Başkan Uğurlu Sert Çıktı

Özellikle, camilerin parayla satılıp ahıra çevrildiği dönemin partisi hiç yapmasın. Bu konuda en son söz söyleyecek olan CHP’dir” dedi.


Caminin yerine Alışveriş Merkezi (AVM) yapılacağı iddiaların asılsız olduğuna dikkat çeken Uğurlu, “Bizim böyle bir niyetimiz yok. Kaldı ki bunu yapmak istesek dahi bu yetki bizde değil İzmir Büyükşehir Belediyesi’ndedir. Yaklaşık 100 metre mesafede 3. camiyi yapmaya çalışan zihniyetin camiye nasıl baktığını çok iyi anlıyoruz. Bu zihniyetle ortak hareket ederek haber yapanların ‘ortaklığını’ da anlamlı buluyorum. Caminin yapılacağı alan, şartlı alındığı için ruhsatı yok. Seçim yatırımı yapılarak kaçak temel atılmış. Kemalpaşa’ya daha çok ihtiyaç duyulan bir yerde, yapılması düşünülen camiden daha büyük cami yapılacak ve İzmir’de örnek gösterilecektir”diye konuştu.

Meclis üyesi iken ve Belediye Başkanlığı adaylığı döneminde caminin yerinin uygun olmadığını söyleyerek karşı çıktığını ifade eden Uğurlu, şu açıklamada bulundu: “Gönüldaş medyanın haberinde görüşü beyan eden kişilerin aldıkları haberleri duyum üzerine dayandırması haberin ne kadar temelsiz olduğunu da ortaya koyuyor. Siyasi görüşü ne olursa olsun halkın oyuyla seçilmiş bir başkanı, cami üzerinden yıpratmaya çalışmak son derece yakışıksız bir tutumdur. Belediyelerde yapılan her hizmetin altında; maddi çıkar sağlandığına ilişkin iddialar eski siyasetin enstürümanlarıdır ve günümüzde mizah unsuru olarak kullanılmaktadır. Türkiye değişimi yakalamış; küreselleşen dünya üzerinde gelişme ve ilerleme yolunda hızla yol kat etmeyi başarmış bir ülkedir. Böylesi bir konuma gelen ülkede muhalefet anlayışının daha nitelikli ve yapıcı olması beklenir. Her kurumun önce kendi içinde sorumlulukla hareket etmesi; özellikle de kamu vicdanını yaralayıcı açıklamalardan uzak durması gerekir. Devletin ve bürokrasinin işleyişini sürekli eleştirmek; kimi partiler için siyaset alanında kazanç kapısı olarak görülse de; kamu düzenine ilişkin toplumsal hafızada oluşacak güvensizlik algısı uzun vadede ülkemize yapılacak en büyük kötülüklerden birisidir. Bu noktada temel beklentimiz, ilkeli ve sorumluluk içinde siyasetin yapılması; olayları kamuya aktaracak olan kitle iletişim araçlarının da kulaktan dolma ve yanlış bilgilerden uzak durmasıdır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”