Partisinin Gaziantep şubesinin olağan genel kurulu toplantısına katılan Destici, yaptığı konuşmada, Kobani'deki (Ayn el Arap) gelişmelere değindi. İç savaşın ardından Suriye'de terör örgütlerinin türediğini belirten Destici, karışıklığın Suriye'den sonra en fazla Türkiye'yi etkilediğini söyledi.
Türkiye'nin terör gruplarına yardım etmekle suçlandığını ifade eden Destici, şöyle konuştu:
"Bu iç karışıklıktan sonra Suriye'de hem YPG, hem YPC, hem PYD, hem el Nusra, hem IŞİD gibi ne kadar terör örgütü varsa orada hortladı. Ve neticede bunun bedelini yine kim ödüyor? Birinci derecede o bölgedeki kardeşlerimiz, ikinci derecede de Türkiye. Türkiye şuanda terör gruplarına yardım etmekle suçlanıyor. Bu ayıp Türkiye'ye yetmez mi? Ve maalesef bu konular içeride iktidar ile muhalefet arasında malzeme yapılıyor. Dış politika milli politikadır. Dolayısıyla hükümetler yanlış yapsa bile bunlar dışarıda konuşulmaz, bunlar açıkça konuşulmaz. Türkiye'yi uluslararası arenada zora düşürecek, büyük Türk devletini terörist gruplara yardım ediyor damgası vurduracak hiçbir sözün, hiçbir eylemin, hiçbir davranışın doğru olmadığını düşünüyoruz, yanlış buluyoruz. Yanlışları içeride söyleriz ama ülkemizi gidip dışarıya şikayet etmeyiz."
PYD'nin, PKK'nın kolu olduğuna işaret eden Destici,"PYD'yi PKK'dan uzak tutmaya çalışıyorlar. PYD, PKK'nın ta kendisi. Dün Almanya'da PYD eş başkanı Salih Müslim'in mitingi vardı. Hangi bayraklar altında yapıldı bu miting? PKK bayrakları altında. Hangi posterler altında yapıldı? Bebek katili, terörist başı Apo'nun posterleri altında. Selahattin Demirtaş nereden emir alıyorsa, Salih Müslim de oradan emir alıyor. Murat Karayılan neyse Salih Müslim de o. Bizim bilmemiz gereken bu. Yani PKK eşittir PYD" şeklinde konuştu.
Terör örgütü PKK'nın Suriye'deki iç savaşı fırsat bilerek bölgede PKK-PYD devleti kurmayı amaçladığını dile getiren Destici, şöyle devam etti:
"Bunlar ne yaptılar? Suriye'deki iç savaşı fırsat bilerek orada 3 tane kanton bölge oluşturdular. Yani geçici yönetim oluşturdular, geçici devletler kurdular. Birisi Afrin'de, ikincisi Cezire'de üçüncüsü de Ayn el-Arap'da, yani onların Kobani dedikleri yerde. Hedefleri ne? Bu üç kantonun arasındaki Türkmenlerin ve Arapların da yoğun olarak yaşadığı bölgeleri kontrollerine geçirip aynen Barzani'nin Irak'ın kuzeyinde kurduğu gibi Suriye'nin kuzeyinde PYD-PKK devleti kurmak."
Türkiye'nin Ayn el-Arap'a müdahale etmesini terör örgütünün istemediğini, bunun oyunlarını bozacağını ifade eden Destici, "Ne zamana kadar? IŞİD saldırana kadar. IŞİD saldırınca yandım Allah dediler, çünkü baş edemediler. Öyle kalleşçe, pusu kurarak Türk askerini, Türk polisini şehit etmeye benzemiyor değil mi IŞİD ile mücadele etmek. Düz ovada bile IŞİD'le mücadele edemediler" dedi.
Türkiye, bu bölgeden kendisine sığınan tüm sivillere kucak açtığına vurgu yapan Destici, "Neticede Türkiye bütün sivillerini aldı. Alması da normal. Kim masumsa, kim sivilse herkesin alınması ve herkesin kabul edilmesi doğru bir strateji. Türkiye'nin burada yapması gereken ne? Önce kendi ülke güvenliğini koruyacak. Önce birinci derece kendi sınır güvenliğini ve iç güvenliğini, vatandaşının güvenliğini sağlayacak. Sonra da o bölgedeki vatandaşlara ne kadar yardım edebiliyorsa, uluslararası hukuk kendisine ne kadar yetki veriyorsa o bölgeye yardım edecek. Yapması gereken bu" ifadesini kullandı.
- "Hükümetin kararını doğru buluyoruz"
TBMM'de kabul edilen tezkereye HDP grubunun "hayır" oyu kullandığına dikkati çeken Destici, şöyle devam etti:
"Bunların siyasi uzantıları, HDP grubu yani PKK'nın milletvekilleri tezkereye hayır dediler. Hem diyorsun ki bizi IŞİD'den kurtar, hem de tezkereye hayır veriyorsun. Tezkere'ye neden hayır dediler? Çünkü orada bir devlet kuruyorlardı, IŞİD bu oyunu bozdu. Türk askeri gitsin oradan IŞİD'i kovsun ve bölgeyi de kendi kontrolüne alsın istemiyorlar. Çünkü, Türk Silahlı Kuvvetleri oraya girer, IŞİD'i oradan kovar ve o bölgeleri terör gruplarından temizlerse hedef sadece IŞİD olmayacak. IŞİD ile birlikte PYD'de YPG'de YPC'de hedef olacak. Onun için bunu istemiyorlar. Peki ne istiyorlar? Türk askerini gönderme, sen Afrin'den ve Cezire'den sınırını aç bizim teröristler senin sınırına silahlarıyla birlikte girsinler, hatta sen bunları ağır silahlarla donat, buradan gelsinler Suruç'a Mürşitpınar Sınır Kapısı'ndan gitsinler Ayn el-Arap'a ve oraya hakim olsunlar. İstedikleri bu. Öyle yağma yok. Türk devleti bunu yapamaz, Türk hükümet bunu yapamaz. Eğer bu talebini kabul ederlerse vatana, millete, devlete ve orada yaşayan bütün insanlara ihanet etmiş olurlar. Bunu asla yapamazlar. Şuanda yapmıyor. Yapmamalarını da biz doğru buluyoruz. Bu kararın yanında olduğumuzu da açık ve net olarak söylüyoruz."
- IŞİD bahanesiyle izinsiz gösteriler
IŞİD bahanesiyle ülke genelinde gerçekleştirilen izinsiz eylemlere de değinen Destici, "Türk hükümetinin yapması gereken şey, bu çözüm sürecinden derhal dönmesi lazım. Ve derhal terörle ve teröristle anladığı dilden mücadele etmesi lazım. Önce onların hem şehirlerimizden kökünü kazımak lazım, şehir yapılarını ve dağ kadrolarını yok etmek lazım" dedi.
Gerçek çözüm sürecinden yana olduklarını, bölge insanının taleplerinin dikkate alınmasını ve yapılan haksızlık varsa ortadan kaldırılmasını istediklerini dile getiren Destici, "Kendimiz için ne istiyorsak, onlar için aynısını istiyoruz. Çünkü Kürt, benim kardeşim. Dinsiz PKK'lının kardeşi değil. Bu şer davranışlarda inşallah milletimiz için, ülkemiz için, devletimiz için hayra vesile olur. Dualarımızla, desteklerimizle, davranışlarımızla, sabrımızla, sulhumuzla, sağduyumuzla bu şerri hep birlikte kardeşçe, omuz omuza vererek hayra çevireceğiz inşallah. Bu millet yıkılmayacak" ifadelerine yer verdi.
- Suriye'deki iç savaş
Esed rejimine karşı olduklarını, Suriye'deki Türkmenlerin, Arapların ne kadar büyük zulüm yaşadığını bildiklerini ifade eden Destici, iç savaşın bedelini Esed, yandaşları ya da oradaki Hristiyanların değil; Türkmen, Kürt ve Araplar ile Türkiye'nin ödediğini savundu.
Suriye'deki muhaliflerin Türkiye'de eğitilmesini yanlış bulduklarını da kaydeden Destici, "Türkiye asla bir başka ülkenin muhaliflerini eğitemez. Hele ki bunu Amerika'nın talimatıyla asla yapamaz. Bu yangının üzerine benzin dökmektir. Biz bunu kabul etmiyoruz, bu yanlıştır. Zaten Suriye'de çamura saplanmışız, inanılmaz zararlar görmüşüz. Bir Amerika gibi davranamayız. Biz Norveç, İsveç, Almanya, İngiltere değiliz. Biz o bölgede 5 asırdan fazla aynı devletin, aynı bayrağın altında yaşamışız. Ondan daha önemlisi 610 yılından beri kardeşiz. İslam bayrağı altında Allah'ın emriyle kardeş olmuşuz" diye konuştu.
Bu arada, tek listenin yer aldığı genel kurulda 240 delegenin oylarının tamamını alan mevcut başkan İhsan Kaya, güven tazeledi.
Bbp Genel Başkanı Destici, Gaziantep'te
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici,"Dış politika milli politikadır. Dolayısıyla hükümetler yanlış yapsa bile bunlar dışarıda konuşulmaz, bunlar açıkça konuşulmaz. Türkiye'yi uluslararası arenada zora düşürecek, büyük Türk devletini terörist gruplara yardım ediyor damgası vurduracak hiçbir sözün, hiçbir eylemin, hiçbir davranışın doğru olmadığını düşünüyoruz, yanlış buluyoruz" dedi.