Partisinin İstanbul İl Teşkilatı'nın Karasu ilçesinde düzenlediği eğitim toplantısında konuşan Topçu, tırmanan terör olayları ve ekonomiye ilişkin açıklamalarda bulundu.
Türkiye'nin zor günler geçirdiğini kaydeden Topçu, ülkenin Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün terk-i dünya ettiği günden beri zor günler yaşadığını ifade etti.
Ülkenin iyi yönetilmediğini savunan Topçu, bürokrasinin siyasetin beceriksizliğinden dolayı görevini yeterince yapamadığını dile getirdi.
Türkiye Cumhuriyeti devletinin 525 milyar dolar borcu bulunduğunu anlatan Topçu, şunları söyledi: "Kanada'dan buğday alıyoruz, Romanya'dan et getiriyoruz. Sonuç itibariyle dünya üretiminin yüzde 70'ini sağlayan ürünlerimizin olduğu bir ülkede bu ürünlerle alakalı dışarıdan mal getiriyoruz. Özelleştirmedik hiçbir şey bırakmadık. 17 tane bankamız satıldı, 3 tanesi kaldı, ikisi de satılabilmek için hazırlık safhasında. Sayın Başbakan'ın ifadesiyle yüzde 13'e düşürdüm diyor ama Anadolu'yu karış karış gezen birisi olarak söylüyorum milletimizin yaşadığı işsizlik oranı yüzde 25 ile 30 arasında."
20 milyon insanın 577 lira asgari ücrete mahkûm olduğunu belirten Topçu; "Asgari ücret 599 liraya getirdiler. Yeterli mi? 600 lira maaşa mahkûm edenler 550 kişi. Onların da reva gördükleri 600 liranın 20 katına yakın maaş almaktalar. Mecliste bulunan partilerimize sesleniyorum; işsizliğin bu denli yükseldiği ülkemizde yaklaşık 307 milyon lira parayı Hazineden parti yardımı adı altında alıyorlar." diye konuştu.
"TERÖR SORUNU"
"Bölücü terörle geldiğimiz nokta bıçağın kemiğe dayanmasıdır" diyen Topçu, Meclis'te bir araya gelip, beraber olup, milli mesele olarak addedip, bölücü terör belasına çare bulmaları gerekenlerin birbirleriyle kavga ettiğini vurguladı.
Bölücü terör, ekonomik terör ve ahlaki terörün ülkeyi adeta kıskaç altına aldığını söyleyen Topçu, şu ifadelerde bulundu: "1946 Ankara Antlaşmasına göre Mehmetçik anlaşmanın 6. maddesinden hakkı var niyeyse 26 yıldır bölücü terör sınırlarımızı kevgir gibi yaparken, Mehmetçik karşıya geçip Gabar'ı arkasına alıp 75 kilometre derinlikte düz ovada konuşlanıp postalı oraya basmıyor. Oradan gelen bir kabile reisi burada en yetkili ağız tarafından 'abi' muhatabıyla karşı karşıya kalıyor. Bu manzara bakınca diyorsun ki, Allah bize yardım etsin."
Terörü halletmekle birinci sırada görevli olan insanların 'Sarıyayla Karakolu'na ulaşamadık' şeklinde ifadede bulunduğunu belirten Topçu: "Bana da o zaman şunu deme hakkı doğuyor. Anladık biz. Keş Dağları'na ulaşamadınız, Muhsin Yazıcıoğlu ve arkadaşlarına yetişemediniz. İsmail elinde telefonla konuşarak can verdi de elinizle yaptığınız karakollara nasıl ulaşamıyorsunuz? Bunu söylemek de bana düşüyor." şeklinde konuştu.