Bbp Açıklaması
Büyük Birlik Partisi (BBP), Mesut Barzani'nin, Diyarbakır'da Başbakan ile görüşmesini doğru bulmadıklarını ve kınadıklarını bildirdi.
Büyük Birlik Partisi Başkanlık Divanı, parti genel merkezinde toplanarak gündemi değerlendirildi. Yapılan değerlendirmede şunlara yer verildi:
“Diyarbakır'da yapılan toplu açılış ve toplu nikah töreni için Başbakan Erdoğan Diyarbakır'a gitmiştir. Diyarbakır'a yapacağı ziyarette kendisine eşlik etmek üzere, bir zamanlar kırmızı çizgilerimiz olarak nitelediğimiz Irak'ın Kuzey Bölgesi'nde oluşturulan bölgesel korsan yönetimin sözde başkanı Mesut Barzani'yi de davet etmiştir. Yapılan bu davet neticesinde Barzani, Cumartesi günü sabah saat 07.00’de devlet protokolünün karşılaması ile Habur Sınır Kapısı’ndan ülkemize girmiştir. Irak'ın Kuzey Bölgesi'nde ki Bölgesel Korsan yönetiminin başkanının ülkemize davet edilmesini ve Diyarbakır'da Başbakan ile görüşmesini aşağıdaki sebeplerle doğru bulmuyor ve kınıyoruz.
Mesut Barzani'nin Diyarbakır'a davet edilerek AKP'nin ortaya koymaya çalıştığı politikayı okuyoruz ve bu politikayı büyük Türk milletinin âli menfaatlerine çok büyük zararlar vereceğini düşünüyoruz. AKP'nin iktidarını bir dönem daha sağlama almak adına yapmış olduğu bu manevranın emperyalist güçlerin gerçekleştirmek istedikleri hedeflerine ulaşmayı hızlandıracaktır. Türkiye'nin birliğini ve bütünlüğünü tehdit etmenin ötesine geçerek, fiiliyata dönüştürecektir. Bundan dolayı, başbakan düzeyinde Diyarbakır'da yapılan bu görüşmeyi büyük bir gaflet olarak nitelendiriyoruz.
Bu görüşmenin yapılması zaruret arz ediyor idi ise, Ankara’da Başbakanlık müsteşarı ya da Dışişleri Bakan yardımcısı düzeyinde yapmak gerekirdi. En fazla, Dışişleri Bakanı düzeyinde olması icap ederdi. Ülkemizin başkenti Ankara'dır. Görüşmenin Ankara’da değil de Diyarbakır'da yapılıyor olması ayrıca bölücü çevrelere çok önemli cesaretlendirici bir mesaj niteliğindedir. Bunun anlamı büyüktür. Hiç masumane bir tercih değildir. Telâfisi mümkün olmayan yaralar açmıştır.
Barzani'nin kontrolünde bulunan Irak'ın kuzeyindeki PKK kampları boşaltılmadan ve bölgedeki terörist unsurlar tamamen tasfiye edilmeden Barzani böylesine organizasyona ''kesinlikle'' davet edilmemeliydi. Başta ''Musul ve Kerkük'' olmak üzere bölgedeki Türkmen varlığına karşı uygulanan asimile edici ve etkisizleştirici politikalardan vazgeçmeden, bu davet yapılmamalıydı.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve hükümeti Barzani ile hem resmen hem de fiilen Irak devletinin toprak bütünlüğünü ve siyasi egemenliğini ihlâl edecek hiçbir ortak girişimde bulunmamalıdır. Bu tür fiilî durumlar yarınlarda ülkemizin birlik ve bütünlüğüne kasteden çevrelere önemli kozlar verecektir.
Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı, defalarca yaptığı konuşmalarda BDP'li belediyelerin seçilmiş başkanları eliyle değil, terör örgütünün atadığı komiserler tarafından yönetildiğini ifade etmiştir. Başbakan'ın BDP'li Diyarbakır Büyükşehir Belediyesini ziyaret etmesi, kendi ifadesi ile terör örgütü tarafından atanmış komiserler tarafından yönetilen bir belediyeyi ziyaret anlamına gelmektedir. Başbakan'a soruyoruz? Acaba bu görüşme de, bu komiserler de yer almış mıdır?
Diyarbakır'ın BDP'li belediye Başkanı Osman Baydemir, kameralar önünde devleti yönetenlere “h..s....r” çekerek saygısızlıkta haddini fazlasıyla aşmıştı. Yapmış olduğu bu hakaret neticesinde hiçbir hukuki takip yapılmadığı gibi bir de özür dilemediği halde devletimizin Başbakanı’nın bu adamın ayağına gitmesini büyük Türk Milleti’ne yapılmış, en az Osman Baydemir'in yaptığı hakarete eş değer bir saygısızlık olarak addediyoruz.
Başbakan'ın Diyarbakır'da yapmış olduğu konuşmada "Arabam şerefsizlerin memleketinde kaldı," ifadesi ile milletimize affedilmez hakarette bulunan, yapmış olduğu konuşmalarda bebek katilini öven Ahmet Kaya'nın eksikliğini hissetmesi ve onu öven konuşmalar yapması milletimizi ayrıca derinden üzmüştür.”