BDP Genel Başkanı Demirtaş'ın Açıklaması

DİYARBAKIR - BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Şırnak Havalimanı'na Şerafettin Elçi'nin adını verildiğini belirterek, "Hükumetin böylesi bir jestine karşı biz de Genel Merkez olarak karşılık vererek gerekli dikkatin, özenin gösterilmesi gerektiğini arkadaşlarımıza söyledik" dedi.

Demirtaş, Kayapınar Kültür Merkezi'nde gazetecilerin gündemdeki konulara ilişkin sorularını yanıtladı.

Demirtaş, Erbil'de yapılan Kürt Ulusal Kongresi'nin ilk toplantısının son derece başarılı olduğunu ifade ederek, Kürtlerin tarih boyunca hep değişik devletlerin, imparatorlukların bünyesinde özerk, otonom yaşadıklarını kaydetti.

Demirtaş, Kürtlerin siyasi birliğini sağlamasının Kürt sorununun çözümünü kolaylaştıracağını belirterek, "Erbil'de yapılacak kongre Ortadoğu'da kalıcı bir barışın gerçekleşmesi konusunda çok önemli bir rol oynayabilir. Kürtlerin hangi ülkede nasıl bir statü ile nasıl yaşamak istediği bu kongre aracılığıyla bir kez daha bütün dünyaya ilan edilmiş olacak" diye konuştu.

-Türkiye'nin Suriye'ye bakış açısı

Demirtaş, El Kaide'ye bağlı El Nusra ve benzeri grupların Kürtlere yönelik saldırısıyla ilgili bir grup milletvekilinin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nu ziyaret ettiğini hatırlatarak, görüşmede partilerinin düşüncelerini Davutoğlu'na ilettiklerini belirtti.

Türkiye'nin çok dikkatli olması gerektiğini vurgulayan Demirtaş, şöyle dedi:

"Orada çatışmaları durdurmak Türkiye'nin de yararına olur. Orada yaşayan herkes şu anda Türklerin sınır komşusudur. Onları komşu olarak kabul etmek yerine dışarıdan para militer güçlerle orayı doldurup oradaki bölgeleri işgal edip, komşumuz bunlar olacak derlerse bu de fakto durumu hiç kimse kabul etmez."

Demirtaş, şimdi orada Suriye devleti olmadığını, yapılmak istenen şeyin Suriye'de seçimler yapılana kadar geçici bir yönetim oluşturmaya çalışmak olduğunu sözlerine ekledi.

-"Çözüm süreci Türkiye'de ilerledikçe Türkiye rahatlayacaktır"

Türkiye'nin Suriye'deki Kürtlere yönelik tavrının çözüm sürecini etkileyip etkilemeyeceği yönündeki soru üzerine Demirtaş, şöyle konuştu:

"Türkiye şu anda bir çözüm süreciyle bir çok sorunu çözme şansını ve fırsatını yakalamıştır. Türkiye'nin oradaki Kürtleri gerekçe göstererek askeri bir harekata girişme ihtimalini çok zayıf görüyorum. Siyasetçiler olarak yapmamız gereken olası bir askeri müdahale sonrası ne yapacağımız değil, askeri müdahaleyi önleyecek şeyleri önceden gerçekleştirmektir. Biz de onu yapmaya çalışıyoruz. Çözüm süreci Türkiye'de ilerledikçe Türkiye rahatlayacaktır. Fakat provokasyonlara da dikkat etmek lazım çünkü orada kimin Türkiye'ye yönelik bir saldırı gerçekleştireceğini kestirmek zordur. Kürtlerin saldırmayacağı kesindir. Kürtler bu konuda kararlılar. Kürtlerin Türkiye'ye bir saldırı gerçekleştirmesinin akli, mantıki, siyasi, vicdani hiçbir gerekçesi de yok zaten. O nedenle oradan gelecek saldırıların provokasyon olduğunu şimdiden herkesin bilmesi ve ona göre hareket etmesi lazım."

Demirtaş, çözüm süreciyle ilgili kaygılarının giderilmesinin Hükümetin tutumuna bağlı olduğunu belirterek, Öcalan ile ilgili kaygıları olmadığını onun duruşunun net olduğunu belirtti.

"İkinci aşamayla ilgili olarak eylülün başında bir projenin paketin ortaya çıkması gerekiyor. Öcalan son görüşmede Hükümetin 1 Eylül'e kadar somut olarak ne yapacağını bir paket, proje halinde ortayı koyması gerektiğini belirtiyor, böyle olursa 15 Ekim'e kadar bütün bunları parlamentonun desteğiyle pratikleştirilerek üçüncü aşamaya geçilebileceğini belirtiyor" diyen Demirtaş, Türkiye'nin yüzde 95'inin hükumetin demokratikleşme adımlarını beklediğini vurguladı.

-Şırnak Havalimanı'na Elçi'nin adının verilmesi

Şırnak Havalimanı'na Şerafettin Elçi'nin adının verilmesinin iyi bir jest olduğunu vurgulayan Demirtaş, "Hükumetin böylesi bir jestine karşı biz de Genel Merkez olarak karşılık vererek gerekli dikkatin, özenin gösterilmesi gerektiğini arkadaşlarımıza söyledik" dedi.

"Öcalan, bir grup gazeteciyle orada görüşmek istiyor, basın toplantısı istemiyor. Öyle bir talebi yok" diyen Demirtaş, şöyle dedi:

"Hükumetin bu basit talepleri karşılamak yerine ayak diretmesi anlaşılır değil. Tek bir sözü ile Türkiye'deki 30 yıllık savaşı durduran biri, basınla ve sivil toplum kuruluşları ile görüşemeyecek mi? Sayın Öcalan bir mahkum değil, bir tek cümlesi ile Ortadoğu'yu değiştirebilecek bir şahıstır."

Öcalan'ın sağlığına ilişkin bir soruyu Demirtaş, "Allah'ın verdiği can Allah ne zaman tamam derse o gün çıkar. İnsanlar eceliyle de ölebilir, öldürülebilir de. İmralı adasında hiç bir sağlık güvenliği tedbiri alınmadan, böyle kendi haline bırakırsa, devlet kendi eliyle bu işi riske etmiş olur. Allah korusun orada yaşanacak en küçük bir olumsuzluğun nasıl bir faciaya yol açacağını hükumetin bilmesi ve bu çerçevede ciddiyetle meseleye yaklaşması gerekir. Kendisinin rehine pozisyonuna son verilmelidir. Sayın Öcalan'ın statüsüne dair Hükümetin artık cesur kararlar vermesi gerekiyor" diye yanıtladı.

Toplantı sonrası 'off the record' bölümüne geçildi. Bu bölümde gazetecilerin özellikle toplumsal olaylarda yaşadıkları sorunları anlatması ve yüzleri kapalı bazı kişilerin kimlik sorarak hakaret ettiğini söylemesi üzerine de Demirtaş, "Bununla ilgili biz kurumlarımıza bir genelge gönderelim, gerekli çalışmaları yapalım. Toplumsal olaylar sırasında değişik bir grup var kontrol edemediğimiz, politik de değiller. Örgütlü olsalar sıkıntı olmaz. Provokasyon amaçlı sızmaya benzeyen bir şey. Sadece size karşı değil. Hissediyoruz provokasyon amaçlı çok zorlayıcı şeyler yapıyorlar" diye konuştu.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile