Bbp Genel Başkanı Yalçın Topçu Eskişehir’de

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Yalçın Topçu, Türkiye’nin ne İran ne de Cezayir olmayacağını, birilerinin boşuna uğraşmaması gerektiğini söyledi.

Atatürk Kapalı Spor Salonu’nda yapılan Eskişehir il teşkilatının 6. olağan genel kuruluna katılan Yalçın Topçu gündem ile ilgili açıklamalarda bulundu. Topçu, Lafı eveleyip gevelemeye gerek olmadığını belirterek, "Türkiye İran olmaz, Cezayir olmaz. Birileri de boşuna uğraşmasın. Muhsin Yazıcıoğlu’nun kadroları da bu ülkeyi asla Suriye yaptırmaz" dedi.Balyoz davasını değerlendiren Topçu, "Son zamanlarda bazı cuntalar kötü niyetlerine kalkan etme gayreti gösterse de her zaman Peygamber ocağı olarak gördüğümüz çok güçlü bir ordumuz var. Yaklaşık 10 gündür gündemi Balyoz davasıyla ilgili tutuklamalar işgal ediyor. Mahkeme karar vermiş ve içinde bazı generallerin de bulunduğu kişilerin tutuklanması istenmiş. Şimdi hukukun konusu olması gereken bir olayı iktidar ve muhalefet oy devşirme vesilesi yapıyor. İktidar savcılıktan, muhalefet avukatlıktan vazgeçmiyor. Yargıya olan güveni sarsmaya kimsenin hakkı yoktur. Savcıların çeşitli iddiaları vardır, mahkeme safahatında her şey netleşecektir, itidalli ve sabırlı olmak gerekir.Neticede elbette adalet yerini bulacaktır" şeklinde konuştu.Mevcut iktidarın 8,5 yıldır tek başına iktidarda olduğunu ama halen şuna buna dokunsak mı dokunmasak mı korkusu yaşadığını belirten Topçu şöyle konuştu: " Bir yandan da muhalefete pas atıyor. İktidarla muhalefet el ele bu iş üzerinden siyaset yapıyor. Bu usulden iktidarın ve muhalefetin faydası var. Ama milletin yoktur. Demokrasinin hiç yoktur. Demokrasi mücadelesi, kaplumbağa gibi sinsi ve yavaş adımlarla değil, aslan gibi kararlı ve güçlü bozkurt gibi çevik ve hızlı adımlarla yapılır. Bu ülkede kendini milli iradenin üstünde tutan ne kadar silahlı, silahsız güç varsa hepsi adaletin önüne çıkarılmalıdır ve cezaları neyse derhal yerine getirilmelidir. Milletimizin ordusu üzerinde psikolojik operasyon yapanlar da akıllarını başlarına alsınlar. Bu bölgede güçlü bir orduya her zamandan daha çok ihtiyacımız var. Herkes sorumlu davranmalıdır. Böyle davalardan siyasi nemalanma Hesabı yapılıyorsa bunu şiddetle men ediyor ve kim olursa olsun bütün tarafları kınıyorum. Bunun yanında bir konuyu daha özellikle vurgulamak istiyorum: Bir devletin imanının birinci şartı adalettir.Devlet, adaleti her halükarda korumalı, Milletin vicdanında adaletin rencide olmasına asla fırsat vermemelidir. Geciken adalet adalet değildir. Söz konusu davalar en kısa zamanda neticelenmelidir.Milletin vicdanında şüphe doğuracak uygulamalardan, bazı kesimleri mağdur durumuna düşüren ve milletin vicdanını istismar etmeye fırsat veren uzun tutukluluk süreleri ve uzun süreli yargılamalardanbu ülkeyi kurtarmak gerekir."Türkiye’nin çok güçlü millet ve devlet olduğunu söyleyen Topçu şunları söyledi: "Özgüvenimiz var, milletimizin birlik mayasından kuvvet bulan gücümüz var, irademiz ve imanımız var. Hiçbir şekilde endişelenmeyin, sizler var olduğunuz sürece kimse bu vatanı bölemez, parçalayamaz. İşte, sahip olduğumuz bunca güce ve varlığa rağmen halen bu ülkede 10 milyon işsizimiz varsa, 9 milyon emeklimiz adeta sürünüyorsa, 5 milyon asgari ücretlimiz sefalete mahkum edilmişse, esnafımız siftah etmeden kepenk kapatıyorsa, çiftçimiz ekip biçmek yerine tarlasını boş bırakıyorsa, sanayicimiz ve tüccarımız üretimi bırakıp, sermayesini faiz ve borsaya yatırıyorsa, yoksulluk ve yolsuzluk yakamıza yapışmış bir kader gibi görülüyorsa, dış borcumuz 600 milyar dolara, cari açık cumhuriyet tarihinin rekorunu kırarak 50 milyar dolara ulaşmışsa, bölücü terör siyasallaşıp sokağa hakim olmaya çalışıyorsa bu ülkede halen Milli iradenin üstünde güç arayışında olan, namlusunu millete uzatmış bir ordu özlemi duyan mukavvadan profesörler, zayıf karakterli siyasetçiler varsa, bu tablonun müsebbipleribugüne kadar iktidar olanlar ve 8,5 yıldır iktidarda olanlardır. bu tablodan utanması gereken bunlardır. Artık zamanı gelmiştir. Bu ülkenin iktidarı da meclisteki muhalefeti de tasfiye olacak ve aziz milletimiz siyaseti, devleti ve toplumu 12 Haziranda iradesiyle yeniden formatlayacak. Bu aziz millete layık olan muktedir iktidar ise 19 yıllık geçmişinde her zaman dik durup doğru söyleyip düz yürümüş olanBüyük Birlik Partisi var."CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bir örgüte üye olacağını ifade eden Topçu, "Kendisi de bir örgüte üye olmayı gönüllü olarak istediğini söylüyor. Üye olmak istemesi tabi ki kendi bileceği bir iştir fakat bizce Türkiye’nin ana muhalefet partisinin genel başkanına yakışan iş demokrasi yanında yer almasıdır. Siyasi partiler milletin devlet idaresine uzanan elleridir. Siyasi partiler temiz yöntemlerle, meşru yollarla iktidara uzanmayı tercih etmelidirler. BBP Genel Başkanı olarak ben de diyorum ki, Siyasetçi herhangi bir güç odağının üyesi olmakla değil bu aziz milletin sıradan bir ferdi olmakla gururlanmalı ve bununla övünülmelidir. Kalkmış ben iktidara talibim diyor. Ben iktidar olmadım diyor. Sen tek başına bu ülkeyi yönettin. Senin iktidarını gördük. CHP iktidarlarında cami minarelerinden ’Tanrı Uludur’ seslerinin yükseldi. CHP iktidarları döneminde bunun yanı sıra camilerin hayvan barınağı yapıldı. Senin iktidarında bunların yanı sıra Bölücü örgütün siyasi uzantılarının Meclis’e sokulması var. Senin iktidarında Diyarbakır’a gidip kardeşi kardeşe düşman etmek var, tüp kuyrukları var" dedi.MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi de eleştiren Topçu, "Sayın Bahçeli bizim alnımız açık diyor. Bunların ensesi açık. Seçimde bunların enselerine vurun tokadı" diye konuştu."Türkiye ekonomisinin global sermayenin egemenliği altına girdiğini ifade eden Topçu şunları şöyledi:"İktidara gelen siyasi partiler üretimi artırma yerine borçlanma yoluna gitmişlerdir. Borçlar biriktikçe artık ödenemez bir hal almıştır. Gayrisafi milli hâsıladan yıllık 50 milyar dolar borç faizine gidiyor.Sayın Başbakan İMF’ye olan borcun 5.5 milyar dolara kadar gerilediğini söyleyip, bununla övünüyor. Duyan da Türkiye’nin dış borcu bitti bitecek sanıyor. Keşke bu gerçek olsa. Türkiye’nin borcu sadece IMF’ye değil ki. Uluslararası ve ulusal bankalara, bazı devletlere ve uluslarası finans kuruluşlarına olan iç ve dış borçların toplamı 600 milyara yaklaşmış durumda. Türkiye, global sermayenin istediği gibi atoynattığı boş bir saha gibidir. Vergi muafiyetinden başlayarak birçok teşvik imkânına sahiptir. Çünkü yabancı sermaye Türkiye’yi sıcak para cenneti olarak görmektedir. Dolar bazında senelik yüzde 40’laravaran kazançlar elde ediyorlar. Böyle bir imkân dünyada hiçbir ülkede yoktur. Özellikle otomotiv firmaları