Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş Açıklaması (1)

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Mısır'da darbeyle görevinden uzaklaştırılan seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi hakkında verilen idam kararına ilişkin, " Mısır'ın darbeci generalleri vasıtasıyla Mısır'ın yüzüne kara leke sürülüyor, aslında dünyanın yüzüne bir kara leke sürülüyor. Kim sessiz kalıyorsa dünyanın yüzüne bu kara lekeyi sürenler onlardır" dedi.

Çeşitli programlara katılmak üzere Ordu'ye gelen Kurtulmuş, Ordu-Giresun Havalimanı'nda gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Mısır'da darbeyle görevinden uzaklaştırılan seçilmiş Cumhurbaşkanı Mursi'nin "Hapishaneler Baskını" davasında idam cezası verilmesini değerlendiren Kurtulmuş, Mısır'daki darbeye karşı çıkarken, oradaki sadece bir siyasi partiyle ilgili değil, Mısır demokrasisi lehine de tavır aldıklarını söyledi.

Kendilerinin de 27 Mayıs, 12 Eylül, 28 Şubat darbelerini görmüş, başbakanları asılmış ve başbakanların altından zorla koltukları alınmış bir milletin çocukları olduklarını anlatan Kurtulmuş, milletin sivil iradesine karşı olan operasyonların ne kadar derin yaralar oluşturacağını bildiklerini ifade etti.

Kurtulmuş, Mısır tarihinde ilk kez insanların demokratik bir şekilde Cumhurbaşkanını seçtiğine değinerek, şöyle devam etti:

"Cumhurbaşkanını eğer beğenmiyorlardıysa batı dünyası, demokrasiden yana olanlar, her ağızlarını açtıklarında demokrasi ve insan haklarından bahsedenler, bu Mısır demokrasisinin yaşayabilmesine müsaade etselerdi. Ama maalesef yeni doğmuş bir bebek olarak gördüğümüz o Mısır demokrasisi boğuldu. Birtakım caniler tarafından boğuldu. Birtakım darbeciler eliyle boğuldu. Maalesef bütün dünya da buna seyirci kaldı. Türkiye'nin dışında hemen hemen dünyanın büyük çoğunluğu seyirci kaldı. Hani bir söz vardır, 'perşembenin gelişi çarşambadan bellidir' diye. Mısır'da bir darbe olduktan sonra eğer dünya darbelere karşı sessiz kalırsa bunun arkasından siyasi idamların geleceği çok açıktı."

- "Sisi'nin darbesiyle demokrasi idam edildi"

Mısır'da diktatörlük dönemlerinin temel özelliklerinden birinin, Mısır'ın önemli siyasi figürlerinin idam edilmeleri olduğunu anlatan Kurtulmuş, "Çok şükür Mısır halkı bundan kurtuldu kendi geleceklerine karar verecek ve yeni demokrasi geliştirecek' derken bu demokrasi daha emekleme safına geçmeden müsaade edilmeden boğuldu. Aslında Sisi'nin darbesiyle birlikte demokrasi idam edildi" dedi.

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, idam kararının ne tarafından bakılırsa bakılsın insanlık dışı olduğuna dikkati çekti.

"Mısır'ın darbeci generalleri vasıtasıyla Mısır'ın yüzüne kara leke sürülüyor, aslında dünyanın yüzüne bir kara leke sürülüyor" diyen Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Kim sessiz kalıyorsa dünyanın yüzüne bu kara lekeyi sürenler onlardır. Sadece idam kararını veren savcılar ya da idamı infaz eden cellatlar değildir sorumlu olan. Onlar nihayetinde vazifelerini yapıyorlar. Onlar memurlardır. O idam kararını veren hakim Sisi yönetiminin memurudur. Ona fetva veren müftü de onun memurudur. Dolayısıyla onlar görevini yapıyor."

- "Mısır, sırat köprüsünden geçiyor"

"Hani demokrasi vardı. Hani insan hakları vardı. Hani insanlar hür bir şekilde kendilerini ifade etmeleri gerekiyordu. Bütün bunları söyleyenler nerede?" sorusunu yönelten Kurtulmuş, eleştirilerin cılız bir üslupla yapıldığına işaret etti.

Kurtulmuş, eğer dünya samimi olarak bu idam cezalarının infaz edilmesi için engel olmaya başlarsa bu idamların infaz edilmeyeceği kanaatinde olduğunu belirterek, bunun için gayret sarf edilmesi gerektiğini söyledi.

Mısır'ın büyük bir sınavdan geçtiğini vurgulayan Kurtulmuş, şöyle dedi:

"Mısır, sırat köprüsünden geçiyor. Ben Mısır'ın, Ortadoğu'nun, Kuzey Afrika'nın ve İslam ülkelerinin içerisindeki en önemli büyük kültürel birikime sahip olan Mısır'ın bu sınavı vereceğine inanıyorum. Yürekten Mısır halkının bu sınavı başarılı vermesi için destek olmaya gayret edeceğiz. Ama bu aynı zamanda bütün dünya sırat köprüsünden geçiyor. Bu sırat köprüsünden tereddüt edenlerin düşeceği yer aşağıdaki insanlığı katleden, cehennemde boğulacak olanlar, bu olaylara sessiz kalanlar olacaktır."

- Türkiye'ye sığınan Suriyeliler

Kurtulmuş, ABD öncülüğündeki koalisyon güçlerinin Suriye'nin Tel Abyad ve Rasulayn bölgelerine düzenlediği hava bombardımanından ve PYD'nin baskısından kaçan sığınmacılara yönelik de değerlendirmelerde bulunarak, gelişmeleri yakından takip ettiklerini ifade etti.

Kurtulmuş, "Mesele şudur; Cezire ile Kobani arasını koalisyon uçakları bombaladı. Saha, 'İŞİD var' gerekçesiyle bombalandı. Bir taraftan koalisyon uçakları bombalıyor, İŞİD oradan çekiliyor, onun çekildiği bölgeleri YPG güçleri oluşturuyor. Böylece bir kaç gün içerisinde koskoca alan bütünüyle YPG'nin eline geçmiş oldu" dedi.

Bunun bir çok taraflı bir oyun olduğuna işaret eden Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Burada siyasi bir oyun var. Siyasi olarak harita değiştiriliyor. Bu anlamda oradan kaçan Türkmenler ve Araplar geliyor. Biz kim insanı yardım isterse buna elimizi uzatıyoruz. Bir nevi etnik olarak oradan süpürülen bir halkla karşı karşıyayız. Dolayısıyla birinci tercihimiz o insanların orada durmalarıydı ama maalesef 1 kilometre yakınlarına kadar havan mermileri atıldı. Son bir hafta içerisinde yaklaşık 20 bin mülteci Türkiye'ye giriş yaptı. Bu, mülteci meselesi değildir. Bu, siyasi bir sorundur. Uluslararası camia, Suriye sorununa nasıl çözüm bulacağı konusunda ortak bir noktaya gelmezse Suriye'de daha çok insani trajedi ile karşı karşıya kalacağız."

(Sürecek)

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile