Başkan Seçer, 4 Televizyon Ve 22 Radyonun Ortak Yayınında 2 Yılı Değerlendirdi

Başkan Seçer, 4 Televizyon Ve 22 Radyonun Ortak Yayınında 2 Yılı Değerlendirdi

MERSİN – İçel Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, 4 televizyon ve 22 radyonun ortak canlı yayınına katılarak, hizmette 2 yılını değerlendirdi. Yetkililere seslenen ve hizmet etmek istediklerini belirten Seçer, “Bize de en azından Cumhur İttifakına mensup belediyelere gösterdiğiniz muameleyi gösterin, biz farklı bir şey istemiyoruz” dedi.

Büyükşehir Belediye Başkanı Seçer, Kanal 33, SUN RTV, İçel TV, Koza TV olmak üzere 4 televizyon ve 22 radyonun ortak canlı yayınına katıldı.

Gazeteciler Ahmet Özdemir ve Semir Bolat’ın hazırlayıp sunduğu ‘Başkan ile Özel’ programında Büyükşehir Belediyesinin çalışmalarını ve projelerini anlatan Seçer, 2 yılın çabuk ama yoğun geçtiğini söyledi.

Seçer, “İçel, 31 Mart’tan sonra çağdaş, seküler bir anlayışın yönettiği bir kent oldu. Mutlu, huzurlu, gülen bir kent oldu İçel. Bunu görmezden gelmek de hem kente hem kent için emek veren bizlere çok büyük bir haksızlık olur” diye konuştu.



“Disipline ederseniz, ne yaptığınızı bilirseniz belediye yönetilir”

Büyükşehir Belediye Meclisinden borçlanma yetkisi alamadıklarını, ancak mali disiplini sağladıklarını ifade eden Seçer, “2020’de borçlanma alamadık. Şu anda 1 milyar 11 milyon lira banka borcu var. Demek ki oluyor. Disipline ederseniz, ne yaptığınızı bilirseniz, bankalardan zora düşüp tefeci faizi ile banka kredisi kullanmazsanız, kemiğinizi kemirtmezseniz belediye yönetilir. Biz yönetiyoruz. Bunu çok ısrarla ve çok iddia ile söylüyorum” ifadelerini kullandı.

“Anlatamadık, dinletemedik”

Piyasada güven sağlandığını vurgulayan Seçer, herkesin ihalelere girmek ve iş yapmak için yarıştığını söyledi.

Seçer, “Geçtiğimiz yıl borçlanma talebimiz oldu. Kredi faizleri çok düşüktü. Baktık bazı kurumlara yüksek faiz oranlı borçlarımız var. Maşallah SGK, maliye, bankaların 2 katı, 3 katı. Acımasızca faiz tahakkuk ediyor. Dedik ki, bunların bir kısmını otururuz, konuşuruz, taksitlendiririz. Eğer borçlanma alabilirsek, 250 milyon lira hakkımız olan bütçe denkliği için bütçeye koyduğumuz borçlanma kalemi var. Bunun karşılığı meclisten başkana yetki verilirse o günkü rakamlarda 175 milyon lira borçlanabiliyorduk. Dedik ki, ‘Bunu bize verin. Bakın şu anda da uygun krediler var. Bunları alalım, çünkü uzmanlara göre önümüzdeki günlerde banka faiz oranlarında, kredi faiz oranlarında yükselmeler olacak, bazı ekonomik dengesizlikler olacak’. Hatta dedim ki, ‘Ben iş insanıyım, para piyasalarını gayet iyi bilirim, gelin bu yetkiyi bana verin’. Ben ihtiyacım yokken, durduk yerde belediyemi faiz yüküyle karşı karşıya getirmem. Anlatamadık, dinletemedik, çünkü kulakları bende değil. Kulakları Ankara’da, genel merkezlerinde. Verin, vermeyin. Buradan söylüyorum; hiç alınganlık yapmasınlar. ‘Efendim biz talimatla mı hareket ediyoruz?’ Talimatla hareket ediyorsunuz. Siz de mantığın bu olmadığını, doğru olmadığını biliyorsunuz. Siz de sokağa çıktığınız, köye gittiğiniz, köy kahvesinde oturduğunuz zaman vatandaşın size tepkisi ile karşılaşıyorsunuz. Vatandaş her şeyi görüyor. ‘Bu adamı rahat bırakın’ diyor, bırakın adam işini yapsın, adam hesabını da veriyor, versin. Ama siz önüne engel koyuyorsunuz. Ama dinletemedik” şeklinde konuştu.



“Bu yapılan işler, alınan kararlar siyasi”

Faizlerin yüzde 8’lerden yüzde 30’lara kadar yükseldiğinden de söz eden Seçer, “Biz haklı çıktık. Keşke çıkmasaydık ama çıktık. Ne oldu? İçel zarar etti, İçel halkı zarar etti. Ben gereksiz yere finansman maliyeti ödüyorum yüksek faizli. Neden siz elimi daraltıyorsunuz, böyle bir elimin altında can simidi var, kredi imkanım var. Bu yetkiyi bana vermeyerek, neden beni bu kadar sıkıntının içerisine sokuyorsunuz? Kimse buna bir cevap veremez, çünkü bu yapılan işler, bu alınan kararlar siyasi. Ama bunları aşıyoruz, aştık, en azından şu anda düzenimiz iyi. Bir borçlanma talebimiz de yok. Ama önümüzdeki günlerde böyle bir iklim olur, oturulur konuşulur. Meclis üyesi arkadaşlarımız gerçekten bir önceki yıllardaki tavırlarının doğru olmadığını görürler. Bundan sonraki süreçte bu işlerin Büyükşehir belediye başkanı ile meclisin işbirliği ile elbirliğiyle çok daha iyi olacağını, İçel’in hayrına olacağını düşünmeye başlarlar. Farklı bir tablo çıkabilir meclisten diye düşünüyorum” dedi.

Başkan Seçer, 2 yılın sonunda Büyükşehir Belediyesinin mali tablosunu ve hayata geçirdikleri projeleri de detaylarıyla anlattı.

Otobüs kredisi için Cumhurbaşkanı Erdoğan’a çağrı

Alımını yapmayı planladıkları 120 otobüsün yatırım programına alınmasını beklediklerini ifade eden Başkan Seçer, “Geçtiğimiz dönem mecliste borçlanma yetkisini aldık. Avrupa İmar ve Kalkınma Bankasının Green City kapsamında bir projede; bunun 7 milyonu hibe, 3 milyon faiz yükü biniyor, 22 milyon Euro alıyorsunuz 2 yıl ödemesiz, 8 yılda ödüyorsunuz, toplam 10 yılda bitiyor. 22 alıyorsunuz 18 ödüyorsunuz. Bu kadar basit. Cumhurbaşkanının bunu bir an önce yatırım programına almasını istiyoruz. Kaç ay oldu rica ediyoruz. Paramız hazır. Buradan Cumhur İttifakı meclis üyelerine duyuruyorum. 22 milyon Euromuz IBRD’de hazır. Cumhurbaşkanının yatırım programına almasını bekliyoruz. Yatırım programına aldığı, Hazine Bakanımız bunu onayladığı taktirde hemen alımlara çıkacağız. Kentimize yeni 120 otobüs daha katacağız. Filomuzu yenilemiş olacağız. Her türlü alt yapıyı hazırladık, oradan atılacak imzaları bekliyoruz” diye konuştu.



“Bu devletin kurumları, devlet kurumu aklıyla bize yardımcı olmak zorundadır”

Bürokrasideki işleyişin kendi işlerini de yavaşlattığını belirten Seçer, şöyle devam etti: “Zaman yitiriyoruz. Bazen diyorum ki, iktidar partisinin belediye başkanı olmak varmış. İşler nasıl rahat yürürmüş. Ben şuna da karşıyım; siz, biz, sizinkiler, bizimkiler, sizin partililer, sizin çocuklar, bizim çocuklar. Bu memlekete yazık olur. Ben de bu memleketin has evladıyım, ben de bu memleket için çalışıyorum, yüreğim bu memleket için çarpıyor. Kimse benden daha fazla bu ülkeyi sevmiyor. Namusunla şerefinle bu ülkeye hizmet etmekle oluyor bu işler. Evet, altını çizerek söylemek istiyorum; biz de bu ülkenin kurucusu, bu ülkenin mimarı, mücadele etmiş Mustafa Kemal ve arkadaşlarının kurduğu, o dünya görüşünün, o çağdaş, laik, seküler, cumhuriyeti getiren dünya görüşünün kurduğu partinin mensupları olarak bu ülkeye hizmet etmek istiyoruz. Herkese hizmet etmek istiyoruz. Bu devletin kurumları, devlet kurumu aklıyla bize yardımcı olmak zorundadır.”

“Bize de en azından Cumhur İttifakına mensup belediyelere gösterdiğiniz muameleyi gösterin”

Seçer, MESKİ için borçlanma yetkisi çıkardıklarını ancak yatırımlar için istedikleri teminat mektubunu İller Bankasından alamadıklarını söyledi.

Aynı konunun bitüm alımı için de geçerli olduğunu belirten Seçer, şunları söyledi:

“İsteyen kamu kurumu, verecek olan kamu kurumu. Faydalanacak olan uzaylı mı? Vatandaş, İçelli. Nerede? Hani ayrımcılık yapılmıyordu. Hadi AK Partili bir belediye böyle bir talepte bulunsun, İçel Büyükşehir Belediyesi AK Partili bir belediye başkanında olsun. ‘Bitüm alacağım, İller Bankası Genel Müdürü sizden teminat mektubu istiyorum’ desin. Hadi bakalım vermesin. Bu eşitsizlik, bu adaletsizlik. Bu siyasal olarak vicdansızlık. Ben bunu kabul etmiyorum. Buradan yetkililere sesleniyorum. Biz de burada hizmet etmek istiyoruz. Bize de en azından Cumhur İttifakına mensup belediyelere gösterdiğiniz muameleyi gösterin, biz farklı bir şey istemiyoruz. Elbette ki, rahat değiliz. Elbette ki, işlerimiz rahat gitmiyor. Ben devlet aklının galebe çalmasını istiyorum, siyaset aklının değil.”

Seçer, Akbelen Bulvarına yapılması planlanan köprülü kavşağın Karayolları Genel Müdürlüğünün yatırım programında olduğunu belirterek, Cumhur İttifakı meclis üyelerine seslendi ve buranın bir an önce yapılması için destek istedi.

“Biraz para sağlasınlar buraya. Bu görev de Cumhur İttifakının görevi”

İçel’in Türkiye’nin 6. veya 5. sırada vergisini öderken, 24., 25. sıralarda yatırımı hak etmediğini kaydeden Seçer, “Biraz para sağlasınlar buraya. Bu görev de Cumhur İttifakının görevi. Ben belediye olarak büyük projeler diye bağırıyorum. Hükümet yapar. Yeter ki istensin. Bakın şunu çok açık söyleyeyim; Lütfi Bey buranın milletvekiliydi. Bu da çok önemli. Lütfi Bey şu anda buranın milletvekili değil, bakan. İstifa etmek durumunda. Acaba diyorum buranın milletvekili olarak mı kalsaydı? Yani bizim hakkımızı birilerinin orada kovalaması lazım. Tabi şimdi Maliye ve Hazine’ye bakıyor, işi başından aşmış, İçel gündemi onun gündemi olmuyor haklı olarak. O da Türkiye’nin en zor döneminde, en netameli konusunun başına getirilmiş bir arkadaşımız. Çok değerli de bir insan. Hiçbir lafımız yok ama birilerinin bunu kovalaması lazım. Ben kendimle ilgili de kendisine ricalarda bulunuyorum. Daha önce iyi kötü bir şeyler oldu ama son zamanlarda bir arpa boyu yol ilerleyemiyorum” ifadelerini kullandı.

“Zaman geçiyor. İçel’in hakkı bu değil”

Otoban ve havaalanının kendisinin milletvekilliği döneminden bu yana yapılacak olduğunu da hatırlatan Seçer, “Geçen bir meclis üyesi bana hesap soruyor. Bilmiyor ki, o dönemler neler konuşuluyor, Ankara’da neler oluyor. Efendim limana niye o zaman karşı çıkmadınız, nükleer santrale, havaalanına. Kardeşim gırtlağımız patladı. Açıp bakarsınız, görmek isterseniz görürsünüz. Bunları da konuşmak lazım. Efendim biz yerel yönetimler olarak memleket siyasetine dokunmayalım. Dokunmayalım ama zaman geçiyor. İçel’in hakkı bu değil. Ben onun için bu kadar can havli ile konuşuyorum. İçel’in çok daha iyi noktalarda olması lazım. Bu da imkanlarla olur, lafla olmaz ki. İmkan ver bana bak bakalım daha neler yapılıyor. Ben mevcut, kıt kaynaklarla bunları yapıyorum” dedi.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile