BDP’den AK Parti’ye 10’uncu Yıl Karnesi

Kaplan, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, bugün öğrencilerin yılsonu karnelerini aldığını belirterek, kendisinin de AK Parti’ye 10’uncu yıl karnesi verdiğini söyledi.

Hazırladığı karneyi gösteren Kaplan, “Sınıfta çakan, tembel bir öğrenci… Üstelik de ustalık döneminde bu karneyi alıyor” dedi.

Kaplan, notları 10 üzerinden verdiklerini ve AK Parti’nin insan hakları, işkence, kötü muamele, demokrasi, düşünce-örgütlenme özgürlüğü, adalet, AB’ye üyelik, vergi adaleti, seçim sistemi derslerinin sıfır olduğunu belirtti.

AK Parti sayesinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde 2 bin 400 mahkumiyetle Türkiye’nin birincilik kazandığını belirten Kaplan, “Ama AKP hükümetinin hakkını yememek lazım. İhale, talan, soygun, özelleştirme, satma ve kiralama konularında 10 üzerinden 10. Ayrımcılık konusunda yine 10 üzerinden 10. Dış politika maalesef sıfır. Özgürlük- güvenlik sıfır, sivil toplum ilişkileri sıfır, suni gündem yaratmada yıldızlı pekiyi verdik. Yakında çok sıkıştığı bir anda başbakan kendisini mehdi ilan edebilir; Türkiye gündemini altüst edebilir” diye konuştu.

AK PARTİ’NİN ‘P’ PLANI
AK Parti’nin sürekli plan yaptığını, çıraklı ve kalfalık planlarından sonra ustalık planlarında da sıranın P planına geldiğini ifade eden Kaplan, bu planın başlıklarını şöyle sıraladı: “Yasal alanı, legal alanı kriminalize etmek. Muhalefeti, kendisine muhalif olanları terörle mücadele adı altında çıkardığı kanunlarla terörist ilan etmek. Cumhuriyet tarihinin örfi idarelerini, istiklal mahkemelerini, sıkı yönetim mahkemelerini aratmayacak şekilde özel güvenlik mahkemeler açmak. Açılım sürecinde aslında operasyonun hazırlık safhası hareketleri yapmak. O arada polis basın kartlarıyla dolaşıyor, kamera ellerinde. Her gittiğimiz yerde en az 10 kamerayla izleniyoruz. Mobese kayıtları, gizli dinlemeler onlarda. Polis 2009’da dosya oluşturmalara başladı.

İlk yerel seçimde 50 belediye başkanlığını 100’e çıkardık; hemen KCK operasyonlarına başladılar. Bugün itibariyle de Van’daki 6 belediye başkanımız gözaltında.”

“AKP, 12 EYLÜL’ÜN RESMİ UZANTISIDIR”
Ulusal yasalar ve AB sürecinin hikaye olduğunu belirten Kaplan, “Tayyip Erdoğan’ın ağzından çıkan her kelime kanundur Türkiye’de, sultanın fermanı gibidir. Şu an Türkiye fermanlarla yönetiliyor. Büyük şef ne buyurmuşsa Türkiye’de hukuk da, kanun da odur” dedi.

Başbakan Erdoğan’ın rakiplerini terörist bahanesiyle içeri attırdığını savunan Kaplan, “Bu darbecilerin yöntemidir. AK Parti de darbecilerin resmi uzantılarıdır. AK Parti 12 Eylül darbesini resmi uzantısıdır, Kenan Evren’in yerini almıştır. Sistemli organize AKP devlet terörü uygulanıyor, şu anda uygulanan operasyonlar böyledir” dedi.

“MADONNA, ARENA’DA BAŞBAKANI SALLADI”
Başbakan Erdoğan’ın ‘partili cumhurbaşkanı’ sözlerini de değerlendiren Kaplan, “Camiden mi getirdiniz cumhurbaşkanını? Meclis Başkanını nereden getirdiniz? AKP rozeti takıyor mu? Yani AKP rozetini çıkarıp smokin giyince tarafsız mı oldular? Fiilen yine AK partililer. Ne değişti? Ha Gül, ha Çiçek, ha Erdoğan. Aynı tas aynı hamam, ne değişti? Zihniyet aynı zihniyet, düşünce aynı düşünce” dedi.

“Kötü bir sürpriz; Madonna Erdoğan’ı Arena’da salladı. ‘Arena’yı kimse dolduramaz’ diyordu. Madonna Arena’da Erdoğan’ı salladı. Biz de iddia ediyoruz Diyarbakır nevruzunda milyonları topluyoruz; bu rekorumuzu hiçbir zaman kıramayacak” dedi.

Özel Yetkili Mahkemelerin Başbakan Erdoğan’ın en güçlü silahı olduğunu savunan Kaplan, “Asla ve asla bunu kaldırmaz; burada iddia ediyorum. ÖYM’ler olmadan iktidarını koruyamaz, muhaliflerini susturamaz, toplumu bu kadar geremez. Çünkü ÖYM’ler başbakanın elinde Demokles’in kılıcı gibi her an ihtiyaç duyduğu bir kurumdur” dedi.

Bir gazetecinin, Başbakan Erdoğan’ın da ÖYM’den şikayet etmeye başladığını belirtmesi üzerine ise Kaplan, “Eğer şikayet ediyorsa yetkilerinin çok olduğundan değil, az olduğundandır. Yargı bağımsızlaşırsa toplum demokratikleşirse bu kadar acımasız bir iktidar süremez” dedi.

“CHP’NİN GİRİŞİMİNE KARŞI TEMKİNLİYİZ”
CHP’den görüşme talebi gelip gelmediğine ilişkin bir soru üzerine Kaplan, henüz randevu talebinin kendilerine ulaşmadığını söyledi.

Kaplan, “Biz hep temkinliyiz. Karşımızda düzenin üç partisi var. Tezkere arkadaşları var. Tezkere arkadaşları karşısında bizim temkinli olmamızdan daha doğal bir şey yok. Kürt sorunu bütün kurallarıyla tartışmaya açılırsa doğru olur. Onun dışındaki yöntemler farklı noktalara götürebilir. Asıl amacını hayata geçiremez” dedi