Başbakan Yardımcısı Bozdağ Açıklaması

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığındaki dinleme iddialarına ilişkin, "Doğru iş yapanları, doğru adım atanları hiçbir kirli kampanya kirletemez, kirletmesi de mümkün değildir. Bu teşkilat bir noktada Türkiye'nin diaspora bakanlığıdır. Böylesi güçlü bir yapıdır, bu güçlü yapı güçlü bir biçimde yoluna devam edecektir" dedi.

Bozdağ, resmi ziyaretlerde bulunmak için geldiği Moldova'nın başkenti Kişinev'de gazetecilere gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığının dünyanın neresinde bir soydaş varsa orada olmayı şiar edinen bir kuruluş olduğunu vurgulayan Bozdağ, "Bu teşkilatımız başarılı hizmetler veriyor, vermeye de devam edecektir" diye konuştu.

Son günlerde Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığıyla ilgili bazı iddiaların yer aldığını hatırlatan Bozdağ, şunları kaydetti:

"Bu teşkilatı karalamak, kirletmek isteyen pekçok yapı olabilir. Bu çerçeveden, bu teşkilatın ne kadar yararlı olduğunu görmek bakımından da son derece önemli. Bu teşkilat Türkiye'nin yüz akı teşkilatlarından bir tanesidir. Başarıyla işlerini sürdürecek, bugüne kadar sürdürdü, bundan sonra da sürdürecektir. Doğru iş yapanları, doğru adım atanları hiçbir kirli kampanya kirletemez, kirletmesi de mümkün değildir. Bu teşkilat bir noktada Türkiye'nin diaspora bakanlığıdır. Böylesi güçlü bir yapıdır, bu güçlü yapı güçlü bir biçimde yoluna devam edecektir. Nerede bir soydaş, nerede bir vatandaş, akraba varsa orada olmayı temel hedef edinen bir teşkilattır."

-Almanya'da bakıcı aile yanındaki Türk çocuğu

Almanya'da bakıcı ailenin, yanındaki 8-9 yaşındaki Türk çocuğunun dinini değiştirmek için mahkemeye başvurmasına yönelik haberleri hatırlatan Bozdağ, "Halbuki böyle bir müracaata hakkı yok. Böyle bir müracaatı yapması insan haklarına da aykırı" diye konuştu.

Çocukların eğitimlerinin anne ve babalarının kültürlerine göre yapılması gerektiğini dile getiren Bozdağ, bunun uluslararası sözleşmelerle teminat altına alındığına işaret etti. Bozdağ, şunları söyledi:

"Hukuk devletleri de bu hakları teminatla yükümlüdür. Bunu ihlal eden varsa hukuk devleti bunun karşısında durur. Ama orada bir aileden alınmış vatandaşımızın çocuğunun dinini değiştirmek için müracaat eden bir yapı var. 'İnsan hakları' deniyor Avrupa'da ama bir bakıyorsunuz böylesi bir yola tevessül ediliyor, mahkemeye müracaat ediliyor. Ben eminim ki mahkeme bu talebi reddedecektir. Hukuk bunu emrediyor, insan hakları bunu emrediyor."

-Biz 'Çocuklar aileden alınmasın' demiyoruz

Avrupa'nın değişik yerlerinde aileleri bakamadığı veya bir takım olumsuzluklar nedeniyle ailelerinden alınan çocukların olduğunu belirten Bozdağ, şunları kaydetti:

"Onlar ayrı ellerde ayrı biçimde yetişiyorlar. Pekçoğu olumsuz noktalara gidebiliyor. Bunu önlemek için de büyük bir gayretle, yine bu teşkilat aracılığıyla Dışişleri Bakalığımızla büyükelçiliklerimizle din görevlilerimizle yani devletimizin dışarıda olan tüm yapılarıyla macedele ediyoruz. Biz 'Çocuklar aileden alınmasın' demiyoruz. Bunu gerektiren somut ve objektif nedenler varsa elbette çocuklar aileden alınabilir. Türkiye'de biz de yapıyoruz bunu. Çocuğun selameti için gerekliyse biz bunu yapıyoruz. Ama biz muhataplarımıza 'Somut ve objektif bir gerekçe varsa bunu yapalım' diyoruz. Subjektif nedenlerle asimilasyon hesaplarıyla bunu yaparsak o zaman yanlış olur. Bunu yaparken de insan haklarına riayet edelim."

Bozdağ, çocukların ailelerinden alınmaları durumunda ise şu haklara mutlaka uyulması gerektiğini belirtti:

"Aile ile çocuğun görüşmesi asla engellenmemeli ve güvenli ortamlarda aile ile çocuğun görüşmesi temin edilmeli. Çocuğun, ailenin kültürel değerlerine, diline, dinine uygun eğitim alması garanti altına alınmalıdır. Bunlar yapıldığı zaman elbette doğru iş yapılmış olur. Bu olmadığı zaman insan hakları ihlal edilmiş olur."

-Yurtdışındaki vatandaşların oy kullanması

Yurtdışındakilerin oy kullanmakta sorun yaşadığını da hatırlatan Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Attığımız adımla bundan sonra inşallah yurtdışındaki Türk vatandaşları seçim vakti geldiği zaman konsolosluklarda veya ilgili hükümetler izin verdiği takdirde kurulacak başka yerlerdeki sandıklarda mahallesinde, köyünde oy kullanır gibi oylarını gönül huzuru içinde kullanma imkanları bulacaklardır. Zahmetsiz, masrafsız oy kullanacaklardır. Eskiden gümrük kapılarında oy kullanıyordu şimdi inşallah tam kapısının yanı başındaki yerlerde oyunu kullanacak. İlk oy kullanma işi de 2014'ün Ağustos ayında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçiminde olacaktır. Şimdiden bu oyun hayırlı olmasını diliyorum. Çünkü iki tane ilk, bir araya geliyor bu seçimde. Biri, ilk defa Türk milleti tarih sahnesine çıktığı günden beri, en azından yazılı tarih açısından söylüyorum, kendi cumhurbaşkanını bizzat kendi seçecektir. Yurt dışındaki vatandaşlarımız için de ilk defa bulundukları yerde sandıkta özgürce oy kullanma imkanı bulacaktır."

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile