Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, Cazibe Merkezleri Programı'na ilişkin, 'Bütün bunlar bizim samimiyetle, insanlarımızı birbirinden ayırmadığımızı, insanın yaratılmışların en şereflisi olduğunu gerçekten de kabul ettiğimizi ve ona göre hareket ettiğimizi gösteren en önemli delillerdir.' dedi.
Kaynak, çeşitli temaslarda bulunmak üzere geldiği Ağrı'da, Halk Eğitim Merkezi Toplantı Salonu'nda sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile bir araya geldi.
Kaynak, burada yaptığı konuşmada, terör olaylarına değinerek, 'Milletimizin ve devletimizin karşı karşıya kaldığı zorluklarla, dünyanın en gelişmiş en zengin devletleri karşı karşıya kalsalardı ne olurdu? Bütün bunlar olurken Türkiye 30 yıldan beri mücadele ettiği terör ile bir başka bağlamda bir çözüm arayışına girdi.' dedi.
AK Parti'nin, çözüm süreci ve demokratik açılımlar gibi çalışmalar yaptığını anımsatan Kaynak, şunları söyledi:
Bir yandan terör ve terörist ile mücadele ederken diğer yandan ülkesinin kocaman bir bölgesinde aynı dine, inanca mensup, aynı kıbleye döndükleri, aynı ezanda kalplerinin titrediği kardeşlerinin haklarını hukuklarını korumak, kollamak için onların kültürlerine, dillerine ve geleceklerine sahip çıkmalarını sağlamak için de birkaç kez önce demokratik açılım, sonra çözüm süreci adı ile yapılan çalışmalara şahit olduk. AK Parti gibi bir iktidar, Recep Tayyip Erdoğan gibi bir lider, 'Ben kardeş kavgası dökülmesin diye baldıran zehri içerim' dedi. Çözüm süreci ile umutlu bir noktaya giderken tam o sırada, 'Seni başkan yaptırmayacağız' diye 3 kez peş peşe söylenen bu cümle ile bir parti grup toplantısını kapattı. Başka bir safhaya geçti.'
Kaynak, milletin terör olaylarının bitmesi için HDP'ye destek verdiğine işaret ederek, '7 Haziran'da milletimiz, çözümün bir parçası, hükümetin, siyasi iktidarın bir muhatabı olduğu için bu arkadaşlara destek verdi. Önemli sayıda oy alıp önemli miktarda milletvekili çıkardılar. 22 Temmuz'da hangi inanışa mensup olursak olalım, hangi dili konuşursak konuşalım hiçbirimizin kabullenemeyeceği şekilde Şanlıurfa'da yatağında sabah uykusunda iki polisin katledilmesi ile başlayan bir süreç yaşadık.' diye konuştu.
Terörün bu coğrafyada 1924-1925'ten beri devam ettiğini söyleyen Kaynak, şu ifadelere yer verdi:
'1925'ten beri devam eden sıkıntıyı kalıcı, inancımıza, kültürümüze uygun şekilde çözmek üzere yola çıkan hareket ve onun muhatabı olduğu için 80 milletvekili ile desteklenen siyasi parti bölgedeki yerel yönetimleri kazandı. Yerel yönetimlerle iktidar oldu ama arka sıra biz hendekler çukurlar ve mayınlanmış tuzaklarla karşı karşıya kaldık. Bütün bu hadiseler asla bizi ilkelerimizden, inancımızdan ve istikametimizden saptırmamıştır.'
Kaynak, AK Parti'nin 15 yıllık iktidar döneminin Kürtlerin dillerine, kültürlerine sahip olmalarını sağlama mücadelesiyle geçtiğini anlatarak, 'Buraya birçok vesayet organı ile mücadele ede ede geldik. AK Parti'nin bu mücadelesinde kendisine asla yardımcı olan destek olan bir parti de olmamıştır. Geldiğimiz noktada Türkiye'nin batısında ne varsa Doğu ve Güneydoğu'da da o olacaktır hedefi ile yola çıkan iktidarımız bunu başarmıştır ve başarma yolundadır.' değerlendirmesinde bulundu.
- 'Bölgede yatırım ve kalkınma hamlesi başlatıldı'
Cazibe Merkezleri Programı'na değinen Kaynak, ülkenin doğusuna yönelik yeni bir kalkınma ve yatırım hamlesi başlatıldığını anımsatarak, şöyle devam etti:
'Başbakanımız bölgemizdeki 23 ile 73 buçuk milyarlık yeni yatırım hamlesi başlattı. Bunun içinde tarımsal sulamalarımız, elektrik şebekelerimiz, toplu konutlarımız var. Fabrikalar, cazibe merkezleri, tarım ve esnaf destekleri, gençler için yurt ve spor alanları gibi yatırımlar var. Bütün bunlar bizim samimiyetle, insanlarımızı birbirinden ayırmadığımızı insanın yaratılmışların en şereflisi olduğunu gerçekten de kabul ettiğimizi ve ona göre hareket ettiğimizi gösteren en önemli delillerdir. Şimdi istiyoruz ki 16 Nisan'da sizin huzurunuza getirdiğimiz anayasa ile bunu taçlandıralım.'
Kaynak, yeni anayasa ile AK Parti'nin 15 yıldan beri sürdürdüğü kalkınma hamlesini daha hızlı yapacağını dile getirdi.
Türkiye'nin 16 Nisan'da üzerindeki vesayet zincirlerini kırdığında çok farklı noktada olacağını belirten Kaynak, şunları kaydetti:
'15 Temmuz darbe girişimi bize gösterdi ki Türkiye'nin demokrasisine, milletin iradesine, parlamentosuna, hükümetine, Cumhurbaşkanına Türkiye'nin Kürt'ü, Türk'ü, Laz'ı ve Çerkez'i de sahip çıkmıştır. Biz eğer milletin iradesinin üzerindeki ipotek ve vesayetleri kaldıramazsak kim seçilirse seçilsin, birileri iktidarlarını sürdürecekler. FETÖ soruşturmalarından dolayı işte 80-90 bin kamu görevlisi ya ihraç edildi ya da açığa alındı. 80 milyonluk Türkiye'de halkın iradesine, oyuna, rızasına dayanmayan 80 bin kişinin ülkenin adliyesini, mülkiyesini, askeriyesini, emniyetini, üniversitesini ve maliyesini bütün bunları yönetme becerisi gösterdi. Kimden aldığı yetki ile. İşte bu çarpık anayasadan aldığı yetki ile.'
Kaynak, bu sebeplerle halk oylamasının önemli olduğunu aktararak, '16 Nisan önemlidir. Milletimiz ne istiyorsa bundan sonra o olsun. Bir problem olursa müracaat edecek tek çözüm merciyi, tek hakem millet olsun. Türkiye doğusu ve batısıyla içinde barındırdığı bir çok potansiyeli harekete geçirsin, zenginliğe çevirsin.' diye konuştu.
Başbakan Yardımcısı Kaynak, Ağrı'da
Kaynak:'(Cazibe Merkezleri Programı) Bütün bunlar bizim samimiyetle, insanlarımızı birbirinden ayırmadığımızı, insanın yaratılmışların en şereflisi olduğunu gerçekten de kabul ettiğimizi ve ona göre hareket ettiğimizi gösteren en önemli delillerdir' Biz eğer milletin iradesinin üzerindeki ipotek ve vesayetleri kaldıramazsak kim seçilirse seçilsin, birileri iktidarlarını sürdürecekler'.