Kartal, İçel 2. Sulh Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşması öncesi konuyla ilgili olarak adliye önünde gazetecilere açıklamalarda bulundu. Kartal, BDP'li Kürkçü'nün seçim döneminde yaptığı açıklamalar karşısında kendisinin de bir basın açıklaması yaptığını, sonrasında bu açıklamasıyla alakalı olarak Kürkçü'nün kendisi hakkında suç duyurusunda bulunduğunu ve bugün de bu davanın ilk duruşmasının yapılacağını söyledi.
O tarihlerde Ertuğrul Kürkçü'nün 'Kürt için savaşmayan sosyalist, sosyalist değildir. Kürtlerin özgürlükleri, hakları verilmelidir. Demokratik bir yapı, yeni bir yurt oluşturulmalıdır. Silah namusumuzdur, namusumuzu vermeyiz, oylar da namustur, namusunuzu satmayın' gibi milletin arasında kin ve nefret oluşturacak sözler sarf ettiğini söyleyen Kartal, "Bunlar zaten basında ve kendi sitesinde yer almıştı. Ben de bunlara karşı Cumhuriyet Savcılığı'na ihbarda bulundum. İçel'de böyle bir yapının ya da böyle bir dilin olmaması gerektiğini, insanlar arasında bir kavganın yaşanmaması gerektiğini, bunun milletimize zarar vereceğini söylemiştim. Bizim sosyalist bayrağı değil de ay yıldızlı al bayrağımızın olduğunu, Kürtlerin Çanakkale'de, Anafartalar'da, Sakarya'da Türklerle beraber savaştığını, bizi kimsenin ayıramayacağını söyledim. Neticede geldiğimiz noktada Ertuğrul Kürkçü, Uludere'de bir kaza sonucu ölenlerin cenazesine giderken basının gözü önünde PKK'lı teröristlerle sarmaş dolaş oldu ve orada da 'Bana kimse bunlara terörist dedirtemez, buyurun deyin' şeklinde açıklamalarda bulundu. Ben o zaman da söyledim, o tarihte de bunların ayrılıkçı söylemler olduğunu, bunların milletimize faydası olmadığını ama belki Meclis'e girdiğinde edeceği yemine sadık kalarak Türk milletini topyekun kucaklayabileceğini düşünmüştüm. Ne yazık ki, o görüntülerden sonra bunların gerçekleşmediğini gördüm" diye konuştu.
Davaya konu olan seçim dönemindeki açıklamalarında kavganın, kinin olmadığı, sevginin esas olduğu ve paylaşıldığı, Alevi’nin, Sünni’nin, Kürt'ün, Türk'ün, Laz’ın, Çerkez'in hiçbirinin birbirinden ötekileştirilmediği, ay yıldızlı al bayrağın altında kıyamete kadar bir ve birlikte yaşama vurgusu yaptığını ifade eden Kartal, şöyle devam etti: "Ne yazık ki, onlar bunu hakaret olarak algılamış ve suç duyurusunda bulunmuş. Ben bu söylediklerimden pişman değilim. Çünkü ben sevgiden, kardeşlikten, bir barış demiyorum çünkü Kürt ile Türk arasında bir savaş yok. Türkiye'de 'Kürt sorunu' denen bir sorunun olmadığına, Türkiye'de bir terör sorunu olduğuna inanıyorum. Kürd’ün, Türk’ün, Laz’ın sorunları olabilir ama biz bunları oturup konuşabiliriz. Dilin çözemediğini el çözemez. Onların avukatı, bizim siyasi partimizle alakalı 'rolleri tartışmalı bir siyasi parti' demiş. Şükür bizim rollerimiz hiç tartışılmadı bugüne kadar. Yaptığımız belli, bir genel başkanı şehit verdik. Onun davası bu milletin birlik davası idi. Benim davam da onun davası olarak bu milletin birlik davası olmaya devam edecektir. Söylediklerimden pişman değilim, bugün de olsa aynı şeyleri söylerim. Çünkü bu milletin birlik ve beraberliğe en fazla ihtiyacı olduğu dönemdeyiz. Allah bu milletin birlik ve dirliğini bozmasın. "
BDP'li Kürkçü'den BBP'li Kartal'a 'Hakaret' Davası
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkan Yardımcısı Kaptan Kartal, BDP İçel Milletvekili Ertuğrul Kürkçü'nün kendisi aleyhine açtığı 'hakaret davası'yla ilgili olarak, "Söylediklerimden pişman değilim, bugün de olsa aynı şeyleri söylerim" dedi.