Kosova'nın başkenti Priştine'deki temasları sırasında İHA muhabirine konuşan Destici, "O dönemde herkes kapılarını kapatıp, perdelerini indirirken; o dönemde en dik duruşu gösteren ve milletine namlusunu çevirmiş tanka selam duran hareket Büyük Birlik Partisi ve onun lideri merhum Muhsin Yazıcıoğlu idi" dedi
Destici, "Biz o gün bile dedik ki, bunlar yargılansın, bunun hesabını hukuk önünde versinler. Ama o günlerde hükümet edenler bugüne kadar buna cesaret edemediler. Ta ki referandum süreci yaşandı Türkiye'de, 12 Eylül'de, biz 'eksik ama evet' dedik ve o dönemde 'evet' dediğimiz için ağır ithamlara uğradık. Eğer o gün referandumdan 'evet' kararı çıkmasaydı, bugün ne 12 Eylül yargılanıyor olurdu, ne 28 Şubat sürecinde böyle bir yargılama, gözaltı süreci, sorgulama süreci başlamış olurdu" ifadelerinikullandı
"28 ŞUBAT SÜRECİNDE SADECE TÜRKİYE DEĞİL, TÜM TÜRK-İSLAM COĞRAFYASININ GELECEĞİ İLE OYNANDI"
"Herhalde o gün 'hayır' diyenler, 'bunlar geçici 15. madde kalksa bile yargılanamaz' diyenler büyük bir mahcubiyet yaşıyorlardır" diyen Destici, konuşmasına şöyle devam etti: "Bu mahcubiyeti onların yüzünden okumak mümkün. Bu sürecin mutlaka yaşanması gerekiyordu. Türkiye adına önemli bir süreç. Çünkü bu süreçte Türkiye'nin emekleri çalındı. Bakın bunları ta Kosova'ya bile etkisi var. Türkiye güçsüzleştirildi. Türkiye'de bankaların 70 milyar doların üzeride içi boşaltıldı. O paralar Türkiye ekonomisinde olsaydı, bugün Türkiye ekonomisi dünyanın 17. değil, ilk 10 ekonomisinden biri olabilirdi. Ve buralara daha güçlü bir şekilde el uzatabilirdi. Yani sadece Türkiye'yietkilemedi, Türk-İslam coğrafyasında bütün kardeşlerimizin geleceği ile oynandı ve ülke 20-30 yıl geriye götürüldü. Mutlaka bunun hesabının verilmesi gerekiyordu."
"28 ŞUBAT MAĞDURLARINA HAKLARI İADE EDİLMELİ"
28 Şubat sürecinde demokrasi dışı yola girildiğini kaydeden Destici, "Milletin hukuku çiğnendi, milletin iradesi çiğnendi ve o gün başta başörtülüler olmak üzere, inançlı kesimlere 'şeriat geliyor', 'irtica hortladı' yalanıyla, bütün bu kesimler büyük bir baskı altına alındı ve büyük haksızlıklara uğradı. İkna odalarını kuranlar, başta o Nur Serter, dönemin İstanbul Üniversitesi Rektör Yardımcısı olmak üzere, yani bu iş üniversite ayağıyla, medya ayağıyla, siyaset ayağıyla, iş dünyası ayağıyladeğerlendirilmeli, sadece askerle sınırlı kalmamalı. Kimler bu işin mimarlarıyla hukuk önüne çıkarılmalı, hesap vermeliler. Bu dönemde zarar görenlerin de mutlaka hakları iade edilmeli ve zararları tazmin edilmelidir" şeklinde konuştu
"İLK SUÇ DUYURUSUNU YAPAN BBP OLDU"
Destici ayrıca, "Biz Büyük Birlik Partisi olarak, şimdi herkes konuşuyor da, ilk daha referandum sürecinden hemen sonra, 2011 ayının Mart ayında, bu işle ilgili suç duyurusunu yapan BBP İstanbul İl Başkanlığı idi. Yani bugün herkesin konuşması çok kolay böyle bir süreçte. Ama 12 Eylül'de, o 28 Şubat'ın en karanlık günlerinde, Büyük Birlik Partisi ve onun lideri merhum Muhsin Yazıcıoğlu'ndan başka, hatta o gün hükümet edenler bile o dik duruşu gösterememişlerdi. Bugün konuşmak kolay. Ama o gün BüyükBirlik Partisi konuşmuştu. Ve bugün 28 Şubatçılarla, başta Çevik Bir olmak üzere ilk suç duyurusu da, 3 Mart 2011 tarihinde Büyük Birlik Partisi'ne aittir. Bunun da basının bilmesini istiyorum" dedi
GÜLEFER YAZICIOĞLU: "BİZİM SÜRECİMİZ HALA SORUŞTURMA AŞAMASINDA, BU SÜRECİN HIZLANDIRILMASINI İSTİYORUM"
Kosova ziyareti sırasında Destici'ye eşlik eden merhum Yazıcıoğlu'nun eşi Gülefer Yazıcıoğlu ise, "28 Şubat biliyorsunuz çok sıkıntılı, çok stresli bir dönemdi. O zaman da Muhsin başkan, her zaman ki dik duruşunu, vakur duruşunu, korkusuz duruşunu sergiledi. Çok önemli söylemlerde bulundu" dedi.
Yazıcıoğlu, "28 sürecini yaşadık, şimdi bakıyoruz, o süreci bize yaşatan insanlar yargı önüne çıkarılıyor. Ama bizim sürecimiz üç yıl oldu. Üç yıllık süreçte henüz bizim sürecimizle ilgili bir dava açılmadı. Yıllar öncesinde olmuş olaylarla ilgili bu süreçler hızlandırılırken, bizim sürecimizle ilgili de hızlı adımlar atılmasını isterdim. Ama yine tekrarlıyorum, üç yıl oldu henüz dava açılmış değil, henüz soruşturma aşamasında. 28 Şubat'ı, 12 Eylül'ü gören yetkililerin, ülkemizi yöneten insanların üç yılönce meydana gelmiş bir olay göz ardı etmemelerini ve bu olayın da hızlı bir şekilde neticelendirilmesini istiyorum. Çünkü gecikmiş adalet, adalet değildir. Bizim adaletimizi lütfen geciktirmesinler" ifadelerini kullandı
Bbp Lideri Destici: 28 Şubat, Türk Demokrasisine Vurulmuş Kara Bir Lekeydi'
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, 28 Şubat sürecini, "Türk demokrasisine vurulmuş kara bir leke" olarak niteledi.