Türkeş, TRT Haber'de katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Şırnak'ta bir zırhlı aracın arkasına bağlanarak sürüklenen teröristin fotoğrafıyla ilgili soru üzerine Türkeş, "Yapan ile ilgili soruşturma başlatıldı. Orada iki yönlü konu araştırılıyor. Hiç kabul edilir bir şey değil. Müslüman'a yakışmaz bir kere. Vicdan sahibi insana yakışmayacak bir şey. Hiç hoş karşılanacak bir tarafı yok. İnsanlıkla da alakası yok" ifadelerini kullandı.
TSK mensuplarının ölü olarak ele geçirdiği teröristleri olduğu yerde bırakmadığını, otopsinin ve kimlik tespitinin ardından cenazelerin ailelerine teslim edildiğini anlatan Türkeş, şunları kaydetti:
"TSK, bütün bu hassasiyeti gösterirken bir tane kendini bilmez böyle bir şey yapıp, bunu da çekip internete koyduğunda siz o zaman 'Acaba bunda bir kasıt mı var?' diye düşünüyorsunuz. İnternetteki görüntüler öyle, yapanın çektiği, aracın içinden görüntüler var internette. Yazılı basında çıkan sadece dışarıdan birinin cep telefonu ile çekimi ama internete konulan da aracın içinden. O zaman bunu yapanlar, yaptıranlar, Türkiye'yi karalamak için mi bunu yaptı? Bu, bir tarafı. İki, ne olursa olsun onu yapan insanın yargıya gitmesi lazım. Güvenlik mensubuysa da devletten maaş alıyorsa da meslekten ihraç edilene kadar devlet gerekeni yapacaktır. Hukuk işler orada. Orada onu hiçbir şekilde kabul etmek, hoş görmek söz konusu değil. Hiç kimse de hoş görmez."
TSK mensuplarının terörist cenazelerini çatışma yerinde bırakmayarak ve ailelerine teslim ettiğini yineleyen Türkeş, "Yüzlerce böyle örnek var. Şimdi Türkiye Cumhuriyeti devleti, yüzlerce bu uygulamayı yaparken bir tane kendini bilmez çıkıyor ve ülkeyi sadece size, bana karşı değil, bütün dünyaya karşı Türkiye'yi çirkin gösteren bir girişimde bulunuyor. Bunu basit öfke ile izah edemeyiz. Bunun altını çok yönlü araştıracağız" diye konuştu.
- YSK'nın sandık kararı
Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, YSK'nın "sandıkların taşınamayacağı" yönünde karar verdiği hatırlatılarak, bu konuda ne düşündüğü ve seçim güvenliği konusunda bir endişesi olup olmadığı yönündeki soruya, "Yok" yanıtını verdi.
Türkeş, Türkiye'de 56 milyona yakın seçmen bulunduğunu ve bunun ortalama yüzde 80-90'ının sandığa gittiğini belirterek, 40 milyonun üzerinde insanın oy kullanacağını anımsattı. Türkeş, sandık güvenliği tartışmalarının olduğu illerdeki seçmenin, oy kullanacakların yüzde 1'ini bile teşkil etmediğini bildirdi.
Bir oy bile olsa bunun kıymetli olduğunun ve dikkate almak gerektiğinin altını çizen Türkeş, Türkiye'de sandık taşınır, taşınmaz tartışmasının yapıldığı yerde, "Türkiye'de sanki seçim yapılamaz" gibi bir yaygara oluşturduğunu söyledi.
Türkeş şöyle konuştu:
"Terör örgütü ve onun uzantıları, orada oy veren vatandaşları, tehditle kendi iradeleri doğrultusunda oyunu kullanmaya zorluyor. Tartışma bu. Bunu anlamayan başka siyasi partiler, HDP değil, onun dışındaki olan da 'vay efendim insanlar yerinde oy kullansın' diye bağırıyor. Arkadaş, sana hiç yaramayacağı kesin de gerçi onların genel başkan yardımcısı da bütün ailece HDP'ye oy verdiğini söylemişti. Oradaki vatandaşın iradesi sandığa yansımayacak, bizim kaygımız orada.
Özgürce, iradesiyle oy kullanabilir miyi temin etmek için önerildi. Yüksek Seçim Kurulu uygun bulmadı. Şimdi güvenlik güçleri o bölgede güvenliği sağlayıp, o bölgede seçim yapmaya gayret edecekler."
Türkeş, "Seçimden nasıl bir sonuç bekliyorsunuz?" sorusuna karşılık, "Saygıdeğer eski genel başkanım, bir daha seçimden bir tek parti iktidarının çıkmaması halinde bu defa, koalisyona var olduğunu seçim beyannamesini açıklarken ilan etmiş" dedi.
"Adama sorarlar, 'Türkiye niye seçime gidiyor?' Türkiye seçim yenilemeye gidiyor, bunun faturasını sen ödeyecek misin?" diyen Türkeş, devletin sırtına verilen yükün yanı sıra vatandaşın da bezdiğini söyledi.
Türkeş, 20 ayda Türkiye'nin dördüncü kez sandığa gittiğini dile getirerek, "Bugünkü seçimin müsebbibi, seçimin sonunda aynı netice olursa 'ben koalisyona gireceğim' diyor" diye konuştu.
Bu tavrın MHP'ye bir maliyetinin olup olmayacağının sorulması üzerine Türkeş, "Seçmenin bunu sorması lazım" karşılığını verdi.
Türkeş, "AK Parti'nin tek başına iktidar olabileceğini düşünüyor musunuz?" şeklindeki soruya, "Tabii" yanıtını verdi.
Vatandaşın 13 yıllık bir AK Parti döneminden sonra birazcık daha bir yönetişim arzu ederek denkleme bir dördüncüyü sokma gayretine girdiğini dile getiren Türkeş, "Bunu MHP yıkamaz, CHP'de yıkamaz, bu dördüncüyü denkleme soktuğumuzda o zaman seçim sisteminin aritmetiği AK Parti'yi tek başına iktidardan aşağı alır diye. Alakası olmayan adamlar terör örgütünün siyasi partisine oy verdiler" dedi.
- HDP'nin oyları
Bunun üzerine, "1 Kasım'da vermeyecekler mi?" şeklindeki soruya Türkeş, "Hayır canım. Figen Yüksekdağ 'ben sırtımı PKK'ya dayıyorum, Kandil'e dayıyorum' dedikten sonra, deli olması lazım İzmir'deki beyaz Türkün bu HDP'ye oy vermesi için" yanıtını verdi.
Türkeş, "Ben, insanların artık bunun terör örgütünün siyasi kanadı olduğunu çok net gördüğünü, anladığını, bu sefer buna göre, bilinçli oy kullanacağını düşünüyorum" diye konuştu.
Türkeş, diğer partileri destekleyenlerin "bu olmazsa öbürleri gelir, öbürleri yönetir" dediğini ifade ederek, 3 aylık sürenin "öbürlerinin" yönetmek istemediğini gösterdiğini söyledi. Türkeş, bunun da HDP'nin durumundan sonra seçimlerde belirleyici ikinci bir unsur olacağını belirtti.
Türkeş, seçim kampanyası sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan üzerinden siyaset yapılıp yapılmayacağına yönelik soruya karşılık, "Onlar seviyorlar o işi yapmayı" dedi.
Türkeş, şunları kaydetti:
"Muhalefet, Sayın Cumhurbaşkanı'nın, Recep Tayyip Erdoğan'ın seçilmesini temin etmiştir. Nokta... Ondan sonra da kalkıp öyle böyle falan, yok yani... Gidip Ekmeleddin İhsanoğlu'nu bulup çıkartırsan yüzde 52 ile birinci turda Recep Tayyip Erdoğan gelir oturur. Bunda yüzde 52 ile oy veren kadar Milliyetçi Hareket Partisi de sorumludur, Cumhuriyet Halk Partisi de sorumludur."
(Bitti)
Başbakan Yardımcısı Türkeş (2) Açıklaması
Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, Şırnak'ta etkisiz hale getirilen ve zırhlı aracın arkasında bağlanarak sürüklenen teröristin fotoğrafıyla ilgili, "Hiç kabul edilir bir şey değil. Müslüman'a yakışmaz bir kere. Vicdan sahibi insana yakışmayacak bir şey. Hiç hoş karşılanacak bir tarafı yok. İnsanlıkla da alakası yok" dedi.