Başbakan Yardımcısı Bozdağ'ın Açıklaması

Bozdağ, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı'nda , Almanya'da 12 yaşındayken ailesinden alınarak Hristiyan bir aileye verilen Elif Yaman ve annesi Ayşe Yaman'ı kabul etti.

Kabul sonrasında basın mensuplarına açıklama yapan Bozdağ, YTB'nin, uzun süredir ayrı olan Elif Yaman ile Ayşe Yaman arasında irtibatı sağladığını söyledi.

Elif Yaman'a bundan sonraki hayatında başarılar dileyen Bozdağ, anneile kızı arasındaki ilişkinin bundan sonra daha sıkı olocağını vurguladı.

Bozdağ, Elif Yaman'ın yurt dışında yaşayan vatandaşlar için düzenlenen kampta misafir edileceğini belirterek, anne Ayşe Yaman'ın Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nda yeni bir işe yerleştirileceğini kaydetti.

Elif'in yabancı aile yanında büyüdüğünü hatırlatan Bozdağ, bu nedenle Türkçesinin zayıf olduğunu ancak Türkçe öğrenme konusunda söz verdiğini bildirdi.

Ayşe Yaman da Bozdağ'a ve kızıyla buluşmalarında emeği geçen herkese teşekkür etti.

Türkiye'ye gelmekten büyük memnuniyet duyduğunu anlatan Elif Yaman da Bozdağ'a teşekkürlerini iletti. Çok farklı duygular içerisinde olduğunu anlatan Elif Yaman, ''Şu ana kadar Türkiye'yi, hep yolda olduğumuz için, camdan bakarak gördüm. Dikkatimi çeken çok fazla ağaç yok, evler bitişik. Ayrıca güneşin olmaması da hakikaten üzücüydü'' dedi.

-Yeni anayasa süreci-

Başbakan Yardımcısı Bozdağ, bir gazetecinin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yeni anayasayla ilgili açıklamalarını ve muhalefetin eleştirilerini hatırlatması üzerine, ''Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nun başarılı olması bizim arzumuzdur'' ifadelerini kullandı.

AK Parti'nin kuruluşundan beri Türkiye'nin yeni anayasa ihtiyacını dile getirdiklerini vurgulayan Bozdağ, yeni anayasa olmadan yeni Türkiye'nin olamayacağını da her defasında ifade ettiklerini söyledi.

Bozdağ, 2007 seçim beyannamesinde partilerinin kamuoyuna yeni anayasa konusunda taahhüdü bulunduğunu hatırlatarak, bu doğrultuda seçim sonrasında Prof. Dr. Ergun Özbudun'un başkanlığında bilim kurulu oluşturduklarını ve bir taslak hazırlandığını bildirdi.

Bekir Bozdağ, ''Ama o süreç neticeye ermedi. Kapatma davası geldi başka şeyler oldu. 26 maddelik köklü bir değişiklik yaptık o süreçte olup bitenleri Türkiye'de herkes yakından takip etti'' dedi.

Anayasayla ilgili halk oylamasının ardından muhalefet partilerinin de yeni adım atma kararı aldıklarını hatırlatan Bozdağ, şunları söyledi:

''Esasında 12 Eylül 2010 halk oylaması bu konuda bir milat görevini de yerine getirdi. Seçimden sonra da uzlaşma komisyonu oluştu. AK Parti 326 vekil sahibi olmasına rağmen eşit sayıda temsili kabul etti. Orada yine oy birliğiyle karar alınmasını kabul etti. Bu bile tek başına bizim bu konuda gösterdiğimiz samimiyeti göstermesi bakımından son derece önemli. Eğer AK Parti yeni anayasa konusunda samimi olmamış olsa bunu programına koymaz, bunu seçim beyannamesine 2007'de koymaz ve yeni anayasa konusunu her zaman dile getirmez ve uzlaşma komisyonunda da eşit temsili ve oy birliğine kararı kabul etmezdi.''

Eski TBMM Başkanı Köksal Toptan'ın 2008 yılında uzlaşma komisyonu kurmak istediğini ve parti olarak oraya üye verdiklerini ancak CHP'nin üye vermediğini belirten Bozdağ, ''Komisyon teşekkül etmemişti. Bu konuda bizim samimiyetimizi kimsenin sorgulaması mümkün değildir. Yeni anayasa konusunda milletimiz AK Parti'nin samimiyetini gayet yakından bilmektedir. Biliyorsunuz Anayasa Uzlaşma Komisyonu kurulduktan sonra kendi çalışmalarını belirleyen bir usul ortaya koydu ve burada da bazı kararlar aldı. Bu kararlardan bir tanesi de 1 yıl içerisinde yeni anayasanın hazırlanmasıydı. Bu bir yıllık süre de 31 Aralık 2012 tarihi itibarıyla doldu'' diye konuştu.

-Yeni anayasa için makul bir süre-

Başbakan Yardımcısı Bozdağ, sürenin dolmasının ardından TBMM Başkanı'nın siyasi partilerin genel başkanlarını ziyaret ederek sürecin devam sürdürülmesi konusunda bir görüş alışverişinde bulunduğunu hatırlattı. Partilerinin de Başbakan Erdoğan'ın da ek süre verilmesi gerektiği yönünde görüş bildirdiğini anlatan Bozdağ, şöyle devam etti:

''Meclis Başkanı yeni bir süre daha başlattı. Ama bu süreyi ucu açık bir süre olarak değil makul bir süre olarak, 3 aylık bir süre olarak, o zaman basında da öyle konuşuldu yazıldı, çizildi. Şimdi o zaman biz yeni anayasayı ucu açık bir süreye yaydığımızda, yeni anayasa belki 3 senede, belki 4 senede, belki 2 senede bile bitmeyebilir. Onun için bir süreç olacaksa bunun bir başlangıcı bir bitimi olması lazım ki bu süreçte çalışan komisyon da kendisini bu takvime bağlı hissetsin ona göre adımlarını atsın. O yüzden yeni süreçle ilgili de ek bir süredir, bu ucu açık bir süre gibi değerlendirildiğinde önümüzde ne var 2014 var, bir yandan mahalli idareler seçimi, bir yandan cumhurbaşkanlığı seçimi, bir yandan milletvekilliği seçimi. Baktığınızda 2014-2015 seçimlerle geçecek yıl. Öyleyse bizim elimizde 2013 var. Biz bu süreci yayıp 2014'e doğru gittiğimiz zaman bu demektir ki bu yeni anayasayı biz istemiyoruz anlamı da çıkar. Yeni anayasayı istiyorsak bunu makul bir süre içerisinde bitirmemiz lazım.''

-''Her partinin bir yol haritası olması lazım''-

Türkiye'nin gerçeklerine ve siyasal takvimine herkesin riayet etmesi gerektiğini vurgulayan Bozdağ, herkesin samimi gayretini ortaya koyarak yeni anayasa yazım sürecini el birliğiyle bu süre içinde tamamlamasını istediklerini bildirdi.

Bozdağ, şunları kaydetti:

''Eğer komisyon tamamlamazsa veya bu süreci başarıyla neticelendirmezse o zaman her partinin de bir yol haritası olması lazım. Sadece AK Parti'nin değil, Cumhuriyet Halk Partisi ne yapacak, MHP ne yapacak, BDP ne yapacak onların da kendilerine göre eğer bu süreç başarısız olursa ne yapacak bunu düşünmesi lazım. Bir parti 'Anayasa Uzlaşma Komisyonu netice alamazsa ne yapacağım' diye düşünemez mi. AK Parti 'ne yapacağım' diye düşünemez mi. Elbette düşünmesi lazım ona göre kendine göre o sürecin tamamlanmasından sonra atacağı adımlara dair bir planlamasının da olması lazım. Biz günübirlik politika oluşturan bir parti değiliz. Yarınlara dair bizim kendi açımızdan değerlendirmelerimiz her konuda yaptığımız gibi bu konuda da yapıyoruz. Sayın Başbakanımız dün açıkça, eğer bu süreç içerisinde başarılı bir sonuç ortaya çıkmazsa yeni anayasa talebinden Türk milleti vazgeçmeyeceği gibi AK Parti de vazgeçmeyecektir. Bu talebi hayata geçirecek adımlar atma konusunda biz kararlıyız, bu noktada yeni anayasa hususunda taslak teklifini TBMM'ye gerekli çalışmalar tamamlandıktan sonra sunabilir. Ona ilişkin dün Sayın Başbakan açıklamasını yaptı. Bizim düşüncemiz de aynı çerçevede.''

Muhabir: Enes Kaplan

Yayıncı: Tolga Özgenç