

Akdağ, TRT Haber'de gündeme ilişkin değerlendirmede bulundu, soruları cevapladı.

Afrin'e yönelik Zeytin Dalı Harekatı'nın ikinci günü bölgeye gittiğini anlatan Akdağ, buradaki vatandaşların, PYD/YPG/PKK terörist grubu tarafından maruz kaldıkları roket saldırılarına rağmen inançları ve morallerinin çok yüksek olduğunu gördüğünü söyledi.

Vatandaşların harekatı desteklediğini dile getiren Akdağ, bütün Türkiye'de olduğu gibi sınıra yakın şehirlerdeki vatandaşlarda ordusuna, hükümetine büyük bir güven bulunduğunu aktardı.

Akdağ, vatandaşların, roket saldırılarının bir an önce durdurulmasını istediğini belirterek, "Silahlı Kuvvetlerimiz, ÖSO ile birlikte bunu elinden geldiği kadar kısa süre içinde bitirmeye çalışıyor. Harekatın asıl amacı terörist grupların Türkiye'yi tehdidini sonlandırmak. Şükürler olsun, gerçekten iftihar ettiğimiz bir operasyon büyük bir başarıyla devam ediyor." diye konuştu.

- "Güvenliğimizi sağlayıncaya kadar bu operasyon devam edecek"

Harekatın, ihtiyaç olduğu kadar devam edeceğini bildiren Akdağ, "Özellikle yurt dışından, 'Bu operasyonu bir an önce bitirin' diyorlar ama biz kendi güvenliğimizi sağlayıncaya kadar, o bölgelerde Suriyeli kardeşlerimiz bir terörist baskısı görmeden rahatça yaşayabileceği bir duruma getirilinceye kadar bu operasyon devam edecektir." açıklamasında bulundu.

"Bu operasyonda ABD ile karşı karşıya kalınabilir mi?" sorusu üzerine Akdağ, ABD, Rusya ve sahadaki diğer güçlerle görüşmeler yapıldığını söyledi.

ABD'nin Türkiye'nin eskiden beri müttefiki, stratejik ortağı olduğunu anımsatan Akdağ, Türkiye'yi iyi anlaması ve kafa karışıklığını sonlandırması gerektiğini vurguladı.

Türkiye'nin bu harekat neticesinde ciddi bir göçle karşı karşıya kalıp kalmayacağına yönelik bir soruya Akdağ, "Kısa vadede bunu beklemiyoruz ama bu göçün olabileceği ihtimaline binaen senaryolarımızı AFAD'da hazırladık. Gerek Fırat Kalkanı bölgesinde gerek İdlib'de gerekse hemen sınırımızın içinde belli alanlar belirledik. Bu alanlara yakın lojistik merkezlerimiz var, personel planlamamızı yaptık." yanıtını verdi.

Başbakan Yardımcısı Akdağ, Kızılay, Diyanet Vakfı ve diğer sivil tolum kuruluşlarının AFAD'ın bir numaralı ortakları olduğunu ve birlikte çalıştıklarını belirtti.

- YOİKK tarafından hazırlanan reform paketi

Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulunca (YOİKK) hazırlanan reform paketine ilişkin de açıklamalarda bulunan Akdağ, YOİKK olarak eylem önerilerinin TOBB sekreteryasında TİM, TÜSİAD, YASED ve MÜSİAD gibi kuruluşların katılımıyla geliştirildiğini anlattı.

Reform paketinde yer alan İcra ve İflas Kanunu'na ilişkin düzenlemelere değinen Recep Akdağ, şöyle konuştu:

"Bizim bir İcra İflas Kanunumuz var ama çalışmıyor. 15 senelik tecrübe şunu gösterdi. Davalar 6-8 sene sürüyor. Davaların büyük bir çoğunluğunda borçlu şirketler de alacaklı şirketler de bundan bir fayda ile çıkamıyor. Onun için uzun bir müddettir, Adalet Bakanlığımız işin uzmanlarıyla yeni bir kanun hazırlıyor. İcra-iflas sistemini kaldırıyoruz ama konkordato diye de bilinen sistemle bir araya getiriyoruz. Yeni bir kurtarma anlaşması kanunu hazırlamış oluyoruz. Konunun uzmanı olan üniversite hocalarımızın bana söylediği şu, İsviçre'nin modelinden de daha iyi, orijinal bir Türk modeli oluşturuyoruz."

Sürelere tahdit getirileceğini, bunun 23 ayla sınırlandırılacağını bildiren Akdağ, iki yıldan daha az bir zamanda bunun tamamlanmasını sağlayacaklarını söyledi.

"Eskiden borç batağına battığınızı tam ispat ederseniz iflas erteleme için başvuruyordunuz. Şimdi riskinizi gösterebiliyorsanız mahkemeye, borç batağına batmadan da bu işlemleri başlatabiliyorsunuz." diyen Akdağ, alacaklılarla borçluların anlaşmalarına imkan getiren, iflasa doğru gitmede daha kısa sürede işleri bitirme imkanı kazandıran yeni düzenlemeler yaptıklarını belirtti.

- "Piyasa reform paketinden çok umutlu"

Piyasanın bundan çok umutlu olduğuna dikkati çeken Akdağ, "Ümit ediyorum ki şubat ayı içerisinde bu taslak bitecek." dedi.

Şirket kurma kolaylığının getirilmesine yönelik de açıklamalarda bulunan Akdağ, şu ifadeleri kullandı:

"Şu anda bir şirket kurarken 7 aşamada işlemler yapmanız gerekiyor. Şimdi Ticaret Sicili müdürlüklerine giderek yarım gün içerisinde şirketi kurabileceksiniz. Şirket kurma aşamasında SGK'ye şirketinizi kaydettirmek için bizzat gitmek durumundaydınız. Şimdi ise elektronik ortamda, Ticaret Sicil Müdürlüğüne doğrudan doğruya siz şirketinizi kurduğunuz anda sigorta kaydınız yapılacak. 7 adım atarak yapacağınız işi, bir adım atarak yarım gün içerisinde tamamlayacaksınız."

- "Belediye ile tapu arasında irtibat kurularak işlem tekleştirilecek"

İnşaat izinlerinin de kolaylaşacağını belirten Akdağ, bir inşaata başlayıp o inşaatta oturma izni alınabilmesi için 18 işlemin bulunduğunu, bu işlem sayısının 6'ya indirileceğini söyledi.

Başbakan Yardımcısı Akdağ, denetleyicilerin inşaata aynı günde gideceğini, böylece günlerce süren işlemlerin basitleştirileceğini aktardı.

Kat irtifakı olarak yapılan bir yerin kat mülkiyetine çevrilme sürecinde tapu ile belediye arasındaki gidiş gelişin ortadan kaldırılacağının altını çizen Akdağ, belediye ile tapu arasında irtibat kurularak işlemin tekleştirileceğini dile getirdi.

Küçük işletmelere ellerindeki ham maddeyi rehin verebilme imkanı getiren düzenlemeye ilişkin Akdağ, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Taşınır rehni diye bir kavram var. Bunu biz hukukumuza soktuk. Bir yerden kredi temin ederken ipotek diye bilinen taşınmazların üzerine rehin konulur. Onun adına size kredi verirler. Bu taşınmaz üzerine oluyor da taşınır üzerine niye olmasın? Diyelim ki, benim fabrikamda iş makinalarım var ya da malım var. Bunları da rehnederek finansman bulabilmeliyim. Bu mevzuatımızda var ama 1,5 senelik uygulamada bunun bazı eksik yönlerini gördük. Yeni düzenlemeyle şunu getiriyoruz, diyelim ki deponuzda pamuk var ve bu pamuğu rehnediyorsunuz, karşılığında bir finansman elde ediyorsunuz. Her sürecin rehnedilebileceğine dair hükümler getiriyoruz. Pamuktan sonra ne olur? İplik olur, iplikten sonra kumaş, kumaştan sonra gömlek satılır faturaya dönüşür, paraya dönüşür. Bütün bu aşamaları bankaların bir proje şeklinde değerlendirerek size kredi vermesini sağlıyoruz."

- "Temmuz'dan itibaren tek bir beyanname verilebilecek"

Recep Akdağ, bürokrasinin azaltılarak bütün süreçlerde pratikte taşınırların rehnedilmesini ve karşılığında da kredi alınabilmesini sağlayan yeni bir düzenleme getirileceğini söyledi.

Düzenlemeyle beyannameleri birleştirdiklerini vurgulayan Akdağ, "Sosyal güvenliğe ayrı, vergiye ayrı beyanname veriyordunuz. Bunları birleştiriyoruz. Temmuz'dan itibaren tek bir beyanname vererek işinizi halledebileceksiniz." diye konuştu.

Akdağ, "e-belediye" sistemi kurulacağını ifade ederek, İçişleri Bakanlığının kuracağı bu sistemle belediyelerin 2 milyar liralık bir yükten kurtulacağını, bu sistem üzerinden vatandaşın işlemleri gerçekleştirileceğini aktardı.

Bütün bunların gereksiz işlemleri, bürokrasiyi azaltan, maliyetleri düşüren düzenlemeler olduğuna dikkati çeken Akdağ, ithalat ve ithalatçıların gümrüklerde karşılaştığı ücret taleplerine de sınırlamalar getirileceğini kaydetti.

"Topyekun iş yapmayı Türkiye'de kolaylaştıran bir reform paketiyle hükümetimiz kamuoyunun karşısına çıkmış oluyor." ifadesini kullanan Akdağ, kanun değişikliklerinin şubat ayı içinde bitirileceğini sözlerine ekledi.