Arınç, Türkiye'nin Bern Büyükelçiliği'nde Türk sivil toplum kuruluşları temsilcileriyle bir araya geldi.
Türk vatandaşlarıyla görüştükten sonra tekrar Cenevre'ye döneceğini ifade Arınç, "Bu gelişimizin amacı Cenevre'de BM'de insan hakları konusunda 4 yılda bir yapılan Evrensel Periyodik İnceleme Mekanizması. Daha önce Cemil Çiçek 2010 yılında gelmişti. 2015'in başında da bu görev bana düştü" ifadelerini kullandı.
Arınç, toplantıda 122 ülkenin sorusuna cevap verildiğini belirterek, şunları söyledi:
"Toplantı çok önemliydi. Çünkü 4 yıl boyunca Türkiye'ye daha önce tavsiye edilen, yapılması istenen veya eksik olarak öğrenilen hususların şu anda ne durumda olduğunu tespit etmeye çalışıyorlar. Hamdolsun ki verilemeyecek bir cevabımız olmadı. Açıklayıcı bazı bilgiler de kendilerine verdik. Yani 122 ülkeden sanıyorum 6 ya da 7 tanesi eleştirel bazı noktalarda konuşmalar yaptı çok doğal olarak. Diğer ülkeler de Türkiye'nin geldiği noktayı takdirle andılar, teşekkür ve tebrik ettiler. Bu, bizim için güzel bir olay. Tabi eleştirenlerin bir kısmı, belirli ön yargılarla hareket ediyorlar. Bir kısmı da çok doğru, haklı olabilir. Bunlar bizim eksikliğimizdir, gidermemiz gerekir. Bir kısmı da yanış bilgilere sahipler onları da bizim düzeltmemiz doğru olacak. Güzel bir çalışma oldu."
"İnsan hakları, hukukun üstünlüğü, işkence, fena muamele" gibi konuların sadece Türkiye'nin değil bütün ülkelerin gündeminde ilk sırada yer aldığına dikkati çeken Arınç, şöyle devam etti:
"Türkiye'nin zaman zaman yasa değişiklikleri, anayasa değişikliği, daha sonra aldığı bazı idari tedbirlerle ve insan hakları konusunda özgürlükleri, ifade özgürülüğü başta olmak üzere destekleyen, koruyan bazı hükümler getirmesiyle aslında karnesinde zayıfı yok. Yani hepsi 10 değil, yıldızlı peki değil belki, bazı konularda belki 5'in altındayız ama çoğu konularda 5'in çok üstündeyiz. Geçer notumuz var. Hatta bazı ülkelerden daha ileride olduğumuzu söyleyebilirim."
Arınç, "Ombudsmanlık ve insan hakları" gibi kurumların Türkiye'de daha yeni olduğuna dikkati çekerek, bu kurumların zamanla daha da gelişeceğine ve konulara daha fazla hakim olacağını ifade etti.
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun da Davos Dünya Ekonomi Forumu'na katıldıktan sonra Zürih'te Türk vatandaşlarıyla bir araya geldiğini hatırlatan Arınç, başbakanın coşkulu heyecanlı bir kalabalık tarafından karşılandığını söyledi.
Seçimlerin yaklaştığını ifade eden Arınç, "Türkiye, esasen gündemi her gün değişen bir ülke. Çok iyi bir şey değil bu ama Türkiye gibi hareketli bir bölgede, bizim ülkemizde de gündemin statik olmasını isteriz. Sabah kalktığında insan 'acaba ne olacak' diye beklenti içinde olmamalı. Hamdolsun son günlerde böyle oldu. Allah nazardan saklasın" dedi.
Türkiye'de istikrarın 13 yıldan beri devam ettiğini vurgulayan Arınç, "Hükümetin yaptığı çalışmalar halktan destek görüyor, tasvip görüyor ve üç dönemdir yapılan genel seçimler, üç dönemdir yapılan mahalli seçimler, referandumlar, halkın bu istikrardan memnun olduğunu gösteriyor. Çok özlemişiz, çok hasret kalmışız. Ben 40-45 yıldan beri siyasetin içindeyim. Çok dönemler gördüm. Darbeler dönemi, muhtıralar dönemi, siyasi yasaklı da oldum. Cezaevine girmeye ramak kaldığımız günler de oldu. Türkiye bu anları unutmadı. Bir taraftan güçsüz, zayıf koalisyon hükümetlerini gördük, bir taraftan çok basit sebeplerden yıkılan hükümetler gördük. Ama şimdi güçlü bir iktidarın, güçlü bir siyasi iradenin Türkiye'ye hizmet getirdiğini, Türkiye'yi güçlendirdiğini sadece ekonomik açıdan değil, toplusal barış bakımından da dünyada sözü dinlenen, dikkat edilen bir ülke olması bakımından da iyi bir noktada olduğumuzu düşünüyorum, daha da iyi olabilir."
Arınç, İsviçre ile Türkiye arasındaki ilişkilere ilişkin ise "Siyasi ilişkiler konusunda bazı sıkıntılar var özelilikle Emeni meselesi" değerlendirmesinde bulundu.
Ticari ilişkilerin de daha iyi olabileceğine işaret eden Arınç, İsviçre'nin Türkiye'de daha fazla yatırım yapmasını isteriz" diye konuştu.
Arınç Türkiye'nin müteahhit işlerinde çok iyi olduğunu belirterek, "Keşke İsviçre'de iş alabilsek" ifadesini kullandı.
Türkiye'nin ihracatını ilk defa 160 milyar dolara çıkardığını kaydeden Arınç, "Aralık ayı sonu itibarıyla Türkiye, son 12 yılın rekorunu kırdı konjonktürel olarak bazı sıkıntılara rağmen, 157 ama 160 milyar dolar diyoruz biz ona. Çünkü pazarımız çok çeşitlendi. Sadece Avrupa'ya yönelik ihracat yapmıyoruz. Afrika, Uzakdoğu başta olmak üzere bir yerden kısıtlanırsa öbür yadan açılacak bir potansiyelimiz var" dedi.
AB ülkelerinin pek çoğu eksilerdeyken Türkiye'de büyümenin devam ettiğinine dikkati çeken Arınç, bu senenin bütçesinin yeni yatırımlar yapabilecek cari harcamaları karşılayabilecek bir durumda olduğunu söyledi.
-"Ne olur sandık başına gidin"-
Türkiye'deki genel seçimlerde Avrupa'dan oy kullanacak vatandaşlara çağrıda da bulunan Arınç, geçen yıl uygulanan randevu sistemini eleştirerek, "Ne olur sandık başına gidin. Bu randevu sistemi biraz ket vurdu işimize. Bu randevu sistemi kalkıyor" değerlendirmesinde bulundu.
Yurtdışında milletvekili çıkarma talepleriyle ilgili olarak Arınç, "Bazı yerlerde bize, 'oy kullanmak neyse de biz buralardan da milletvekili olalım' diyorlar. 'Böyle bir şey olsun' derseniz önce bir oy kullanın sandıklar yüzde 70-80 dolsun. Ondan sonra anayasaya bir hüküm koyalım. Diyelim mi 'Zürih de bir seçim bölgesidir'. Sizden de bir milletvekili yapalım. Sen yüzde 9 oy kullanacaksın sonra 'Zürih'ten milletvekili olayım' diyeceksin. Yağma yok. Önce oy kullanacaksın" diye konuştu.
Türkiye'nin Bern Büyükelçisi Mehmet Tuğrul Gücük'ün ev sahipliğindeki programa, Türkiye'nin BM Cenevre Ofisi nezdinde Daimi Temsilcisi Büyükelçi Mehmet Ferden Çarıkçı, Türkiye'nin Zürih Başkonsolosu Aslı Oral, Türkiye'nin Cenevre Başkonsolosu Nurdan Bayraktar Golder, Türkiye'nin Bern Büyükelçiliği Basın Müşaviri Hacı Mehmet Gani, UETD İsviçre Başkanı Murat Şahin, MÜSİAD İsviçre Başkanı Cesur Çıtak ve insan hakları kuruluşu Herkes İçin Hak (Right for All) Başkanı Ender Demirtaş da katıldı.
Başbakan Yardımcısı Arınç İsviçre'de
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi Evrensel Periyodik İnceleme Mekanizması (EPİM) Çalışma Grubu'nun Türkiye oturumuna ilişkin, "Hamdolsun ki verilemeyecek bir cevabımız olmadı" dedi.