Bdp Grup Başkanvekili Buldan Açıklaması

BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, cezaevlerinde toplamda 663 kişinin ''süresiz, dönüşümsüz açlık grevini'' sürdürdüğünü, Hacı Aslan ve Adem Yıldız adındaki 2 kişinin de ölüm orucunda olduğunu bildirdi.

BDP Grup Başkanvekilleri Pervin Buldan ile İdris Baluken, cezaevlerindeki açlık grevi eylemleriyle ilgili TBMM'de basın toplantısı düzenledi.

Buldan, 12 Eylül 2012 tarihi itibariyle cezaevlerinde ''süresiz, dönüşümsüz açlık grevi'' eylemini başlatanların 51. günde olduklarını belirterek, ölümle sonuçlanabilecek tehlikeli bir sürece doğru gidildiğini öne sürdü. Açlık grevini sürdürenlerin sağlık sorunlarının ciddi düzeylere tırmandığını ifade eden Buldan, bu kişilerde görme bozukluğu, kanama, kilo kaybı, halsizlik gibi sorunların baş gösterdiğini anlattı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bir kişinin ölüm orucunda olduğuna ilişkin açıklamalarının gerçeği yansıtmadığını iddia eden Buldan, ''Siyasi irade, başta Başbakan olmak üzere, açlık grevlerinde talep edilen iki konuyu gündemden çıkarmak gibi yollara sapmaktadır'' dedi.

Türkiye'deki cezaevlerinde açlık grevi yapan tutuklu ve hükümlülerin tek tek hapishane bazında sayılarını açıklayan Buldan, toplamda 663 kişinin ''süresiz, dönüşümsüz açlık grevini'' sürdürdüğünü, Hacı Aslan ve Adem Yıldız adındaki 2 kişinin de ölüm orucunda olduğunu söyledi.

Açlık grevlerinin bitirildiğine ilişkin basında çıkan haberlerin asılsız olduğunu önü süren Buldan, 3.5 ay önce Kızıltepe'de yenilen bir yemek üzerinden açlık grevlerinin sabote edilmek ve gündemin değiştirilmek istendiğini iddia ederek, şu ifadeleri kullandı:

''Kuzu edebiyatıyla, yemek edebiyatıyla bunu sabote etmek bir Başbakan'a yakışmıyor. Bu tarihe kara leke olarak geçecek. İnsanım diyen herkesin açlık grevindekilerin bu çığlığına kulak vermesi gerekiyor. Kimse bedenlerini ölüme yatırarak şov yapmaz. En büyük şovu bu ülkede Başbakan yapıyor.''

Şakran Cezaevi'nde iki çocuğun açlık grevine başladığını, bu çocukları eylemlerinden vazgeçirmek için cezaevine gitmek üzere Adalet Bakanlığı'na başvuruda bulunduğunu anlatan Buldan, ''Adalet Bakanlığı'ndan izin talep ediyorum. İzin çıkarsa, bu çocukları ikna etmek için oraya gideceğim'' şeklinde konuştu.

BDP Grup Başkanvekili İdris Baluken de açlık grevindekilerin 40. günden itibaren vücutlarının dışarıdan gelen gıdayı reddettiğini ifade ederek, ''Kritik eşik 40. gündür. Açıklanan rakamlar, bu eşiği geçmiş olan tutsakların sayısıdır'' dedi.

Baluken, açlık grevi eylemlerine herhangi bir müdahale olmaması için uyarıda bulunduğunu belirterek, ''Bedenini ölüme yatıranlara saygılı olunmalıdır'' ifadesini kullandı.

BDP'liler hakkındaki dokunulmazlık dosyalarıyla ilgili bir soru üzerine Baluken, ''Bizim şu an dokunulmazlık diye bir gündemimiz yok. Açlık grevleriyle ilgili gündemi değiştirmek isteyenler Adalet Bakanlığı'na 'fezlekeleri gönderin' demiştir. Biz gündemimizde bu konuyu tartışmadık'' diye konuştu.

-CHP'li Ağbaba:

''Başbakanın yalnızca bir kişinin ölüm orucunda olduğu

yönündeki beyanları gerçeği yansıtmamaktadır''

-''Can kayıplarının muhtemel olduğu günlere doğru giderken

yetersiz beslenmeden dolayı kalıcı hastalıklar da ortaya

çıkabilir''

TBMM - 01.11.2012 - CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, cezaevlerindeki açlık grevlerine ilişkin bilgi kirliliği olduğunu belirterek, ''En büyük bilgi kirliliği kaynağı da başta Başbakan olmak üzere Hükümet üyeleridir. Başbakan'ın yalnızca bir kişinin ölüm orucunda olduğu yönündeki beyanları gerçeği yansıtmamaktadır'' dedi.

Ağbaba, beraberindeki Muğla Milletvekili Nurettin Demir, İçel Milletvekili Aytuğ Atıcı ve İstanbul Milletvekili Melda Onur ile cezaevlerindeki açlık grevlerine ilişkin basın toplantısı düzenledi.

Eylemleri başından beri takip ettiklerini belirten Ağbaba, 6 farklı hapishanede 50'den fazla eylemciyle görüştüklerini söyledi.

Konuyla ilgili bilgi kirliliği olduğuna dikkati çeken Ağbaba, ''En büyük bilgi kirliliği kaynağı da başta Başbakan olmak üzere Hükümet üyeleridir. Başbakan'ın yalnızca bir kişinin ölüm orucunda olduğu yönündeki beyanları gerçeği yansıtmamaktadır'' diye konuştu.

Hükümetin açlık grevleri karşısında ''deve kuşu pozisyonu'' aldığını savunan Ağbaba, bunun bedelinin genç hayatlar olmaması gerektiğini ifade etti.

''Bu eylem tarzı da bu eylemi görmezden gelen zihniyet de sorgulanmaya muhtaçtır'' diyen Ağbaba, sorunun çözümü için atılacak ilk adımın gerçekçi olmak ve bilgi kirliliğinden kurtulmak olduğunu vurguladı.

Bazı basın yayın organlarında açlık grevinin bittiğine dair haberler yapıldığını anımsatan Ağbaba, sadece destek amaçlı açlık grevi yapanların eylemi bıraktığını savundu. Ağbaba, eylemcilerin iaşe bedelinin de bakanlık tarafından kesildiğini ve açlık grevi süresince eylemcilere hiçbir şey verilmediğini öne sürdü.

Eylemcilerde kilo kaybıyla beraber çeşitli rahatsızlıklar görüldüğünü anlatan Ağbaba, şöyle devam etti:

''Heyetimiz tarafından yapılan inceleme sonucunda açlık grevinde olanların yediği ve içtiği yönünde bir bulguya rastlanmamıştır. Eylemciler kamuoyuna yansıyan talepleri dışında hiçbir talep belirtmemiştir. Görüşülen eylemcilerden hiçbiri kendisinin açlık grevine zorlandığını veya bunun için tehdit edildiğini söylememiştir.

Bazı eylemcilerin aşırı kilo kaybetmeleri ve bazı rahatsızlıkların baş göstermesi eylemciler açısından kritik günlere işaret etmektedir. Can kayıplarının muhtemel olduğu günlere doğru giderken yetersiz beslenmeden dolayı kalıcı hastalıklar da ortaya çıkabilir. Bu ülkeye bir 19 Aralık daha yaşatılmamalıdır.''

Muhabir: Ali Eyvaz- Meltem Uzun

Yayıncı: Sefa Salantur
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile