Baü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Soykan, Kazdağları'nın, Oksijen Oranı Bakımından Alpler'in Gerisinde Kaldığı İddiasının Gerçeklerle Bağdaşmadığını Bildirdi

Zafer Akpınar - Balıkesir Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdullah Soykan, "Ölçüm yapmaya gerek bile kalmadan Kazdağları'ndaki oksijen miktarının, Alpler'dekinden daha fazla olduğu bir gerçektir" dedi.

Soykan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, mitolojide "İda Dağı" olarak geçen Kazdağları'nın Edremit Körfezi'ne bakan güney yüzünün ormanlarla kaplı olduğunu söyledi.

Kazdağları eko sisteminin genç ormanlardan oluştuğuna ve fotosentez yapamayan ağaç sayısının azlığına dikkati çeken Soykan, bu durumun "bol oksijen" anlamına geldiğini anlattı.

Soykan, "İda Dağı"nın, matematiksel olarak daha güney enlemlerde bulunduğu bilgisini vererek, şöyle devam etti:

"Daha fazla güneşlenme olduğu, güneşin yeşil yaprağa vurması ve daha fazla fotosentez gerçekleştiği için buradaki ormanlık alanlarda daha fazla oksijen üretimi oluyor. Alpler'de bulunmayan özellik ise denizimiz. Edremit Körfezi'nin sıcak denizindeki mavi ve yeşil algler, tam bir oksijen kaynağı. Bu algler, bölgedeki oksijenin yüzde 70'ini üretiyor. Ölçüm yapmaya gerek bile kalmadan Kazdağları'ndaki oksijen miktarının, Alpler'dekinden daha fazla olduğu bir gerçektir."

Zaman zaman karşılaştırılan iki coğrafyadan, Orta Avrupa'daki Alpler'in, Kazdağları'na göre oksijen varlığının fazla olduğunun öne sürüldüğünü vurgulayan Soykan, bunun gerçekleri yansıtmadığını savundu.

"Kazdağları'nın, Alpler'den sonra dünyanın en fazla oksijen oranına sahip bölgesi olduğuna yönelik söylemler yanlıştır" ifadesini kullanan Soykan, bir otel sahibinin geçmişte bölgeye daha fazla turist çekmek için söylediği bu sözün, bugünlere kadar geldiğini belirtti.

-"Alpler'i birinci sıraya koymak yanlış"-

Soykan, bölgede sanayi tesisi ve çok fazla kirletici unsurun yer almamasının, Kazdağları'ndaki temiz havayı sürekli kıldığını ifade etti.

Alpler'in seviyesinin yüksek olduğuna işaret eden Soykan, şöyle konuştu:

"Alpler'de yükseldikçe oksijen miktarını üretebilecek denizlerden uzaklaşıyorsunuz. Ayrıca 3 bin metreden sonra ormanlık alan kalmıyor. Dünyanın bir başka yerine göre kıyaslanabilir ancak Kazdağları'nın, Alpler'den sonra geldiğini söylemek yanlış. Kazdağları'ndaki oksijen varlığı kesinlikle daha fazladır. Zaten Alpler'in, oksijen varlığı bakımından birinci olması mümkün değil. Ekvatoral bölgeler, sıcak denizler, oksijenin yüzde 70'ini üreten mavi ve yeşil algler, dünyanın akciğeri olan ekvatoral yağmur ormanları varken Alpler'i birinci sıraya koymak yanlış."

Soykan, Kazdağları'nın oksijen varlığına ilişkin bir ölçüm ya da veri bulunmadığına da değinerek, bu konuda proje hazırladıklarını söyledi.

Tek ölçüm için 40 bin avro harcanması gerektiğini ifade eden Soykan, meteoroloji istasyonu gibi bir tesis kurulup dünyadaki oksijen ağına bağlanılması durumunda ise yaklaşık 1 milyon liraya ihtiyaç duyulacağını aktardı.

Soykan, Türkiye'nin hiçbir yerinde oksijen varlığına yönelik ölçüm yapılmadığına dikkati çekerek, "Bu ölçümü yaparsak Kazdağları'nın oksijen varlığını net şekilde ortaya koymuş olacağız. Bu, dünyanın dikkatinin çekilmesinde, turizm açısından bölgenin cazibesinin ön plana çıkarılmasında çok etkili olacak. Bölge otelleri tanıtımlarında bol oksijenle adını duyurmaya, turist çekmeye çalışacak" değerlendirmesinde bulundu.

Yayıncı: Sedat Gök
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile