Başbakan Yardımcısı Yılmaz Açıklaması

"Reformların önemli bir kısmı birden fazla kurumu ilgilendiriyor. Bu kurumları bir araya getirmek, bunları ortak bir hedefe dönük çalıştırmak da bir başbakan yardımcısının koordinasyonunu gerektiriyor. İnşallah bu yeni mekanizmayla reformlarımız çok daha etkili bir şekilde hayata geçmiş olacak"

Başbakan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, hayata geçirmeyi planladıkları reformların önemli bir kısmının birden fazla kurumu ilgilendirdiğini, bu kurumları bir araya getirmenin, bunları ortak bir hedefe dönük çalıştırmanın da bir başbakan yardımcısının koordinasyonunu gerektirdiğini belirterek, "İnşallah bu yeni mekanizmayla reformlarımız çok daha etkili bir şekilde hayata geçmiş olacak" dedi.

Yılmaz, TRT Haber televizyonunda gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Yeni dönemde AK Parti'nin nereden başlayacağının sorulması üzerine, seçim öncesi vaatlerini en kısa sürede hayata geçirmek için her türlü imkanı seferber edeceklerini vurgulayan Yılmaz, gerekirse kanuni, gerekirse de idari değişikliklerle söz verdikleri vaatleri bir an önce yerine getirme gayreti içinde olacaklarını ifade etti.

Yılmaz, yeni hükümetin aynı zamanda bir reform hükümeti olacağını dile getirerek, Türkiye’nin yüksek gelirli ülkeler ligine terfi etmesi gerektiğini, bunun için de reformlara ihtiyaç olduğunu vurguladı.

Bir soru üzerine, halen kanun gereği 5'e kadar başbakan yardımcısı atama imkanı olduğuna dikkati çeken Yılmaz, "O yapılır mı, yapılmaz mı, bu tabii henüz net değil ama şu var, seçim beyannamemizde biz şunu yazdık, 'bir başbakan yardımcımız reformlardan sorumlu olarak görevlendirilecek' bunun altında da bir görev gücü olacak 'reform görev gücü' ve bu reformların takibinden, reformların hızlı bir şekilde hayata geçirilmesinden sorumlu olacak" diye konuştu.

Yılmaz, reformların önemli bir kısmının birden fazla kurumu ilgilendirdiğini, bu kurumları bir araya getirmenin, bunları ortak bir hedefe dönük çalıştırmanın da bir başbakan yardımcısının koordinasyonunu gerektirdiğini belirterek, "İnşallah bu yeni mekanizmayla reformlarımız çok daha etkili bir şekilde hayata geçmiş olacak" ifadesini kullandı.

İlk üç ayda somut vaatlerle ilgili çalışmalara yoğunlaşacaklarının altını çizen Yılmaz, "Emekliliklerle ilgili hususlar, asgari ücret, esnafımıza dönük taahhütlerimiz, çiftçimize dönük taahhütlerimiz, en son vatandaşa dönük ne söylediysek, gençlere dönük, diğer ilgili kesimlere dönük taahhütlerimiz. Bunlarla ilgili atılması gereken adımları bir bir peşi sıra atacağız inşallah" dedi.

-"Sürprizler olabiliyor"

Yılmaz, muhalefet partilerine ilişkin bir soruyu da yanıtlayarak, her seçimden sonra partilerin oturup kendi içlerinde bir muhasebe yapması gerektiğini bildirdi.

Yılmaz, yeni kabinenin ne zaman açıklanacağının sorulması üzerine de "Onu ben bilemiyorum doğrusu, sonuçta Başbakanımız arz edecektir, Cumhurbaşkanımızla Başbakanımızın kararlaştıracağı bir tarihte toplumumuzla paylaşılacaktır. Biz de hep birlikte o şekilde öğrenmiş olacağız. Bu arada tabii çok spekülasyonlar yapılıyor basında, değişik çevrelerde epeyce tartışmalar oluyor, bunu da bir yere kadar normal karşılamak gerekir ama geçmiş örneklerden de şunu biliyoruz, bu işler basında yazıldığı, çizildiği şekliyle de olmuyor genelde, belli sürprizler olabiliyor, farklı değerlendirmeler yapılabiliyor" ifadelerini kullandı.

- "Türkiye pozitif yönde ayrışmalı"

AK Parti'nin ekonomi politikalarına ilişkin bir soruyu da yanıtlayan Yılmaz, değişen şartlar ve ihtiyaçlar çerçevesinde ekonomi politikasının sürekli güncellenmesi gerektiğinin altını çizdi.

Yılmaz, dünya ekonomisinin halen çok iyi bir durumda olmadığını vurgulayarak, bu ortam içinde Türkiye'nin pozitif yönde ayrışması gerektiğini bildirdi.

Bunun için siyasi istikrar ve reformların iki anahtar unsur olduğunu belirten Yılmaz, "Bu (siyasi istikrar ve güven) çok şükür artık temin edildi, 1 Kasım’dan sonra artık Türkiye siyasi istikrarı ortaya koyan, belirsizliği azaltmış bir ülke. Dünyanın bu ortamında bu bizim bulunmaz bir imkan gerçekten, Cenabı Allah’ın bir nimeti, gerçekten öyle, bunun kıymetini bilmemiz lazım" dedi.

-"Elbette ki Paris'teki terörü lanetliyoruz"

Terör saldırılarına ilişkin bir soruyu da yanıtlayan Yılmaz, "Elbette ki Paris'teki terörü lanetliyoruz, elbette ki oradaki terör hadisesinde Fransız halkıyla dayanışmamızı ortaya koyuyoruz ama bir taraftan da şunu da söylemeden geçemeyeceğim doğrusu, gelişmekte olan ülkeler, Türkiye gibi ülkeler bu olayları yaşarken aynı duyarlılığı, aynı tepkiyi, heyecanı dünyada göremedik uzun yıllardır. İnşallah bundan sonra daha fazla görürüz, uluslararası platformlarda bu terör hadisesi konusunda daha fazla işbirliğini görmeyi ümit ediyoruz. Nitekim G-20’de de müstakil bir bildirge yayınladık Paris ve Ankara saldırılarına referans yaparak, burada uluslararası işbirliğinin artması gerektiğini söyledik" değerlendirmesinde bulundu.

Yılmaz, bir taraftan da Türkiye'nin kendi içinde milli birlik ve kardeşliği güçlendirmesi gerektiğine işaret ederek, şunları kaydetti:

"Enerjimizi kendi içimizde israf etmek yerine, birbirimizle çekişerek, kavga ederek, boş yere enerjimizi harcamak yerine, bir birlik, beraberlik içinde dünyayla daha fazla rekabet eder bir hale geleceğiz. Bunu istemeyenler var, bunu engellemeye çalışanlar var ama inşallah başaramayacaklar. Bir taraftan terörle kararlı bir şekilde mücadelemize devam ederken, orada da hiçbir şekilde bir boşluk bırakmazken, bir taraftan da milli birliğimizi, kardeşliğimizi ve çözüm irademizi de devam ettireceğiz ve inşallah bu meseleleri belli bir zaman zarfı içinde geride bırakacağız."

- "Kim mazlumsa hep yanında olmaya devam edeceğiz"

Yılmaz, G20'nin Türkiye’nin yüzünü ağartan bir zirve olduğuna dikkati çekerek, gelen bütün liderlerin çok memnun ayrıldıklarını bildirdi.

G20'de çıtanın yükseldiğini ifade eden Yılmaz, birçok anlamda ilkler yaşandığının altını çizdi.

Yılmaz, Suriyeli mülteciler ile ilgili bir soru üzerine ise şunları kaydetti:

"Bu arada tabii Türkmen kardeşlerimizle gönülden dayanışmamızı da ifade etmek istiyorum. Dışişleri Bakanlığımız kanalıyla, diğer ilgili kurumlarımız kanalıyla gerekli her türlü girişimde bulunuyoruz, sınırdaki kurumlarımız üzerine düşen her türlü görevi yapıyorlar. Tabii büyük üzüntüyle takip ediyoruz. Biz Türkiye olarak hiçbir ayrım gözetmeksizin, Türkmen, Arap, Kürt, Müslüman, gayrimüslim, kim mazlumsa, kim zulme uğruyorsa hep yanında olmaya devam edeceğiz inşallah."
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile