Bdp Grup Başkanvekili Baluken Açıklaması

Baluken, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Suriye'nin kuzeyinde geçen hafta geçici yönetim ilan edildiğini ve bütün halkları kucaklayan demokratik bir yönetimin şekillendiğini söyledi.

Suriye'nin kuzeyindeki değişimin önünün alınamayacağı tarihsel dönemden geçildiğini ifade eden Baluken, "Türkiye'nin de Rojava'daki gelişmeler karşısında doğru tutum, doğru politika yürütmesi gerekiyor" dedi.

Bölgedeki gelişmelerin çözüm süreciyle doğrudan ilişkili olduğunu savunan Baluken, "Türkiye'nin müdahaleci pozisyonda olması ne Türkiye'ye ne Rojava'ya ne de bölge halklarına yarar getirmez. Müdahaleci yaklaşımın meşruiyet zemini yoktur. Türkiye artık Kürt Yüksek Konseyi'ni ve PYD'yi desteklemelidir. Rojava'ya sahip çıkılması, oradaki demokratik işleyişin desteklenmesi, çözüm sürecine de ivme ve güç kazandıracaktır" diye konuştu.

Baluken, çözüm sürecinin hedeflenen noktada olmadığını da savunarak, ölümlerin durmasının, tabuların yıkılmasının önemli, ancak nihai barış için yeterli olmadığını söyledi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, terör örgütü elebaşı Öcalan'ın gazetecilerle, farklı siyasi kesimlerle görüşmesinin gündemlerinde olmadığını açıkladığını anımsatan Baluken, hükümetin gündeminde çözüm süreci varsa Öcalan'ın müzakere koşullarının değiştirilmesi ve dış dünyayla bağlantısının geliştirilmesi gerektiğini belirtti.

Baluken, bir an önce farklı heyetlerin ziyaretinin önünün açılmasının ve çözüm sürecinin hızlandırılmasının tarihi önemde olduğunu dile getirdi.

-"Yakut'un açıklamaları vahim"-

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Baluken, TBMM Başkanvekili Sadık Yakut'un karma eğitimin yanlışlığıyla ilgili ifadelerini değerlendirmesinin sorulması üzerine, "Son derece vahim bir açıklama. Meclis Başkanvekili sıfatıyla böyle bir değerlendirme yapmasını büyük talihsizlik olarak görüyoruz" dedi.

Bireysel özgürlüklere yönelik müdahalenin kabul edilemez olduğunu ifade eden Baluken, "Kendisi herhalde önümüzdeki dönemde Genel Kurul'da kızlı erkekli toplantılar yapmayı planlar herhalde" diye konuştu.

Baluken, dershanelerin kapatılmasına ilişkin Meclis'e düzenleme gelmesi halinde nasıl tavır alacakları sorusunu yanıtlarken, kendileriyle paylaşılan bir şey olmadığını, tartışmaları izlediklerini vurguladı.

Dershanelerin siyasi hesaplaşma, iktidar hesaplaşması üzerinden ele alınmasının vahim olduğunu söyleyen Baluken, BDP olarak eğitim sisteminin müfredatıyla beraber baştan sona sorunlu olduğunu öne sürdü. AK Parti'nin eğitim sisteminde yapacağı düzenlemelerle dershanelere ihtiyacı ortadan kaldıracak politika ortaya koyması gerektiğini dile getiren Baluken, "Dershane açmak, özel mülkiyet hakkının da gereğidir. Özel mülkiyet hakkını hiçe sayarak, dershaneleri kapatma girişimi şeklindeki tutum doğru değil. Dershanelerin ideolojik ve politize nesil yetiştirme aracı olarak ifade edilmesini de son derece tehlikeli buluyoruz. Dershanelerin asıl işlevinin bugüne kadar bu çevrelere hatırlatılması gerekirdi" şeklinde görüş belirtti.

İdris Baluken, dershanelerin özel okullara dönüştürülmesinin de sorunlu yaklaşım olduğunu belirterek, eğitim hakkının Anayasal güvenceyle ücretsiz olması gerektiğini kaydetti.

Baluken, "Hükümet bir taraftan ücretli sistemi kaldırdığını açıklarken, diğer taraftan ücretli eğitim sistemini ortaya koyuyor" dedi.

Baluken, dershanelerin kapatılmasının ilk olarak Oslo görüşmelerinde gündeme geldiğine yönelik iddiaların hatırlatılması üzerine, bunların asılsız iddia olduğunu belirtti.

Bu iddiaları ortaya atan çevrelerin, sorunun kökenini terör örgütüne dayandırarak kendine meşruiyet alanı yaratma gayretine girdiğini savunan Baluken, "Oslo'da herhalde dershanelerden çok daha önemli tartışmalar yürütülmüştür. Bizim açımızdan ciddiye alınan ifadeler değildir" diye konuştu.