CNN Türk'te canlı yayına katılan Arınç, Hakan Çelik'in gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
"4 bakanla ilgili mesele yeniden gündeme gelse Yüce Divan'a gitmeleri yönünde bir tavır ortaya koyar mısınız?" şeklindeki soruya Arınç, "Evet dersem de hata yapmış olurum, hayır dersem de hata yapmış olurum" karşılığını verdi.
AK Partili 4 eski bakan hakkında kurulacak bir soruşturma komisyonu raporunun görüşülmesi sırasında hiç bir parti grubunda bu konunun görüşülemeyeceğini ve bağlayıcı karar alınmayacağını anlatan Arınç, şunları söyledi:
"Anayasa'nın istediği tek şey şu: 'Bu adamı suçlayacaksan, vicdanına sor. Komisyon raporuna bak, hukuka sor' diyor. Her milletvekili bir vicdanına, bir hukuka bakacak. Ama şimdi ne yapıyor muhalefet partileri? 'Bunlar tekrar yargılanmalı' diyor. 'Bu adamlar tekrar yargılanmalı' demesi yasak. Parti grubunu bağlayıcı karar alamaz, koalisyona girme maddesi olarak bunu söyleyemez. Anayasa Mahkemesi yarın bütün bunları dikkate alır. 'Siz ihsası reyde bulundunuz, Anayasa'ya aykırı hareket ettiniz, usul ve esastan sizin verdiğiniz kararı tanımıyorum' diyebilir.
Bugün partiler intikamcı bir düşünceyle bunu yaparlarsa bundan sonuç alamazsınız. Vicdan bunu kabul etmez. Bugün için de yeniden aynı sebeplerle bir soruşturma komisyonu kurulmasını şahsen uygun bulmam. Farklı bir şekilde önümüze gelirse de hukuka, vicdana bakar hareket ederiz."
- Gökçek tartışması
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ile kamuoyu önünde yaşadığı tartışmayla ilgili soru üzerine de Arınç, "Söz ağızdan çıkar, sonuçlarına da katlanırsın. Aramızda hoş olmayan bir tartışma geçti. Bunun faili ben değilim" dedi.
Gökçek'in kendisini ve ailesini "Paralel Devlet Yapılanması" ile ilişkili gösteren tweetlerini Bakanlar Kurulu sürerken attığını anlatan Arınç, "Şaşırdım ve üzüldüm. Birkaç saat geçti. Zannettimki birileri bunu ikaz edecek ve bu tweetler silinecek, özür dilenecek. Ama olmadı" diye konuştu.
Bakanlar Kurulu sonrasında açıklama yapmadan önce Başbakan Ahmet Davutoğlu'yla konuyu görüştüğünü ifade eden Arınç, Davutoğlu'nun kendisinden Gökçek'i muhatap almamasını istediğini anlattı.
Gökçek'in kendisini ve ailesini "Paralel Devlet Yapılanması" ile ilişkili gösterdiğini hatırlatan Arınç, şunları kaydetti:
"17-25 Aralık olduktan sonra ve bunların ne yaptıkları az çok, onu bunu kastetmiyorum ama en azından ortaya çıkan tablo içinde çok yanlış işler yapanları gördükten sonra, biz kesinlikle irtibatımızı kestik. Hizmet hareketine iyi gözle bakanlara belki sempati duyduk ama devleti ele geçirmeye kalkanlara, hükümeti yıkmaya çalışanlara hiçbir zaman yakın durmadık.
Paralel Yapı denen yapıyla benim çok iyi ilişkilerim oldu. Ben duygusal anlamda onlarla beraber oldum, gözyaşı döktüm, hizmetlerini alkışladım. Param yok ki vereyim, destek olayım. Olsaydı belki onu da yapacaktım. Ama bu, arsaları verdi verdi verdi, ondan sonra da Tayyip Bey'den zılgıtı yiyince, onları iptal etmeye çalıştı. 8 Haziran'dan sonra 'yolsuzluk dosyası açıklayacağım' demedim, 'bildiklerimi söyleyeceğim' dedim. Mesela ne vardı bunların içinde? AK Parti kurulduğunda bu kişi AK Parti'ye, Tayip Bey'e karşı en büyük düşmanlığı yaptı. Bir parti satın aldı. O partiyle AK Parti'ye düşmanlık yaptı. AK Parti'ye son gelenlerin içindedir. Bunu söyleyecektim. Bir de çok özel şeyler var, onları konuşmak istemiyorum. Yeni hükümet konuşulurken bizim şahsi bir meselemizi bu kadar gündemde tutmamızın hiçbir faydası yok."
Gökçek'in Gülen Cemaati ile ilişkileri konusunda "Evet, ben bunları verdim" dediğini aktaran Arınç, "Yapılan işler hukuka aykırıysa yargı ne yapacaksa yapar. Gazeteler ne yazacaksa yazar. Ama siyasal eleştirilerimin 8 Haziran'dan sonra ne şekilde olacağını bekleyenlere kötü bir haberim var. Bu konuda konuşmama kararı verdim. Kimse bana Melih Gökçek'le ilgili konuyu sormasın, cevap vermek istemiyorum" diye konuştu.
- "Meze olmak istemem"
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "birilerinin masasında meze olmak istemediğini, partisini düşündüğünü" dile getirerek, şu ifadeleri kullandı:
"Yolsuzluk var diye iddia edenlerin gazeteleri var, bilgileri var, minik kuşları var, bunları bulurlar, bilirler, yazarlar, doğru, yanlış. Ben bunlarda değilim ama bir yerlere yaranmak için beni kullanan bir insana karşı, siyaseten onu yok etmeyi düşünmüştüm. Ama gerek kalmadı. Her şey ortada zaten. Seçim sonuçları önemli bir göstergedir. Tahlillerin içinde, sebeplerden bir tanesi de belediye başkanı ya da başkanları olabilir. Bu seçim kampanyası sırasında belediyelerde olan bitenler, sadece bu zatı kastetmiyorum, başkanların performansı, icraatı, halkla ilişkilerindeki artı veya eksiler de da mutlaka dikkate alınmalıdır."
Gökçek'in Belediye Başkan adaylığı için Gülen Cemaati'nin önde gelenlerinden Hüseyin Gülerce ve Harun Tokak'ın 2009'da, Cemil Koçak'ın da 2014'te kendisinden destek istemeye geldiklerini anlatan Arınç, "Ben yine onlara kanaatlerimi ifade ettim. Ama partinin kararı yine Gökçek olunca arkasında durdum. Sadece oyumu vermedim, onun için oy da topladım, seçim çalışması da yaptım. Bize düşen budur" diye konuştu.
- Paralel Devlet Yapılanması ile mücadele
Paralel Devlet Yapılanması ile mücadelenin nasıl süreceğiyle ilgili soruya Arınç, şu karşılığı verdi:
"Mesele şimdi kişisel olmaktan çıktı. Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'nde de Cumhurbaşkanı'nın ifade ettiği hususular içinde de şahısların ötesinde bir legal görünümlü illegal yapılanma var, Paralel Devlet Yapılanması diye bir olgu önümüze çıktı. Bu yapılanma içinde yer almış insanların, hem lider kadrosunda hem de eylemlere katılmış insanların hukuk içerisinde bir sürece dahil edilmesi lazım. Bu sadece bizim hükümetimizin görevi değil, bundan sonra bütün hükümetlerin varlık sebebi olarak buna sarılması lazım. Devletin bekası, mücadelesidir ve buna uygun mücadeleyi her hükümetin yapması lazım."
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Fetullah Gülen'in ABD'den iadesi konusunda ne düşünüyorsunuz?" sorusunu şöyle yanıtladı:
"Bu bir yargı meselesidir. 7-8 aydan beri konuşuluyor ama netice alıcı bir argüman olarak kullanılamadı. Karşımızda bir ABD olacaksa, bir başka ülke olacaksa, o da hem kendi yasasına hem Türkiye'nin yasasına bakacaktır. Bir anlaşma olup olmadığına ve Türkiye'de bunun bir siyasi konu olup olmadığına bakıp cevap verecektir. Yoksa 'Türkiye istiyorsa bunu vermek mecburiyetindeyim' diye hiçbir ülke düşünmez, 5. dünya ülkeleri hariç."
- HÜDAPAR-HDP gerilimi
Twitter'daki "Fuat Avni" hesabının kimliğiyle ilgili bir tahmini olup olmadığı sorulan Arınç, "Bilmiyorum. Bilsem söylerdim. Bu türlerin kötü şeyler yaptığını, iyi şeylerle meşgul olmadığını düşünüyorum. Ülkeye de zarar, savundukları kitleye de zarar. Ama internet dünyası sınırsız ve sorumsuz bir dünya. Nereden başladı, yayıldı, bunları bilmek mümkün değil" dedi.
HÜDAPAR ve HDP gerilimiyle ilgili soru üzerine Arınç, "HÜDAPAR meşru bir partidir. Kendileriyle görüşmelerim oldu, bağımsız olarak adaylıklarını da koydular. Ama PKK ile de HDP ile de karşı karşıya gelmeleri maalesef mümkün oldu. Maalesef PKK örgüt olarak da diğer bağlantılarıyla da çok temiz, saf, inançlı insanları hedef aldı" diye konuştu.
Bu örgütler arasındaki ilişkinin geçmişteki Hizbullah-PKK çatışmasına benzetilmesine katılmadığını anlatan Arınç, PKK'nın dindar Kürtler arasında siyaset yapmak isteyenlere müsaade etmediğini söyledi.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Biz hükümet olarak bu tartışmalara şiddet ve silah boyutunda kesinlikle izin vermeyeceğiz. Hem olayın faillerini bulacağız hem de bu çatışmalara yol açabilecek birtakım olayları gözardı etmeyeceğiz. Derin devletin geçmişte olduğu gibi, JİTEM veya bağlantıları gibi bu dönemde faal olduğunu düşünmüyorum. Biz geldik, bütün illegal yapılanmalar, faili meçhul cinayetler, JİTEM ve bağlantılarını bitirdik. Tekrar 13 yıl öncesine dönme gayretinde olanlara da izin vermeyeceğiz" değerlendirmesinde bulundu.
(Son)
Başbakan Yardımcısı Arınç Açıklaması (3)
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, muhalefetin Yüce Divan'a gönderilmesini talep ettiği AK Partili 4 eski bakanla ilgili olarak, "Bugün partiler intikamcı bir düşünceyle bunu yaparlarsa bundan sonuç alamazsınız. Vicdan bunu kabul etmez" dedi.