Baskan Hanlioglu Açiklamasi 'Kadina Yönelik Siddet Küresel Bir Olgudur'

Malatya Barosu Kadin Haklari Komisyonu Baskani Avukat Duygu Hanlioglu, 25 Kasim’in farkindalik olusturulmasi amaciyla 1999 yilinda Birlesmis Milletler (BM) Genel Kurulu karari ile “Dünya Kadina Yönelik Siddetle Mücadele Günü” olarak ilan edildigini animsatarak, "Kadina yönelik siddet, BM kadinlara karsi ayrimciligin önlenmesi komitesi tarafindan kadina kadin oldugu için yöneltilen veya orantisiz biçimde kadinlari etkileyen siddet olarak tanimlanmaktadir. Komite, cinsiyete dayali siddetin kadinlarin erkeklerle esit olarak hak ve özgürlüklerini kullanmalarini ciddi bir sekilde engelleyen ayrimcilik biçimi oldugunu ifade etmektedir. Kadina yönelik siddet ister kamusal alan ister özel alanda meydana gelsin kadinlarin fiziksel, ruhsal, sosyal, cinsel ve ekonomik açidan zarar görmesine ve onurunun zedelenmesine yol açmaktadir. Ayrica yasam hakki, iskence ve kötü muamele yasagi, özgürlük ve güvenlik hakki, fiziksel ve duygusal bütünlük hakka gibi temel insan haklarinin ihlal edilmesine yol açan bir insan haklari meselesi olarak karsimiza çikmaktadir” dedi.

Kadina yönelik siddetin küresel bir olgu oldugunu belirten Hanlioglu, "BM kadinlara karsi ayrimciligin önlenmesi komitesinin verileri, küresel ölçekte her üç kadindan birinin genellikle yakin partnerleri tarafindan fiziksel veya cinsel siddete maruz kaldigim ortaya koymaktadir. Dünya Saglik Örgütü ve birçok uluslararasi kurulusun rakamlarina göre, dünyada her üç kadindan biri hayatlarinin bir döneminde, siddete maruz kalmaktadir. Yine, 15-49 yas araligindaki kadinlarin yüzde 27’si, yani 3’te 1’i, esi ya da bir yakini tarafindan siddet görüyor. Söz konusu veriler, kadina yönelik siddetle etkin mücadele için esgüdümlü ve çok boyutlu çalismalarin yapilmasinin önemini ortaya koymaktadir. Kadina yönelik siddeti önleme mekanizmalarinin yani sira, temelde esitsizlikçi toplumsal statünün degistirilmesi noktasinda sosyal politikalarin gelistirilmesi gerekmektedir" seklinde konustu.

Kadina yönelik siddetin önlenmesi konusunda bir dizi önerilerde de bulunan Hanlioglu, "6284 Sayili Kanun ve imzalamis oldugumuz uluslararasi sözlesmeler basta olmak üzere kadin haklarini güvence altina alan mevzuatin devletin her bir organi tarafindan eksiksiz uygulanmasi, uygulamanin denetlenmesi esitsizligi ortadan kaldiran, politikalar üretilmesi, Kadina yönelik siddet suçlarinda etkin ve caydirici cezalar verilerek bu cezalarin infazinin eksiksiz tamamlanmasiyla temel insan haklan belgesi olan Istanbul Sözlesmesi’nin yeniden yürürlüge konulmasi öncelikli taleplerimizdir. Kadina siddetin son buldugu hak ve özgürlüklerden yararlanma noktasinda cinsiyet esitliginin saglandigi bir dünya ve hukuk sistemi için ve özellikle Istanbul Sözlesmesi’nin yeniden hayata geçirilmesi için mücadelemizi sonuna kadar sürdürecegiz” diye konustu