Başbakan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Bingöl'de

Başbakan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Öyle zamanlar yaşadık ki, neredeyse sokağa çıkmayı yasaklayacaklardı. 28 Şubat ve 12 Eylül'ü yaşadık. Ama AK Parti ile çok şükür yeni bir sayfa açıldı. Hani propaganda yaparak 'diktatör' diyorlar, 'demokrasiden uzaklaştı' diyorlar. Hangi dönemde bu özgürlükler getirildi? AK Parti döneminde geldi" dedi.

Yılmaz, AK Parti Bingöl İl Başkanlığınca Genç Caddesi'nde düzenlenen milletvekili aday tanıtım toplantısına katılarak, 1 Kasım'da gerçekleştirilecek genel seçimin hayırlı olması temennisinde bulundu.

Seçimin barış, huzur ve kardeşlik içinde geçmesini dileyen Yılmaz, hiç kimsenin kimseye en küçük bir baskı yapmadığı bir ortamda, herkesin özgür iradesiyle, vicdanıyla, aklıyla, neyi hayırlı görüyorsa onu desteklemesini istedi. Yılmaz, siyasetin amacının insana hizmet olduğunu, sorun çıkarmak için değil, toplumun sorunlarını çözmek için siyaset yapılması gerektiğini söyledi.

Türkiye'ye bugüne kadar en fazla hizmetin, AK Parti kurucu başkanı Recep Tayyip Erdoğan döneminde yapıldığına belirten Yılmaz, "Kim ne derse desin, minareyi kılıfa sokamazlar, saklayamazlar. Hizmetler, yapılanlar ortadadır" ifadesini kullandı.

Yıllar boyunca bu topraklarda birçok alanda özgürlüklerin yaşanamadığını, kız çocuklarımızın başörtüsüyle okula gidemediğini dile getiren Bakan Yılmaz, şöyle devam etti:

"Öyle zamanlar yaşadık ki, neredeyse sokağa çıkmayı yasaklayacaklardı. 28 Şubat ve 12 Eylül'ü yaşadık. Ama AK Parti ile çok şükür yeni bir sayfa açıldı. Hani propaganda yaparak 'diktatör' diyorlar, 'demokrasiden uzaklaştı' diyorlar. Hangi dönemde bu özgürlükler getirildi? AK Parti döneminde geldi. Bugün başörtülü kardeşlerimiz üniversiteye gidiyor. Kamuda, başı açık ve başı örtülü kardeşlerimiz yan yana görev yapıyor. Başı açık da başı örtülü de hepsi kardeşimiz. Okullarda Kur'an-ı Kerim ve Siyer-i Nebi seçmeli ders haline geldi. Eskiden Kürtçe ve Zazaca müzik bile dinlemenin yasaktı."

Yılmaz, belli yaşın üzerindeki herkesin o günleri hatırladığına dikkat çekerek, "Elhamdülillah AK Parti kaldırdı bu yasakları. Bugün herkes istediği gibi konuşuyor, gazete çıkarıyor, televizyon yayını yapıyor. Bırakın özel sektörü, devletin resmi kanalı TRT Şeş, 24 saat Kırmanca ve Zazaca yayın yapıyor. Çok şükür bu günleri de gördük" dedi.

İnsana, insan olduğu için değer verdiklerini vurgulayan Yılmaz, kendileri için bu ülkede yaşayan herkesin birinci sınıf vatandaş olduğunu bildirdi.

- Çözüm Süreci

Bu ülkede kan dökülmemesi, anaların ağlamaması, kardeşin kardeşi vurmaması için AK Parti'nin kurucusu ve lideri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Çözüm Süreci'nin başlatıldığına işaret eden Yılmaz, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik eleştirilerin de planlı olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Çözüm Süreci'ni başlatırken söylediği "Gerekirse baldıran zehiri içeceğim, Gövdemi taşın altına koyacağım" sözlerini hatırlatan Yılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Hiç kimsenin cesaret edemediği, dokunamadığı meselelere dokundu ve birer birer bu meseleleri aşmaya başladı. Ama birileri bunu çekemediler. Bakın Cumhurbaşkanımız hakkında da sürekli bir propaganda yapıyorlar. Sanki Cumhurbaşkanımız, Çözüm Süreci'ne, Kürt ve Zaza kardeşlerimize karşıymış gibi bir hava üretmeye çalışıyorlar. Bunu da çok bilinçli, çok sistemli yapıyorlar. Bu propagandalara aldanmayalım, kanmayalım. Cumhurbaşkanımızın, ‘Kobani düştü düşecek’ dediğini söylüyorlar. Cumhurbaşkanımız açıkladı bu konuyu. Kobani’ye kapısını açan ve oradan gelen 200 bin insana kucak açan Türkiye. Hepsine yardım eden, destek veren Türkiye. Suriye’den gelen 2 milyondan fazla insanı misafir eden, her türlü ihtiyacını karşılayan Türkiye. Diğer ülkelerin kılı bile kıpırdamıyor. O batılı ülkelerin, zengin denilen ülkelerin kılı kıpırdamazken, Türkiye milyarlarca lira masraf ediyor. Helali hoş olsun, onlar bizim kardeşlerimizdir."

Yılmaz, bir taraftan terörle mücadele edeceklerini, diğer taraftan da kamu düzenini sağlayacaklarını belirterek, kim suç işliyorsa, eline silah alıp insanların üzerine geliyorsa, devletin elbette ona gereken cevabı vereceğini, özgürlüklerden, haktan ve hukuktan hiçbir şekilde ayrılmayacaklarını vurguladı.

AK Parti'ye yönelik "1990'lı yıllara dönmek istiyorlar" iddialarına da değinen Yılmaz, "Asıl kendileri dönmek istiyorlar. Türkiye'yi 90'lı yıllara çevirmek isteyen, o eski Türkiye'ye götürmek isteyen terör örgütü ve onların yanında duranlardır. Biz bu ülkeyi 1990'lı yıllara götürmeyeceğiz. Biz daha ileriye götüreceğiz. Hakkın, hukukun daha geniş olduğu bir Türkiye yapacağız. Bunda kararlıyız" diye konuştu.

- Seçim vaatleri

Yılmaz, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun açıkladığı AK Parti’nin seçim beyannamesine değinerek, AK Parti’nin bugüne kadar yaptığı ve bundan sonra yapacağı hizmetlerin ayrıntılı bir şekilde beyannamede yer aldığını bildirdi.

AK Parti'nin, diğerleri gibi statükocu bir parti olmadığını, yeni Türkiye’nin partisi olduğunu anlatan Yılmaz, AK Parti’nin vaatleriyle diğer partilerin vaatlerinin birbiriyle karıştırılmamasını istedi.

Diğer partilerin zaten iktidara gelemeyeceğini savunan Yılmaz, şunları söyledi:

"CHP diyor ki 'yüzde 30 oy alacağım.' Hayalleri bile iktidara yetişmiyor. Bırakın gerçekten iktidar olmayı, iktidara hayali bile yetişmiyor. En fazla hayal ettikleri yüzde 30 oy. Şimdi bu oyla sözlerini tutabilirler mi? İktidar olmadan değişiklik yapabilir misiniz? MHP, 7 Haziran’dan sonra ne yaptı? Her şeye 'hayır' dedi. Ona hayır, buna hayır, peki ne olacak? Hiçbir şey yok. Sadece Devlet Bahçeli’nin dediği oluyor, başka da bir şey yok. Böyle şey olabilir mi? Bu halkın yönetme sorumluluğumuz, idare etme yükümlülüğümüz var. Her şeye hayır diyerek siyaset olur mu? Dolayısıyla onu da bir kenara koyuyorum. HDP. Onların zaten hizmet diye bir derdi yok. Slogan, ideoloji, ona çatma, buna çatma. Onun ötesinde 'başkan yaptırmayacağım' diyor. Peki niye yaptırmayacaksın? Bunu da herkesin düşünmesi lazım."

Başbakan Yardımcısı Yılmaz, 13 yıllık AK Parti iktidarında çok önemli mesafeler alındığını, ancak daha yapılacak çok işlerinin olduğunu belirtti.

Diğer partilerin seçim vaatlerini eleştiren Yılmaz, "Onlar taş üzerine taş koyamaz, laf üzerine laf koyar. Onlar ancak yapılana laf söylemeyi bilirler. Bir yerde taş üzerine taş koyduklarını gördünüz mü? Bir derde deva olduklarını, bir yol veya okul yaptıklarını duydunuz mu?" dedi.

Konuşmasının ardından Yılmaz, diğer milletvekili adayları Enver Fehmioğlu ve Yusuf Coşkun ile partilileri selamladı.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile