'Bazı BM Raportörlerinin Yaklaşımı Art Niyet Göstergesi'
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Müftüoğlu: '(Bazı BM raportörlerinin Türkiye'ye ilişkin açıklaması) Siyasi içerikli ve BM işbirliği ruhuna uymayan bu tür açıklamalar sadece söz konusu mekanizmaların itibarını ve açıklamalarının değerini düşürmeye hizmet edecektir. Bu bağlamdaki endişelerimiz, ilgili BM platformları nezdinde gündeme getirilmeye devam edilecektir' 'BM insan hakları mekanizmalarının başta terör örgütleri FETÖ ve PKK ile bağlantılı iddialar olmak üzere, ülkemizle ilgili bilgi talepleri karşılanmakta, şeffaflık ve işbirliği anlayışı içinde özel mekanizmaların ülkemizi ziyaretlerine izin verilmektedir. Bu bağlamda, son dönemde çeşitli BM Özel Raportörlerinin terör örgütü FETÖ mensuplarının durumuna gösterdiği ilgiyi, aynı terör örgütü tarafından mağdur edilen binlerce Türk vatandaşı için göstermemiş olması ciddi bir tutarsızlık olup, konuya yaklaşımdaki art niyeti de sergilemektedir'
Müftüoğlu, BM'ye ait Aşırı Yoksullukla Mücadele Özel Raportörü Philip Alston, Eğitim Hakkı Özel Raportörü Koumbou Boly Barry, Fikir ve İfade Özgürlüğü Özel Raportörü David Kaye, Barışçıl Gösteri ve Toplanma Özel Raportörü Maina Kiai tarafından 13 Nisan 2017'de yayınlanan basın açıklamasına ilişkin bir soruya verdiği yanıtta, adı geçen raportörlerce yapılan açıklamanın, Türkiye'nin BM mekanizmalarıyla insan hakları alanında yürüttüğü işbirliği bakımından endişeyle karşılandığını belirtti.
Söz konusu basın açıklaması yayınlanmadan hemen önce raportörlerin Türkiye'ye açıklamada yer alan iddialara ilişkin bir 'ortak bildirim' sunduğunu belirten Müftüoğlu, Türkiye'den 60 gün içinde yanıt istendiğini vurguladı.
Müftüoğlu, şöyle devam etti:
'Ancak iddiaların yanıtımız dahi beklenmeden, sunulan bilgi talebiyle neredeyse eş zamanlı olarak basın açıklaması haline dönüştürülmesi, mevcut işbirliği ruhuna ve pratiğine aykırı bir tutumdur. Açıklamanın, Türkiye'de 16 Nisan tarihinde gerçekleştirilecek halk oylamasının hemen öncesinde yapılması ve halk oylamasına ilişkin siyasi içerikli yorumlarda bulunulması, bu tutumun maksatlı olduğu izlenimini güçlendirmektedir.
BM insan hakları mekanizmalarının başta terör örgütleri FETÖ ve PKK ile bağlantılı iddialar olmak üzere, ülkemizle ilgili bilgi talepleri karşılanmakta, şeffaflık ve işbirliği anlayışı içinde özel mekanizmaların ülkemizi ziyaretlerine izin verilmektedir. Bu bağlamda, son dönemde çeşitli BM Özel Raportörlerinin terör örgütü FETÖ mensuplarının durumuna gösterdiği ilgiyi, aynı terör örgütü tarafından mağdur edilen binlerce Türk vatandaşı için göstermemiş olması ciddi bir tutarsızlık olup, konuya yaklaşımdaki art niyeti de sergilemektedir.
Siyasi içerikli ve BM işbirliği ruhuna uymayan bu tür açıklamalar sadece söz konusu mekanizmaların itibarını ve açıklamalarının değerini düşürmeye hizmet edecektir. Bu bağlamdaki endişelerimiz, ilgili BM platformları nezdinde gündeme getirilmeye devam edilecektir. Türkiye, BM insan hakları mekanizmalarıyla yapıcı diyaloğu ve işbirliğini idame ettirme kararlılığını korumaktadır.'