BBP Malatya İl Başkanlığı tarafından, BBP’nin merhum lideri Muhsin Yazıcıoğlu’nun vefatının 3. yıldönümü nedeniyle, Belediye Konferans Salonu’nda anma toplantısı düzenlendi.
Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan toplantıda konuşan BBP İl Başkanı Abdulvahap Atabay, Türkiye’de tarih boyunca oyunlar oynandığını ve ülkenin birilerinin arka bahçesi gibi bir süs verilmeye çalışıldığını, ancak Muhsin Yazıcıoğlu’nun kardeşi kardeşe kırdırma oyununu bozmak için elinden gelen bütün gayreti sarf ettiğini kaydetti.
BBP Kadın Kolları Başkanı Tuba Karabay ise, “Şehit başkanımızın ölümünün halen aydınlatılmamış olması ülkemiz adına bir utançtır. Gündeme gelen son bilgi ve belgelerde, yaşanan olayın kaza olmadığı artık netlik kazanmıştır. Muhsin Yazıcıoğlu’na yakışan siyaseti hedef almış bir durumdayız” dedi.
BBP’nin eski il başkanlarından iş adamı Harun Oğuz, “Hepimizde izleri vardır, anıları vardır, yeri ve zamanı geldiğinde elbette anlatacağız, yaşatacağız, yaşatmaya devam edeceğiz. Ama her şeyden önemlisi başkanın şehadetinin takipçisi olacağız, bıkmayacağız, her yerde, her zaman takipçisi ve hesap sorucusu olacağız. Biz bunun bir kaza değil, bir suikast olduğunu inanıyoruz. Bu 3 günlük arama-kurtarma çalışmalarının üzerindeki sis perdesi kaldırılmadan canilere ulaşmak mümkün değildir. Biz her zaman bu 3 günün aydınlatılması için adliyeye ve kurumlara yardımcı olacağız” diye konuştu.
BBP’nin eski il başkanlarından Necati Karabay da, “Ülküdaşlarımızı, rahmetlide olsa burada bir araya getirdi. Bizleri burada birleştirdi” dedi.
BBP Genel Başkan Yardımcısı Kaptan Kartal ise, Yazıcıoğlu’nun doğalgaz parasını öğrencilere göndermesi sonucu evinin doğalgazının kesilmesi olayını anlatarak, “Bir lider düşünün ki, evinin doğalgaz parasını yatırmayıp, burs olarak öğrencilere gönderiyor. Ben bizzat şahit oldum. Evinin doğalgaz parasını göndermedi, kesildi, ama o paraları burs olarak öğrencilere gönderdi. Partinin doğalgazı kesilmiş, elektriği de kesecekler ama Muhsin Başkan o parayı tutup Ebulfez Elçibey’e gönderdi, sıkıntıları vardı” ifadelerini kullandı.
Suriye’de, Irak’ta, Bosna’da, Azerbaycan’da, Türki cumhuriyetlerde Muhsin Yazıcıoğlu’nu anlama geceleri düzenlendiğini belirten Kartal, helikopter kazasıyla ilgili olarak da bazı noktalara temas ederek, şöyle devam etti: “Adli Tıp, 3 tane sonuç gösterir mi? 3 tane sonuç; ‘birinde bakılmadı, birinde karbonmonoksit yok, birinde sadece şehit liderimizde yüzde 13, pilotta yüzde 26 oranında karbonmonoksite rastlandı’ deniliyor. Bunu sorduğumuzda, niye böyle yazmışsınız dendiğinde, ‘sehven yazdık’ diyor. Senin babanın bakkal dükkanı mı ki sehven yazıyorsun? Size güvenmeyeceğiz, kime güveneceğiz? Gizli tanık var, biz söylemiyoruz. Gizli tanık diyor ki; ‘burada 2 tane helikopter indi’ diyor. Birisi saat 17.30 civarında, biri 18.10’da, saatini yanlış hatırlayabiliyorum, indi diyor. Belki çoğunuz bilmiyorsunuzdur, arada bir de askeri Skorsky helikopter düştü, arama ve kurtarmada. Onun kaza kırımına giden adam, bizim helikopterin parçalarını söküyor. Adama diyorsun ki ‘Niye söktün?’ ‘Hatıra olsun diye söktüm’ diyor. Sonra da diyorlar ki, ‘Böyle işlerde böyle adi hırsızlıklar olur.’ Hırsızın askeriyede ne işi var? Muvazzaf asker, hırsızsa niye besliyorsun bunu. 9 ay yatıp çıktı. Çıkan 3. Yargı Paketinde özgürlükler hakimi serbest bıraktı. Bir tanesi susma hakkını kullandı, bir yıl konuşmadı. Soruyoruz, ‘Sizin burada uçaklarınız utçu mu?’ ‘Uçmadı’ diyorlar. Biraz sıkıştırılınca ‘Uçtu, ama helikoptere 78 kilometre mesafe vardı.’ Biraz daha sıkıştırınca 27 kilometreye düştü, biraz daha sıkıştırırsak 6 kilometreye düşecek herhalde. Yok mudur bunu cevap verecek biri?.” BBP MKYK Üyesi Hüseyin Döngel de, “Muhsin Başkan 28 Şubat döneminde ‘Türkiye İran olmayacak, Cezayir olmayacak, ama biz Suriye olmasına da asla izin vermeyeceğiz’ diyerek, korkusuzca haykıran, inandığı yolda dimdik yürüyen, hiçbir zaman eğilip bükülmeyen bir yiğitlik abidesidir” şeklinde konuştu.
Bbp’den Helikopter Kazası Tepkileri
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkan Yardımcısı Kaptan Kartal, Adli Tıp Kurumu’nun 3 ayrı rapor verdiğini, bu durumu sorunca da ‘sehven yazıldığı’ şeklinde cevap verildiğini söyleyerek, “Senin babanın bakkal dükkanı mı ki sehven yazıyorsun” diye sordu.