Ali İhsan Kılınç, ülkede yarım asırdır kangren olmuş sorunların çözülememesinde en önemli etkenin 27 Mayıs 1960 askeri darbesiyle demokrasi çiçeğinin soldurulması olduğunu belirtti.
Darbelerin panzehirinin 'halkın yönetime katılmasından' geçtiğinin altını çizen Kılınç, son günlerde adı Yakamoz, Eldiven, Ayışığı, Sarıkız, Çarşaf ve Balyoz olan darbe planlarının, baş rollerini Kenan Evren ve kuvvet komutanlarının oynadığı 30 yıl önce vizyona giren 12 Eylül 1980 darbesi filmine çok benzediğini ifade etti.
Rahmetli genel başkanları Muhsin Yazıcıoğlu'nun 12 Eylül 1980 askeri darbesi sonrası suçsuz yere 7,5 Mamak Cezaevi'nde yattığını hatırlatan Kılınç, 11 Eylül'e kadar ülkede kan gövdeyi götürürken seslerini çıkarmayanların bir gün sonra kurtarıcı sıfatıyla demokrasiyi rafa kaldırdıklarını kaydetti.
Kılınç, "Darbelerin gündemimizden çıkması için 12 Eylül Anayasası'nı değiştirmeliyiz. Halen ülkemiz 30 yıl önce askeri darbeyle hazırlanan anayasayla yönetiliyor. Atanmışların yeri öyle sağlam ki seçilmişlere 30 yıldır yeni anayasa yapmasına izin vermiyor. Seçilmişler askeri darbe ürünü anayasayı değiştirmeyince, cuntacılar yeni darbe yapmak için güç alıyorlar. Darbelerin panzehiri halkın yönetime katılması ve denetimi de kendinin yapmasından geçiyor. Avrupa Birliği(AB) ülkelerinde halk yönetiminde etkin olduğu için Brüksel'de darbenin 'd' si bile konuşulmuyor" diye konuştu.
27 Mayıs 1960, 12 Mart 1971 ve 12 Eylül 1980 askeri darbelerinin demokrasi trenini yolundan çıkararak ülkeyi uygar dünyadan yarım asır uzaklaştırdığını vurgulayan Kılınç, 28 Şubat'ta ise tren vagonlarının yağmalanarak Türk halkının fakirleştirildiğini dile getirdi.
BBP: Darbeler ülkeyi 50 yıl geri götürdü
Büyük Birlik Partisi (BBP) Manavgat İlçe Başkanı Ali İhsan Kılınç, darbelerinin Türkiye'yi 50 yıl geriye götürdüğünü söyledi.
