'Basiretsiz Yaklaşım Karşısında Şaşkınlığımızı Gizleyemedik'

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: (3) '(ABD Başkan Yardımcısının Türkiye'nin NATO üyeliğine ilişkin sözleri) Türkiye'yi suçlayan, basiretsiz bir yaklaşım karşısında şaşkınlığımızı gizleyemedik' '(Rusya'dan S400 alımı) Bitmiş bir anlaşmadan Türkiye'nin vazgeçmesini istemek, Türkiye'nin egemenlik haklarına saygısızlıktır. Türkiye, bu saygısızlığa herhangi bir prim vermeyecek, gereken cevabı verecektir' 'YSK'nin itibarını korumak hepimizin ortak görevidir, bırakalım YSK işini yapsın, hukuk işlesin ve sonuca saygı duyalım'

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence'nin Türkiye'nin NATO üyeliğine ilişkin sözlerini, "Türkiye'yi suçlayan, basiretsiz bir yaklaşım karşısında şaşkınlığımızı gizleyemedik." şeklinde değerlendirdi.

Çelik, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, bugünlerde NATO'nun kuruluş yıl dönümünün yeniden kutlandığını, bu çerçevede Türkiye ile ilgili bazı konuların gündeme geldiğini ifade etti.

Pence'nin, "Türkiye, tarihin en başarılı askeri ittifakında önemli bir ortak olarak kalmak mı yoksa ittifakımızı baltalayan pervasız kararlar vererek bu ortaklığın güvenliğini tehlikeye mi atmak istiyor?" sözlerini aktaran Çelik, "Doğrusunu söylemek gerekirse bu derece Türkiye'yi suçlayan, basiretsiz bir yaklaşım karşısında şaşkınlığımızı gizleyemedik." diye konuştu.

Bu ifadenin içerisinde yeni bir durumun bulunduğuna dikkati çeken Çelik, şöyle devam etti:

"O da şu; birincisi uzun zamandır Amerikan yönetimi NATO'yu eleştiriyordu. Başkan yardımcısının NATO'nun önemini keşfetmesi bakımından farklı bir ifade olmuş bu. Uzun zamandır NATO'yu hırpalayan beyanatlar gelirken burada NATO'nun önemini keşfetmesi bakımından bir ilk olarak bunu değerlendirebiliriz yönetim iş başına geldiğinden beri. Tabii Türkiye'nin sürekli NATO üyeliğinin sorgulanması demek aslında sadece Türkiye'nin üyeliğinin sorgulanması demek değildir, NATO ittifakının temel değerlerinin sorgulanması demektir."

Türkiye'nin NATO'nun kurucusu olduğu gibi en kritik, kilit müttefiklerinden biri olduğunun altını çizen Çelik, Türkiye'nin müttefiklik ilişkisi konusunda her zaman sorumluluklarını fazlasıyla yerine getirdiğini vurguladı.

Ömer Çelik, "Dolayısıyla henüz NATO'nun önemini yeni keşfeden bu ifadeye rağmen Türkiye'nin NATO içerisindeki önemini keşfetme konusunda maalesef zaaf içerisindedir. Bütün müttefiklerine danışılsın, bölgesel güvenlikte ve küresel güvenlikte Türkiye'nin NATO ittifakı çerçevesindeki rolünü çektiğiniz zaman Türkiye egemen bir ülke olarak kendi güvenliğini sağlama konusunda bir zaafa düşmez, ama başkaları Türkiye'nin bölgesel güvenliğe ve küresel güvenliğe verdiği bu büyük katkıyı zaafa düşürmek gibi bir çabanın içerisine girmiş olurlar. Bu doğru bir yaklaşım değil." değerlendirmesini yaptı.

NATO Genel Sekreterinin Amerikan kongresinde bir konuşma yaptığını ve "Farklılıklarımızın üstesinden gelmeliyiz. Çünkü ittifakımıza gelecekte daha fazla ihtiyaç duyacağız. Daha önce hiç görülmemiş zorluklarla karşılaşıyoruz. Bunlar ülkelerin tek başlarına baş edemeyeceği zorluklardır." ifadesini kullandığını anımsatan Çelik, şöyle konuştu:

"Yani NATO'nun öneminin daha da arttığını ve tek başına tek tek ülkelerin baş edemeyeceği zorlukların geldiği bir dönemde farklılıkların aşılması gerektiğini söylüyor. Nitekim NATO Genel Sekreteri daha önce bugün Pence'in ve diğerlerinin açıklamasına zemin teşkil eden Türkiye'nin S-400 alımıyla ilgili olarak da bu tedarikin isteyen ülkenin istediği şekilde yapabileceği bir tedarik olduğunu, bunun NATO ittifakına, müttefikliğe bir halel getirmeyeceğini açık bir şekilde ifade etmişti ki bu eleştiriyi yapanlar, Türkiye'nin patriot sistemi almak isterken bu konuda ortaya çıkartılan engelleri de en iyi bilecek şeyler. Gerek teknoloji paylaşımı, gerek teslimat, gerek kredi konusunda bu ihtiyaçlar karşılansaydı Türkiye'nin ilk tercihi oydu ama şimdi bitmiş bir anlaşmadan Türkiye'nin vazgeçmesini istemek, doğrusunu söylemek gerekirse Türkiye'nin egemenlik haklarına saygısızlıktır. Türkiye tabii ki bu saygısızlığa herhangi bir şekilde prim vermeyecek, gereken cevabı verecektir.

Herkese bir kere daha şunu ifade etmek isteriz. NATO’nun kilit bir ülkesi olan, kilit bir müttefik olan Türkiye'nin ittifak içerisindeki rolünün kıymetini bilsinler. Önümüzdeki dönemde NATO Genel Sekreterinin söylediği gibi dünyanın gidişatı, bu ittifakın daha önemli roller üstlenmesini gerektirecektir ve bu da Türkiye'nin önümüzdeki dönemde bölgesel güvenlik ve küresel güvenlik için ortaya çıkacak tehlikelerle baş edebilmek konusunda daha önemli ve kilit bir ülke olarak ortaya çıkacağını göstermektedir."

- "Türkiye'ye karşı kullandıkları dile özen göstersinler"

Amerikan Dışişleri Bakanının, "Suriye'ye askeri harekatın yıkıcı sonuçları olacağına" ilişkin açıklamalarını değerlendirmesi istenen Çelik, şöyle konuştu:

"Suriye'nin kuzeyinden ülkemize yönelen tehdit, Amerika'nın herhangi bir komşusu tarafından ABD'ye yöneltilseydi tutumları ne olurdu? Bizim bir yandan böyle bir tehditle baş ederken aynı zamanda da müttefikimiz olan Amerikan yönetiminin buradaki PYD, YPG terör örgütüne tırlarca silah gönderdiği herkes tarafından biliniyor. Dolayısıyla burada yıkıcı olan Türkiye'nin bir NATO ülkesi olarak kendi güvenliğini ve NATO sınırlarını korumak için bir terör örgütüne müdahale etmesi değildir. Tam tersine bir NATO müttefikinin terör örgütlerine tırlar dolusu silah göndermesinin maalesef yıkıcı sonuçlarını yaşamaktayız bölgede. Yıkıcı sonuçtan bahsedenler Türkiye'ye karşı kullandıkları dile lütfen özen göstersinler, bu konuda titiz olsunlar. Müttefiklik ilişkisine yakışan saygın bir dil kullansınlar. Esas burada sorun edilmesi gereken mesele onların terör örgütlerine gönderdiklerinin bölge güvenliği, gönderdikleri silahlar neticesinde o terör örgütlerinin yapıp ettikleri sonucunda burada bölge güvenliğine dönük olarak ve bölge halklarına dönük olarak ortaya çıkan yıkıcı faaliyetlere odaklanmalarında fayda var diye söylüyoruz."

- "YSK'nin itibarını korumak hepimizin ortak görevidir"

Ömer Çelik, İstanbul ve Ankara'daki itirazlarla ilgili olarak bütün vatandaşların müsterih olmasını istedi.

Her şeyin kendi tabii mecrasında aktığını dile getiren Çelik, "Her şey kendi yolunda ilerlemektedir. Demokrasimiz her zaman olduğu gibi gücünü göstermektedir." dedi.

YSK'nin bu konuda nihai merci olarak yıllarca çok önemli seçimlere başarı ile imza atmış bir kurum olarak bu süreci de başarı ile yöneteceğini vurgulayan Çelik, şunları kaydetti:

"YSK'nin itibarını korumak hepimizin ortak görevidir. Bırakalım YSK işini yapsın, hukuk işlesin ve sonuca saygı duyalım. Hukukun işlemesinden kim rahatsız oluyorsa doğal bir müessese olan itiraz müessesinin işlemesinden ve sonucun YSK'nin açıklaması ile bağlanmasından kim rahatsız oluyorsa bu demokrasiye bağlılık konusunda bir zaaf demektir, hukukun prensiplerine saygı konusunda zaaf demektir. Bizim için önemli olan vatandaşlarımızın müsterih olmasıdır. Gerçek en açık bir şekilde ortaya çıkacaktır. Bu süreçler de sonuçlanacaktır. Vatandaşımızın sonuç olarak talimatını almış olacağız, iradesi tecelli etmiş olacak. Türkiye önüne güçlü bir şekilde yürüyecek. Türkiye bu seçimlerden demokrasisini güçlendirerek çıkmıştır. Vatandaşımızın verdiği talimatlar doğrultusunda Türkiye yönetilmeye devam edecektir. Kazanan demokrasi olacaktır her zaman olduğu gibi, yine milletimiz olacaktır. Olağanüstü bir durum yoktur, her şey normaldir. Sürekli stres üreten mekanizmalardan, odaklardan, kişilerin beyanatlarından uzak durulmasında fayda vardır."

(Bitti)
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile