Bbp Genel Başkanı Destici, Hsyk Kanun Tasarısı’nı Değerlendirdi

Bbp Genel Başkanı Destici, Hsyk Kanun Tasarısı’nı Değerlendirdi

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, HSYK Kanun Tasarısı ile ilgili olarak, “Referandumla, milletin iradesi ile yapılmış değişiklik eğer Meclis'le, kanunla yeniden düzenlenirse bunu milletin iradesine saygısızlık ve yok saymak olarak değerlendiririz" dedi.


Azerbaycan Milli Azatlık Cephesi Partisi Genel Başkanı Hürrü Aliyev ve Genel Başkan Yardımcıları, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici'yi makamında ziyaret etti. Ziyarette konuşan Destici, HSYK Kanun Tasarısı ile ilgili olarak, “Referandumla, yani milletin iradesi ile yapılmış olan değişiklik eğer Meclis’le, kanunla yeniden düzenlenirse burada 12 Eylül referandumuna bir ihanet, bu milletin iradesine saygısızlık, milli iradeyi yok sayma olarak değerlendiririz. Çünkü referandum sürecini hatırlarsa vatandaşlarımız, o süreçte hep milli iradeye vurgu yapıldı. ‘Millet ne istiyorsa biz onu getiriyoruz ve millete sunduk, milletin dediğine de herkesin razı olması gerekiyor’ dendi. Millet buna yüzde 58 ile evet verdi” dedi

Aradan üç yıl gibi kısa bir süre geçtikten sonra 17 Aralık’ta başlatılan yolsuzluk ve rüşvet operasyonu ile birlikte hükümetin yeniden bir düzenleme yapma ihtiyacı hissettiğini belirten Destici, “Bu düzenleme şuanda Meclis’te, millete gitmeden geçirmeye çalışılıyor. Hükümet Meclis’teki diğer partilerle birlikte bir anayasa değişikliği ile yapmak istiyor. Fakat Meclis’teki diğer partilerle bunu bir anayasa değişikliği ile bu düzenlemenin yapılması mümkün gözükmüyor. O dönemde iktidar partisi dışındaki bütün partiler mevcut HSYK düzenlemesine karşıydılar. Yanı referandumda ‘hayır’ tarafında durmuşlardı. Şimdi bakıyorsunuz onların tamamı neredeyse şimdi HSYK’nın yanında duruyorlar. Onlar ‘evet’ tarafına geçmiş, hükümet ‘hayır’ tarafına geçmiş pozisyonda. Bu da milletimizde şöyle bir algı oluşturuyor; herkes siyasi çıkarına göre bir pozisyon almış ve orada duruyor. Doğru olan gerçekten bağımsız bir yargı isteyen herkesin milletin yanında, adaletin, hakkın ve doğrunun yanında durması lazım” şeklinde konuştu.

“YARGI BAĞIMSIZLIĞINA İNDİRİLMİŞ DARBE OLUR”
BBP olarak yeni bir öneri sunan Destici, şunları söyledi:
“Hükümet üç dönemden sonra seçilme yasağından önce yürütme ile ilgili bir düzenleme yapmalıdır. Yürütme en fazla iki dönemliğine seçilmelidir. Yanı Başbakan ve bakanlar en fazla iki dönem görev yapabilmelidir. Yasamanın bağımsız olmasını istiyorsak yürütme yasamanın dışından atanmalıdır. Yasamanın içinden yapılmamalıdır. Ancak bu şekilde yasamanın bağımsızlığını temin edebiliriz. Yürütme de bu şekilde yargıya müdahale etmeyecek bir hale getirilebilir. Bugünkü düzenleme eğer bu hali ile yasalaşırsa bu tamamen HSYK’nın elinden yetkiler alınıp, Adalet Bakanı’na devrediliyor. Bence yargı bağımsızlığına indirilmiş bir darbe olur, hatta darbeden de öte yargı bağımsızlığını tamamen yok etmiş olur. Bütün yetkileri bakana verdiğiniz zaman o yargının bağımsızlığından kimse bahsedemez. Hükümetin yapmaya çalıştığı düzenlemeyi yanlış buluyorum. Belki bugün kendi lehlerine, kendi çıkarlarına, kendi amaçlarına kendileri ile ilgili bir takım süreçlerin üstünü örtme adına bunu yapıyor olabilirler. Uzun vadede baktığımız zaman bugün siz iktidarsınız bunu yapıyorsunuz, yarın Türkiye hangi iktidar gelirse gelsin aynı imkanları o iktidarların eline de vermiş olacaksınız. Tamamen kendi çıkarınız için Türkiye’yi, Türk adalet sistemini ve yargı sistemini büyük bir kaosa ve felakete sürüklemiş oluyor hükümet. Bence iyi düşünmesi lazım.”
Başbakanın her zaman sandığı öne sürdüğünü belirten Destici, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Eğer bir değişiklik yapmak istiyorsa, o zaman git tekrar sandığa eğer onaylatabiliyorsan millet senin dediğine ‘evet’ diyorsa biz de alkışlarız. Sandıkla geleni milli irade ile yapılan bir düzenlemeyi Meclis’te milletvekili sayınla, kanun gücü ile değiştirmeye kalkarsan bence bu demokrasi olmaz. Milli iradeye saygısızlık ve milli iradeyi hiçe saymak olur.”

“AYRIŞTIRICI VE KAMPLAŞTIRICI BİR DİL KULLANILIYOR”
“Özellikle son günlerde çok ayrıştırıcı ve kamplaştırıcı bir dil kullanılıyor” diyen Destcici, “Bu şahsen siyasi nezakete de, siyasi edebe de, siyasi ahlaka da uymuyor. Türkiye içerisinde terör grupları hariç hangi cemaat olursa, hangi grup, hangi parti olursa olsun asla bu suçlamaları hak etmiyor. Bunlar yersiz, haksız ve sayın Başbakana da yakışmayan suçlamalardır. Dün övdüklerinizi bugün yererseniz o zaman size de şüphe ile bakılır, siz de sorgulanırsınız. Onun için kelimelerin daha dikkatli seçilmesi gerektiğini düşünüyorum. Ayrıştırıcı, kamplaştırıcı bir dil yerine birleştirici, bütünleştirici bir dil kullanılması gerektiğini düşünüyorum. Bunun da en çok dikkat etmesi gerekenler yönetim noktasında olanlardır, devleti yönetenlerdir. Burada onların üsluplarına daha çok dikkat etmesi gerekir. Daha kucaklayıcı, daha hoşgörülü ve daha bir barış dili kullanmaları gerekiyor. Sabırla hareket etmeleri gerektiğini düşünüyorum. Yoksa öfke ile kalkan zararla oturur diye bir atasözümüz var. Biz ülkemizin ve milletimizin zarar görmesinden endişe duyuyoruz” şeklinde konuştu.

“AZERBAYCANLI KARDEŞLERİMİZİ KENDİMİZDEN FARKLI GÖRMÜYORUZ”
“Türk dünyasının çok önemli bir ülkesi olan Azerbaycan bizim için çok önemli" diyen Destici, "Biz Azerbaycan'ı ve Azerbaycanlı kardeşlerimizi kendimizden farklı görmüyoruz. Hem dil, hem iman hem de soydaşlık anlamında da ırk, kan ve din bağımız var. Dolayısıyla iki devlet ama tek millet. Biz bunu böyle görüyoruz. Bu şekilde de ilişkilerimizi geliştirmek istiyoruz” dedi.

Azerbaycan Milli Azatlık Cephesi Partisi Genel Başkanı Hürrü Aliyev ise, "Büyük Birlik Partisi bizler için çok değerli ve önemli bir siyasi parti. Sizler nasıl ülkenize hizmet etmek istiyorsanız bizler de kendi ülkemize hizmet etmek istiyoruz. Büyük Birlik Partisi diğer siyasi partilerden daha çok Türk dünyasına ve Azerbaycan'a önem veriyor. Bu ay sonunda yapılacak olan kongremizde sizleri aramızda görmek istiyoruz" diye konuştu

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile