Başbakan Yardımcısı Arınç Açıklaması (1)

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, seçim sonuçlarının partilerine anayasayı tek başımıza yapacak gücü vermediğini belirterek, "Diğer partilerin de böyle bir niyeti yok. Başkanlık sistemi anayasada yer alamayacağına göre mevcut sistemin devam edeceğini söylemek yanlış olmaz" dedi.

CNN Türk'te canlı yayına katılan Arınç, Hakan Çelik'in gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

"Seçim sonuçları itibarıyla Türkiye'de başkanlık modeli konusu rafa kalkmış mıdır?" sorusu üzerine Arınç, seçim sonuçlarının doğru okunması gerektiğini belirterek, 4 partinin Meclis'e girdiğini, çoğunluğunu kaybeden AK Parti'nin tek başına iktidar olamayacak noktaya geldiğini söyledi.

Arınç, 258 milletvekilinin, birinci parti çıkmanın başarı olduğunu ifade ederek, şu görüşleri dile getirdi:

"13 yıllık serüven içerisinde ilk defa tek başımıza iktidar olamıyoruz. HDP'nin barajı aşması ve önemli miktarda oy almasıyla herkesin 'HDP başarılıdır' demesi gerekir. 'Ona kızıyorum, beğenmiyorum, eleştiriyorum, sonuçları da görmezden geleyim' derse, gözünü kapayan kendine gece yapar. Başarılı olmuştur. Seçim kampanyamın çoğunu o bölgede yaptım. CHP ve MHP açısından bir başarı yok. CHP açısından milletvekili sayısı azalmıştır ama MHP açısından artmıştır. Bunlar hem milletvekili sayısı itibarıyla hem CHP'nin yüzde 25'i bile yakalayamamış olması, MHP'nin yüzde 17'yi bile ulaşamamış olması sebebiyle iyi bir başarı değildir. En azından MHP için şu söylenebilir; 'Senin aldığın milletvekili sayısı kadar HDP de çıkardı.' 80'e 80 oldunuz. Bir farkınız yok."

Seçim kampanyası boyunca, "Bu partilerin tek başına iktidar olma şansı yok" dediğini hatırlatan Arınç, diğer partilerin istedikleri oyları da alsalar tek başına iktidar olamayacağını kaydetti.

Bülent Arınç, "Gayeleri; 'Üçümüz koalisyon yaparız.' Birisi bir şey söyledi, aksini de inkar eden çıkmadı. Böyle bir üç parti, koalisyon yapabilir mi, birbiriyle anlaşabilir mi?" diye sorduğu kitlelerin, "Hayır" yanıtını verdiğini anlattı.

"Senden iyisi yok ama sen de kusurlusun, çok hataların var" denildiğini belirten Arınç, kendisinin de "Olabilir. Ben de insanım. Yanlışımız olabilir, partizanlık yapmış olabiliriz. Ben bin işin 900'ünü çok güzel yapıyorum. 100'ünde hata ve yanlışlık olabilir. Bana hatamı söylersen ben de yanlışları düzeltirim. Sana kızman, takdir ederim. Sen benim kulağımı çek ama yine beni tek başına iktidar yap, çünkü ülkenin buna ittiyacı var" dediğini kaydetti.

- "Elbette bir hükümet kurulacak"

Arınç, diğer üç partinin iktidar olabilecek sayıya ulaştığını ifade ederek, 78 milyonun icraat, memurun da maaş beklediğini söyledi.

Dışarıda cereyan eden olaylar olduğunu, anlık kararlar alınması gerektiğini vurgulayan Arınç, "Hükümetsiz olabilir mi? Peki kurun hükümeti o zaman? Şimdiye kadar konuşulanlar biraz perde arkası konuşmalar. Elbette bir hükümet kurulacak. Seçim sonuçlarında AK Parti tek başına iktidar olamamıştır ama başarılı bir sonuç almıştır. 56-57 ilde birinci olmuştur. Bu çıkan sonucu ülkemizin hayrına nasıl realize edebiliriz. Hükümetsiz bırakmamak adına. Hükümet kurulamadı. O zaman Anayasa'daki kurallar gereği 45 gün, 1-2 ay sonra seçime gitmek suretiyle. Koalisyon neticesine bakmak suretiyle bir davranış içerisinde olacağız" şeklinde konuştu.

"Seçmen AK Parti'nin kulağını mı çekti?" sorusuna Arınç, "İkaz etti. 'Yanlışların var, şundan hoşlanmadım' dedi. Demokrasilerde kabahati kendinde bulmamız lazım" yanıtını verdi.

"AK Parti'nin oylarında bu derece gerilemenin temel sebeplerini nerede görüyorsunuz? Hangi olaylar bir kırılma yaratmış olabilir?" sorusu üzerine Arınç, AK Parti'nin kendi içinde yaptığı tahlilleri ekran önünde konuşmak durumunda olmadığını aktardı.

Arınç, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun balkon konuşmasında sonuçları yorumladığını dile getirerek, "1973'ten beri her seçimin içindeydim. 1987'den itibaren her seçimde adaydım. Seçim atmosferinin, halkın size bakışının, sizin yüzünüze gülüp gülmemesinin, soğuk davranıp davranmamasının, bazı konularda eleştiri getirmesinin, bazı yerlerde sırtınızı sıvazlamasının bir anlamı vardır. Siz ortamı görerek, 'Bu seçimin sonucu böyle olacaktı' diyebilirsiniz. Ben özel değerlendirmelerimi parti kurullarında yaptım" dedi.

- Balkon konuşmasındaki fotoğraflar

"Balkon konuşmasındaki çekilen görüntüler ve fotoğraflardan bazı çıkarımlar yaptılar. Sizle ilgili bazı değerlendirmeler oldu. Sizin kızgın, sinirli olduğunuz gibi" denilmesi üzerine Arınç, şunları kaydetti:

"Ben içimdekini dışarıya yansıtıyorum. Aslında balkona çıkarken de birileri beni ikaz etti, 'Ağabey yüzünüz biraz gülsün' dedi. Çabalamama rağmen eğer böyle bir görüntü vermişsem içimin dışına yansımasıdır, aksetmesidir. Üzgün olduğumu ifade ettim. Böyle bir sonucun alınacağını şahsen beklemiyordum. Ben 'Tekrar iktidar olacağız, ama milletvekili sayımız HDP'nin girmesiyle düşecek' diye bekliyordum. 290 civarında milletvekiliyle hükümet olma imkanı yakalayabileceğimizi düşünüyordum. Bütün sistem HDP'ye barajı aştırmak üzerine kurulmuştu. CHP ve MHP uzamaz, kısalmaz partiler. Bunların üzerine herhangi bir senaryo kurulamaz. Ben bir siyasetçi olarak ne Kılıçdaroğlu'nun ne CHP'nin yüzde 25'i aşacağını gördüm. MHP için en fazla 17 koydum. Bu partiler iktidara hazırlıklı partiler değil. Vatandaştan teşvik alan partiler de değil."

Başbakan Yardımcısı Arınç, 3 partinin desteği ve dış desteklerle HDP'nin barajı aştığını belirterek, çıplak gözle bakıp da bunu küçümsemenin, "Şöyleydi, böyleydi" diye bir partiyi nefret objesi haline getirmenin doğru olmadığını dile getirdi.

- "Haçlı ittifakı söylemleri yanlış"

"Haçlı ittifakı" gibi ifadelerin çok yanlış olduğunu vurgulayan Arınç, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Ne demek haçlı ittifakı, bilmem nesi. Bunlar olmaz. Bu siyasi partiler düşmanımız değil, rakibimizdir. Düşmanlık yaparak oy toplamak mümkün değil. Bir düşman psikolojisiyle belli bir kampa itmenin, onu küçültücü ifadelerde bulunmanın, onları aşağılamanın o seçmen tabakasında karşılığı olmaz, hem de dışarıdaki o partiden olmasa bile oyunu atmak için partilere bakan insanlarda da farklı karşılığı olur. Eğer HDP barajı aşmasaydı, CHP yüzde 30'un, MHP yüzde 20' üzerinde oy alsaydı, buna rağmen AK Parti 311 vekille iktidar olurdu. Parlatıldı, cilalandı, ön plana çıkarıldı. Barajı aşmasaydı biz 311 ile geliyorduk. Olanda hayır vardır. Milletin takdiri böyle olmuştur."

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, bazı söylemlerin ters teptiğini ifade ederek, "CHP, MHP, HDP açısından ters tepen söylemler oldu. Bizim de bazı söylemlerimizin halkta karşılığının olmadığını veya istendiği şekilde olumlu değil, olumsuz bir karşılık bulduğunu söyleyebilirim" dedi.

- Başkanlık sistemi

Bülent Arınç, "Başkanlık modeli rafa kalkmış mıdır?" sorusuna şu karşılığı verdi:

"Başkanlık sisteminin her gün defalarca konuşulması, zarurettir, olmazsa olmaz, bunun için de şu kadar vekil gerekir gibi davranışlara karşı başkanlık meselesini yeni anayasaya bağlamak suretiyle ortaya koyduk. 'Yeni bir anayasa yapılırsa, demokratik sistem veya rejim olarak başkanlık sistemine geçebiliriz, bu Türkiye için de faydalı olur' dedik. Batı örneklerindeki başkanlık sistemini yerli bir noktaya da getirebilirsiniz. Bunun içinde çek balansın da mutlaka olması lazım. Çağdaş başkanlık sisteminin Türkiye'de nasıl uygulanabileceğini ancak yeni bir anayasa ile konuşmamız mümkün. Cumhurbaşkanımız her gün kendine göre inanıyor, şüphesiz doğrudur ama başkanlık sistemini amentü gibi günde 5-6-7 defa konuşması, bizim de buna karşı elbette olabilir, ama bunun yeri anayasada olmalıdır, yeni anayasa yapacak güce ulaştığımızda bunun yerini anayasada koyacağız. Arada belki bir nüans oldu. Bu nüansı halkımız mutlaka değerlendirmiştir. Çıkan sonuçlar bize anayasayı tek başımıza yapacak gücü vermedi. Diğer partilerin de böyle bir niyeti yok. Sadece başkanlık sistemine yönelik de değil. 'Yeni anayasayı biz şöyle yapalım' şeklinde bir beyanları da olmadı. Dilerim yeni hükümet kurulunca bu partiler bir araya gelirler, komisyonu daha iyi niyetli kurup da kırmızı çizgilerle değil, samimi, dürüst, vicdanlı, yeni çağdaş bir anayasa yapmak için bir araya gelirse, olabilir. Başkanlık sistemi anayasada yer alamayacağına göre mevcut sistemin devam edeceğini söylemek yanlış olmaz."

- Cumhurbaşkanlığı sarayı

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın aktif bir şekilde siyaset vitrininin ön saflarında yer almasına" ilişkin soru üzerine, Erdoğan'ın Anayasa'dan kaynaklanan yetkilerinin bu şekilde kullanacağını ifade ettiğini söyledi.

"Ancak anayasa kuralları içinde veya etik kuralları içinde bir cumhurbaşkanı yapar mı diye sorarsanız, sayın Cumhurbaşkanı bunu yapacağını, farklı bir cumhurbaşkanı olmak istediğini açıkça söyledi" diyen Arınç, artık bu sözlerin üzerine yorum yapmanın doğru olmayacağını kaydetti.

Bülent Arınç, seçim sonuçları üzerinde bunun olumlu veya olumsuz etkisi olduğunu, ancak hangisinin daha çok etkisinin bulunduğunu söylemesinin doğru olmayacağını belirtti.

(sürecek)

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile