Bazı illerde İstiklal Marşı'nın okunmadığını iddia etti

BAZI İLLERDE İSTİKLAL MARŞI OKUNMUYOR
-Sayın Güner, Gazi Üniversitesi'nde düzenlenen panelde yaptığınız konuşmada, "Türkiye'nin bazı illerinde İstiklal Marşı okunamaz hale gelmiştir" dediniz...
Evet duyduğumuz kadarıyla bazı illerimizde İstiklal Marşı okunmuyor. Bu çok büyük bir acıdır. Temenni ederiz ki her yerde okunsun. Ama maalesef bazı ilerden gelen arkadaşlarımız o illerdeki okullarda İstiklal Marşının okunmadığını söylüyorlar.
-Hangi illerden söz ediyorsunuz?
Bu soruyu İçişleri Bakanımız cevaplasın. Devlet bu konuyu bizden daha iyi biliyor. Ayrıca bir siyasi partinin mensupları, "Çocuklara Kürtçe öğretmezseniz sizi yarın yargılayıp mahkûm edeceğiz" diyebiliyor. Bu ülkenin anayasası, İstiklal Marşını da, Türkçe'yi de belli hükümlere bağlamış. Türk milletinin dili Türkçe'dir. Bu konularda taviz verilemez. Bu tavizlerin faturası çok ağır olur. Emperyalizmin bugün Türkiye'de oynadığı politika Türkiye'yi bölmek ve küçültmektir. Bu tablo karşımızdayken buna imkan sağlayacak hareketlere girişmek son derece yanlıştır.
AYRIMA GÖTÜRÜCEK ADIMLAR ATILIYOR

-İstiklal Marşımız gibi andımız da tartışma konusu ediliyor. Oradaki "Ne mutlu Türk'üm diyene" ifadesinin değiştirilmesi talepleri var. Bu talepleri nasıl karşılıyorsunuz?
Milli kültür hassasiyetinde zafiyet var. Biz bu değerlerle varız. "Ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım" diyen herkes bu topraklarda baş tacıdır. Biz bir ayırım yapılmasından yana değiliz. Ama bizi ayırıma götürecek adımlar atılıyor. Bunlara karşı durmak lazım.

-"Ne Mutlu Türk'üm" ifadesi "Türkiyeliyim" şeklinde değiştirilirse ne olur?
Değiştirirseniz başka bir şey olur. Ben son nefesime kadar "Ne mutlu Türk'üm diyene" diyeceğim. Çünkü Atatürk "Ne mutlu Türk olana" dememiş. İstiklal Marşı'nın yazarı Mehmet Akif'in babası Arnavut. Ama "ebediyen sana yok ırkıma yok izmihlal" diyor. Mehmet Akif bir Türkçü. İslam ve Türklüğü birleştiriyor. İstiklal Marşının 89. yılında ise Türk mü yoksa Türkiyeli mi tartışması yapılıyor.
TÜRKİYE'DE AYDIN ZAFİYETİ YAŞANIYOR
-Mehmet Akif'ten bugüne ne değişti de İstiklal Marşı bile tartışmalı hale geldi?
Bugün aydın dediklerimiz, Mehmet Akif'i okuyup anlamaktan acizler. Bir Fransız aydın 50 sene öncesini okuyup anlayabiliyor. Ama bizde Atatürk'ün Nutuk'unu okuyup anlayabilen kaç aydın var? Bu memleketi idare edenler, "Atatürkçü nesiller yetiştireceğiz" dediler. Ama Atatürk'ün "Nutuk"unu anlayamayan nesiller yetiştirdiler. Şimdi her yerde Türkçeleştirilmiş Nutuk görüyorum. Atatürk Türkçe konuşmuyor muydu? Atatürk Türkçe konuşmasaydı Milli Mücadeleyi başarabilir miydi? Bugünkü aydınlarımız 20 yıl öncesini bile okuyamıyor, anlayamıyor. Ahmet Hamdi Tanpınar'ı, Abdülhak Hamit'i, Mehmet Akif'i anlayabilen kaç aydınımız var? Neymiş? Eserleri çok ağırmış. Avrupalı aydın böyle değil. Victor Hugo'yu hala okurlar. Türkiye'de aydın zafiyeti yaşanıyor.
YOL GEÇEN HANINA DÖNDÜK
- İstiklal Marşı için 500 TL ödüllü bir yarışma açılmasına rağmen, Akif'in "İstiklal Marşı parayla yazılmaz" diyerek bu yarışmaya katılmadığını biliyoruz. Bu yaklaşımı bugünkü aydın yaklaşımıyla kıyasladığınızda ne söylersiniz?
Aydın anlayışı çok değişti. Bugünlerde kendi memleketimize sövdüğümüz ölçüde dışarıdan ödüller veriliyor. Kutsallarımızı korumak zorundayız. Almanya koruyor, Fransa koruyor, Amerika koruyor. Bir tek biz yol geçen hanına döndük. Dilimizi, milli şuurumuzu korumamız lazım.
MİLLETİN ALNI TERLEMELİ
Dilimiz gibi tarihimiz de korunmaya muhtaç görünüyor. ABD'den sonra İsveç de soykırım iddialarını kabul etti. Nerede yanlış yapıldı sizce?
Bir tarihi gerçek bir oyla değişir mi? Böyle saçmalık olur mu? Ama size acı bir gerçeği belirteyim. Kendi insanımız bile Ermeni meselesini bilmiyor. Türk diplomatları vuruluncaya kadar Türk Dışişlerinde Ermeni masası yoktu. İhsan Sabri Çağlayangil bakan olduğunda "Arşiviniz nerede?" diye sorduğunda "Arşivimiz yok" cevabını almış. Arşiviniz yoksa dış politikanız da yoktur. Elbette Ermeni meselesini bilen, yazan anlatan çok değerli vatan evlatları var. Ama bu yetmiyor. Akif'in dediği gibi, bir tek kişinin dert etmesi yetmez, milletin alnı terlemeli. Bir grup aydının bunları bilmesi yetmez. Bütün aydınlar bunları bilmeli ve bu bir devlet politikası haline getirilmeli.