Başkent Darbelerin Utancı İle Yüzleşiyor

Başkent Darbelerin Utancı İle Yüzleşiyor

Devrimci 78’liler Federasyonu’nca bu yıl üçüncüsü gerçekleştirilen “Adalet, Özgürlük ve Hesaplaşmak için” temalı 12 Eylül etkinlikleri kapsamında açılan Utanç Müzesi, Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde çok sayıda darbe mağdurunu bir araya getirdi.

Sanatçı Yılmaz Demiral’ın sunumuyla başlayan açılış töreni, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idamının gerçekleştirildiği darağacının önünde yapıldı. Demirel sunuşunda, “Soyan, sömüren ve imha eden, doğruyu yanlış, yanlışı doğru gösteren, kendinden olmayanlara yaşam hakkı tanımayan, yalancı, vicdansız bir dönemin 32. yılında bir arada olmanın bilinciyle hoş geldiniz” diyerek hayatlarını kaybedenlerin anısına saygı duruşuna davet etti.

Aralarında CHP Çankaya İlçe Başkanı Mehmet Perçin, KESK Başkanı Lami Özgen, İHD Genel Başkanı Başkanı Öztürk Türkdoğan ve çeşitli siyasal parti, sendika ve sivil toplum örgütleri temsilcilerinin de olduğu açılış Devrimci 78’liler Federasyonu Başkanı Kamber Ateş’in konuşmasıyla devam etti. Ateş konuşmasında, “Bugün burada üçüncüsünü açacağımız 12 Eylül Utanç Müzesi, bizlerin hepimizin, emek ve demokrasi güçlerinin büyük bedeller ödeyerek yaşadığımız bir tarihi anlatır. Kendi tarihimizin direnişle taçlanan sıcaklığını, yenilgiyle öğretilerini test eden serinkanlılığını bir kez daha solumaya geldik. Anlamaya geldik kendimizi bir kez daha, yeniden… Gözlerimizde Erdalların, Necdetlerin, Veysellerin ışıltıları parlayacak bugün…Bu buluşmamız 12 Eylül darbecilerinin ve oluşturdukları bütün suç örgütlerinden hesap sorma mücadelemize daha bir ivme katacak. 12 Eylül Utanç Müzesi’nden sesleniyoruz; Bütün darbeciler, zalimler, işkenceciler bilsin ki, devrimciler kapatmadıkça hiçbir hesabı hiçbir güç kapatamayacak” dedi.

BAŞKAN TANIK’TAN UMUT DOLU MESAJ
Uluslararası bir toplantı için yurtdışında olan Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık da, darbe günlerinden bugüne geçen süreçte muhaliflerin susturulmak istendiğini, gerçek bir hesaplaşmayla özgürlük ve demokrasinin mümkün olacağını belirterek, “12 Eylül 1980 askeri darbesinin üzerinden tam 32 yıl geçti. 12 Eylül askeri cuntasının yönetime el koymasıyla ülkemiz, faili meçhullerin, işkencelerin, idamların, yüz binlerce gözaltı ve tutuklamaların olduğu karanlık bir döneme girdi. Bu dönem de 1 milyon 683 bin kişi fişlendi; 650 bin kişi gözaltına alındı, 98 bin kişi siyasi nedenler tutuklandı, yüzlerce kişi çeşitli şekillerde öldürüldü ve 50 kişi de idam edildi. O günlere kadar kazanılmış tüm tüm haklara saldırılar düzenledi, halk zorbalıkla susturuldu. Bugün burada gezeceğiniz bu müze o dönemin topluma neler kaybettirdiğini göstermesi açısından çok anlamlıdır. Müzenin ismi de o günlere uygundur ‘Utanç Müzesi’. Ben de utanç günlerinin mağdurlarındanım. Utanç günlerinin cezaevlerinde kaldım. Utanılması gereken birçok olayına tanık oldum. O tanıklıklar ruhumda hiç geçmeyecek derin yaralar açtı. Ama beni daha bilinçli ve kuvvetli hale de getirdi. Öldürmeyen darbe güçlendirirmiş derler. Burada açık biçimde görüyorum ki, 12 Eylül faşizmi yok etmek istediği değerleri yok edememiş. Öyleyse bir gün, uygun koşullarla buluştuğunda, bu değerler yeniden ve daha güçlü biçimde boy verecektir bu topraklarda. Sizlerin, bizlerin ayakta durmasını ve yürümesini sağlayan bu güzel umut solmadıkça, inanıyorum ki geleceği ilişkin daima umut vardır. 12 Eylül'le gerçek anlamda hesaplaşmayı yapabilecek olanlar, faşist darbenin gerçek mağdurlarıdır. Yani işçisi, emekçisi, devrimcisi, sol güçleri. Başka türlü her hesaplaşmanın güdük kalacağını ve hatta aldatmaca olduğunu yaşayarak açık biçimde görüyoruz bugünlerde... Ne yazık ki günümüzde de binlerce öğrenci, bilim adamı, gazeteci, aydın sırf muhalif olmalarından dolayı cezaevlerini doldurmaktalar. Utanç müzelerinin açılmayacağı, toplumumuzun özgürlük ve demokrasi içinde, her anlamda eşit biçimde yaşayacağı günlere olan umudumla hepinizi selamlıyorum” dedi.

Konuşmaların ardından Bandista müzik grubunun çalıp söylediği coşku dolu devrim türküleri eşliğinde sergi salonları gezildi.

Çağdaş Sanatlar Merkezi ziyaretçilerini girişte darbe dönemlerinde katledien devrimcilerin posterleri ve bir darağacı ile karşılıyor. “Sıra Neferleri Uyuyor” uyarısı ile hazırlanan saygı salonundan üst kata çıkıldığında ise, Kenan Bilgin’in gömleği, Ali Aktaş ve Özgüç Tuncay’ın ilk kez sergilenen eşyaları, Deniz Gezmiş ve Ulaş Bardakçı’nın kazakları, Hayata Dönüş operasyonundan geriye kalan saat benzeri kişisel eşyalar ve Uğur Kaymaz ve babasının kanlı gömlekleri karşılıyor. Çorum Olaylarından fotoğraflar ve döneme ait gazetelerin yanı sıra cezaevlerinden gelen umut dolu mektuplar da sergilenenler arasında yer alıyor .
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile