BDP'li Milletvekilleri Sinop'ta Öğretmenevinde Mahsur Bekliyor

İmralı sürecine destek amacıyla çıktıkları Karadeniz turunda, Sinop'ta protesto gösterileri ile karşılanan Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) milletvekillerinin, sığındıkları öğretmenevindeki bekleyişleri sürüyor.

Milletvekilleri ile beraber, gazeteciler ve altmış civarında Sinop öğretmenevi misafiri ve personeli de içeride mahsur kaldı. Güvenlik güçlerinin, binayı korumaya yönelik önlemler almaya devam etmesine rağmen dışarıdaki kalabalık gittikçe çoğaldı. Yaklaşık 500 kişilik bir kalabalık 7 saat boyunca binanın etrafını sararak, sürekli camları taşladı ve maytap patlattı. İçerideki birçok insan korku dolu anlar yaşadı. Dışarıda bulunan milletvekillerinin araçları ise taşlanarak ve camları kırılarak yağmalandı.

"BARIŞTAN BAŞKA BİR TALEBİMİZ YOK"

Süreç ilerledikçe gerilimin de dozu artmaya başladı.

Ara ara bulundukları odadan dışarı çıkan BDP'li milletvekilleri, güvenlik güçlerinin şefiyle tartışma içerisine girerek, kalabalığın bir an önce dağıtılmasını istedi, fakat sonuç alınamadı. İstanbul Bağımsız Milletvekili Levent Tüzel, güvenlik görevlileriyle sık sık tartışma içesine girerek, dışarıdaki insanlara müdahale edilmesi talebinde bulundu. Taleplerinin karşılanmaması üzerine akşam saatlerinde BDP'li milletvekilleri bir basın toplantısı düzenledi.

Milletvekilleri, sürecin baltalanmasına karşı olduklarını ve gerçek Sinop halkının bunları gerçekleştirmiş olamayacaklarını dile getirdi. Bu muameleye katlanmalarının, sadece barış adına olduğunu ifade eden BDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, "Bizim barıştan başka ne gibi bir menfaatimiz ya da talebimiz olabilir? Buradaki bu gençler geleceksizleştirilmiş durumdalar. Bu organize bir provokasyon. Barışın önündeki esas güçler bunlardır." şeklinde konuştu.

Bir diğer BDP Milletvekili Sebahat Tuncel ise "Karadeniz turuna başladığımızda, aslında çok olumlu başladı.

Fakat Sinop'a geldiğimizde bu çocuklarla karşılaştık. Biz bu çocukları suçlamıyoruz. Bunun arkasında bu çocukları kışkırtanlar olduğunu biliyoruz. Buradaki yerel yönetim provokasyona zemin hazırladı. Bu durum, Karadeniz halkının barış sürecine yönelik bilgi almasını baltalayan bir durum olmuştur. Zamanında çok fazla genç yaşamını yitirdi, anneler göz yaşı döktü. Bundan sonra gerçekleşecek etnik çatışmaların kimseye bir faydası olmaz." ifadelerini kullandı.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile