Batılı Devletlere 'Farklı Tutum' Eleştirisi

Forum'un ikinci gününde, "AB ve Komşuluk Politikaları" konulu panelin konuşmacılarından Libya Dışişleri Bakanı Muhammed Dayri, Muammer Kaddafi sonrasında uluslararası toplumun ve AB'nin Libya'ya gösterdiği dikkatin giderek azaldığını söyledi.

Batı'nın ciddi adımlar atması gerektiğini vurgulayan ve Libya'da güven ortamı oluşturmak istediklerini ifade eden Dayri, "Batı, Libya'yı kaba ve diktatör rejimden kurtardı fakat bundan sonra bizi yalnız bıraktı. Bu nedenle başka güçler boşluğu doldurdu ve ülkede kaos ortamı oluştu. Sonra durum daha da kötüleşti. 2014'te yapılan çatışmalarda çok sayıda sivil insan öldü" dedi.

Avrupalı liderlerin Libya için gerçek anlamda ne vereceğini merak ettiğini bildiren Dayri, DAEŞ tehlikesi konusunda daha önce dünyayı uyardıklarını fakat seslerini duyuramadıklarını, bu nedenle Mısır ve Etiyopya vatandaşlarının katledildiğini dile getirdi.

Uluslararası desteğe ihtiyaçlarının olduğunu vurgulayan Dayri, şöyle devam etti:

"Biz gerçek destek görmek istiyoruz. Libya ordusuna destek olunacaktı fakat bu destek henüz gerçekleşmedi. Güvenlik konusunda, demokrasi alanında, yeni devlet sisteminin oluşturmak, ekonomik reformlar gerçekleştirmek, eğitim ve sağlık alanını düzeltmek için gerçek desteğe ihtiyacımız var."

- "Avrupa'nın yaptığı ikiyüzlülük"

Eski Gürcistan Devlet Başkanı Mihail Saakaşvili de Avrupa ülkelerinin güçlü ve zayıf ülkelere karşı farklı davrandığını savundu.

Avrupa'da Rusya'dan bahsedilirken, "Rusya'ya saygı duymalıyız. Rusya önemli bir ortaktır", Azerbaycan'dan bahsedilirken ise "Azerbaycan'da insan hakları ihlal ediliyor" şeklinde demeçlerin verildiğine dikkati çeken Saakaşvili, "Avrupa'nın yaptığı ikiyüzlülüktür. Büyük ülkeye güçleri yetmiyor. Küçük ülkeyi dövmek istiyorlar" dedi.

Saakaşvili, Azerbaycan'ın sivil Avrupa değerlerini savunan ve Avrupa'ya karşı bölücü tehditleri karşısına alan, birçok Avrupa ülkesinden daha liberal bir ülke olduğunu kaydetti.

- "En büyük kriz adalet krizi"

Azerbaycan Cumhurbaşkanlığı İdaresi Dış İlişkiler Şube Müdürü Novruz Memmedov da son yıllarda yaşanan gelişmelerde uluslararası hukukun değil büyük devletlerin çıkarlarının ön planda olduğunu kaydetti.

Bağımsızlıklarının ilk yıllarında Avrupa'nın çok adil olduğunu düşündüklerini belirten Memmedov, yıllar geçtikçe bunun böyle olmadığını anladıklarını ve ümitlerinin boşa çıktığını anlattı.

Azerbaycan topraklarının yüzde 20'sinin Ermenistan tarafından işgal edildiğini hatırlatan Memmedov, şunları söyledi:

"Bugüne kadar Batı'da bu konuyla ilgili uluslararası hukuk yönünde bir açıklama verilmedi. Sorunun çözümü AGİT Minsk Grubu'nun tekeline bırakıldı. Biz biliyoruz ki bu Minsk Grubu bu sorunu çözemez. Bunun nedenlerinden biri Batı'da ve Avrupa'da uluslararası hukuk derken, 'ben ne dersem o' diye anlıyor olmalarıdır. Eğer ilk dönemlerde Yukarı Karabağ sorunu çözülseydi daha sonra Ukrayna, Gürcistan, Moldova'da yaşanan sorunlar belki de olmazdı."

"Avrupa samimiyse neden Karabağ'la ilgili bir kez olsun uluslararası hukuku hatırlatmıyor" diye soran Memmedov, "İnsan hakları konuşuluyor. Bir kişiyle ilgili bir şey olunca tüm Avrupa'da yazılıp çiziliyor. Bir milyondan fazla insanımızın en temel hakları ihlal edildi bundan bir kelime bile bahsedilmiyor. Uluslararası ilişkilerde en büyük kriz adalet krizidir. Adalet yoktur bugün" değerlendirmesinde bulundu.