Türkiye’deki bu avantajları çok iyi kullanmaktadırlar. Avrupa ülkelerine yaptıkları ihracat için Türkiye’yi ucuz bir üs olarak değerlendirmektedirler. Türkiye sanayi montaj merkezi gibi kullanılmaktadır. Bunca imkana rağmen halen kendi otomotiv markasını oluşturamamış bir Türkiye söz konusudur. Türkiye’nin gerek yabancı sermayeden gerekse büyük yerli sermayeden topladığı vergi oranı oldukça düşüktür. Verginin önemli bir bölümü sabit gelirlilerden ve özel tüketim vergisinden karşılanmaktadır. Asgari ücretliden peşin olarak yüzde 30’a yakın vergi alınırken büyük sermaye çok çeşitli vergi avantajlarına sahiptir. İşte her yerde dile getiriyoruz. Dünyanın en pahalı benzinini Avrupa’nın en pahalı enerjisini biz kullanıyoruz. Bunun sebebi çok yüksek orandaki Özel Tüketim Vergisi’dir. Akaryakıtta cebimizden çıkan her bir liranın yüzde 69’u özel tüketim vergisi olarak hazineyegitmektedir. Bu orandaki bir vergi haksızlıktır, zulümdür. Türkiye’de elektrik üretimi doğalgaz üzerindençevrim santralleri marifetiyle sağlanmaktadır. En pahalı elektrik enerjisi bu yöntemle elde edilen enerjidir. Türkiye sanki mecbur gibi doğalgazla elektrik enerjisi üretmeyi sürdürüyor. Pahalı doğalgazın sebebi ise Rusya ve İran ile yapılan doğalgaz anlaşmalarıdır. Bu anlaşmalar kamuoyu ile paylaşılmalıdır. Rusya’dan doğalgazı kaç liraya alıyoruz? Daha kaç yıl daha belirlenen yüksek sabit fiyatla Bu doğalgazı almaya devam edeceğiz? Milletin istikbalini ipotek altına almayakimin ne hakkı var? Millet bu ve bundan önceki iktidarları milletin istikbaliyle kumar oynasınlar diye mi işbaşına getirdi? Doğalgaz anlaşmaları cumhuriyet tarihinin en büyük skandallarındandır.Doğalgaz anlaşmaları milli servet için milletin hazinesi için faydalı değildir. Söz konusu bu anlaşmalar en kısa zamanda iptal edilmelidir."GÖR Projesi ile ilgilide açıklamalar yapan Topçu şöyle konuştu: "Projemizin adı ‘Tam Bağımsız ve Güçlü Türkiye İçin Anlaşma’ Neler yapılacak nasıl yapılacak GÖR projesinin içinde var, Kısaca anlatacak olursak, önce mutabakatlı sivil bir anayasa, Hukuk, Yargı reformu yapılarak aynı zamanda Yüksek teknolojiye geçmek için, bilgi kalkınma hamlesi başlatarak, bilgi toplumuna geçmek, bunun içinde, Devlet-millet-sermaye ortaklığı kurmak. 3x8 =24 devlet modeline geçin! Dünya ile saat farkını kaldıracağız! Dünya ile tam entegre olacağız, nasıl mı? 3x8 =24 devlet modeli ile borsamız, bankalar, emniyet, sağlık, eğitim, üretim saatler arası çalışmayacak. Hepsi Devletle birlikte üç vardiyada365 gün 24 saat çalışacak. Mevlana hazretleri bir beytinde şöyle diyor; ’Para ile insanın münasebeti,Su ile geminin münasebetine benzer. Geminin yüzmesi için su, insanın yaşaması için para lazımdır.Ne zaman geminin içine su,insanın içine para girerse, ikisi de batar. Türkiye’de tüm insanlara yetecek kadar servet var. Türkiye zengindir. Ama siyasi iktidarlar yıllardır bu zenginliği heba ettiler. Buna dur diyecek, insanımızın her bir ferdini zenginlikle buluşturacak kadro BBP kadrolarıdır. Bu topraklara vatan gözüyle bakan herkesi kucaklayacağız. Türkiye, “Burası benim ülkem” diyen herkesin yurdu, yuvası, ekmek teknesi, gurur tablosu olacak. Gelir dağılımındaki adalet, milletin lehine değiştirilecek."BBP Genel Başkanı Yalçın Topçu’ya konuşmasının ardından ilçe başkanları çeşitli hediyeler verdi.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile