Bdp`liler Meclis`te

Bu parlamentonun ilk görevi, en acil görevi savaş tezkeresi olmamalıdır. Bu parlamentonun ilk görevi barış projelerini, barış tezkerelerini tartışabilmek, bu cesarete, bu öngörüye sahip bir parlamentoyla Türkiye`nin temel bütün sorunlarını en kısa sürede çözmek olmalıydı" dedi

Meclis boykotunu sona erdiren BDP`li milletvekilleri yemin etmek üzere TBMM`ye geldi. Meclise gelişinde milletvekilleri ile birlikte bir basın açıklaması yapan BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, bugün önemli bir siyasal sürecin parlamento ayağının başlangıç günü olduğunu belirtti. Her şeyden önce bütün Türkiye`ye meclisin açılışının hayırlı olması temennisini de dile getiren Demirtaş, "Parlamento tam kadro toplanamıyor maalesef. Bazı basın yayın organları bugün parlamentonun tam kadro toplanıpçalışmalarına başladığını ifade ediyor ama durum bu şekilde değil. Her şeyden önce Hatip Dicle yok, sekiz tutuklu milletvekili yok. Ve bu süre zarfında maalesef ki sekiz tutuklu milletvekilinin 1 Ekim`de parlamentoda olabilmeleri, çalışmalara katılabilmeleri için de ilgililerin en azından parlamento ve hükümet ayağının, hiçbir şekilde çaba sarf etmediğini; bu siyasi krizin çözülmesi açısından da gayret göstermediklerini izledik. Bugün parlamento büyük bir eksikle çalışmalarına başlayacak" diye konuştu

BDP grubu olarak Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve TBMM Başkanı Cemil Çiçek`in konuşmalarının ardından yemin edeceklerini belirten Demirtaş, şöyle devam etti: "Ama şunu ifade etmek istiyoruz ki; biz bir kez daha 24. dönemde parlamentonun kapısından içeri girerken, parti olarak özellikle veto döneminde veto protestolarında katledilen genç bir arkadaşımız, lise öğrencisi Halil İbrahim Oruç şahsında kaybettiğimiz bütün değerler adına bu kapıdan giriyoruz. Yine bugüne kadar inandığımız bütün değerler adına, halkların kardeşliği adına, Türkiye`nin demokratik cumhuriyete kavuşması ve Türkiye`de herkesin eşitlik hukuku, demokratik özerklik hukuku, kardeşlik hukukuçerçevesinde bir arada yaşaması için mücadele etme adına meclise giriyoruz. 24. dönem çalışmalarının 1922 yılındaki TBMM ruhuyla çalışmasını temenni ediyoruz. Bir kurucu meclis ruhuyla, Türkiye`nin hak ettiği gerçek bir halk anayasasına, sivil bir anayasaya kavuşacağı ve herkesin kendini eşit yurttaş hissedeceği bir Türkiye`yi yaratma adına parlamentoya giriyoruz. Bugün yapacağımız yemini de bir anayasa gereği gerçekleştirdikten sonra bütün halkların değerleri adına, inandığımız bütün değerler adına,Türkiye`nin bütün ezilen kesimlerinin değerleri adına çalışmalarımızı, mücadelemizi sürdürmek adına yemin törenini gerçekleştiriyoruz. İnanıyorum ki bu siyasi beklentilerimiz bizim ortaya koyacağımız fedakarlık, bizim bu yaklaşımımız diğer partiler açısından da destek görür. Bloğun şu anda içinde bulunduğu bu kadar zor duruma rağmen, her gün siyasi operasyon, her gün tutuklamalara rağmen demokratik siyasetteki ısrarı doğru anlaşılır ve hep birlikte bu süreci doğru değerlendiririz diye temenni ediyorum." "HİÇ KİMSEYE LUTFEN BURADA DEĞİLİZ" BDP olarak halkın kendilerine verdiği görev ve yetkiyle mecliste bulunduklarını ifade eden Demirtaş, "Hiç kimseye lutfen burada değiliz veya birilerine lütuf olsun diye de burada değiliz. Burada bulunuşumuz bir lütuf da değil. Bizim görevimiz halkın temsilciliğini yapmak, diyaloğu, müzakereleri geliştirerek bunun önünü açacak demokratik siyaseti parlamento çatısı altında da sürdürmektir" dedi

"ÇOK UMUTLU DEĞİLİZ" Meclisin açılışında çok umutlu ve yakın geleceğe dair büyük heyecan duyduklarını belirtmeyi çok istediklerini belirten Demirtaş, şöyle devam etti: "Ama maalesef böylesi bir atmosferde, böylesi bir tabloda meclis açılmıyor. Her gün ölümler var, cenazeler var. Dün gençler toprağa verildi, bugün cenazesi toprağa verilecek gençler var. Böylesi bir çatışma ortamında, kan, revan, gözyaşı ortamında parlamento çalışmalarına başlıyor. Bu parlamentonun ilk görevi, en acil görevi savaş tezkeresi olmamalıdır. Bu parlamentonun ilk görevi barış projelerini, barış tezkerelerini tartışabilmek, bu cesarete, bu öngörüye sahip bir parlamentoyla Türkiye`nin temelbütün sorunlarını en kısa sürede çözmek olmalıydı. Her şeye rağmen umut yaşamın gıdasıdır, biz umudumuzu yitirmeden umudu büyütmeye çalışarak bugün parlamentoda olacağız. Yıllar önce parlamentodan apar topar atılıp cezaevinde yıllarını geçiren arkadaşlarımız bugün parlamentoya yeniden giriş yapacak. Yıllar önce meclisi protesto amaçlı işgal etmiş olup da bugün milletvekili olarak girenler olacak. Yıllar önce bakanken `Ben Kürt`üm dediği için cezaevlerine, sürgünlere gönderilip de bugün parlamentoyagirenler olacak. Müslüman kimliği olduğu için dışlananlar bugün parlamentoya girecek, Süryani kimliği olduğu için dışlananlar bugün parlamentoya girecek." "PARLAMENTO HER ŞEY DEĞİLDİR, HİÇBİR ŞEY DE DEĞİLDİR" Blok parlamentoya girmekle, parlamentodaki çalışmalara başlamakta Türkiye`nin gerçek fotoğrafını parlamentoya taşımış olacaklarını belirten Demirtaş, şunları kaydetti: "Parlamento her şey değildir, hiçbir şey de değildir. Şüphesiz ki halkın iradesini temsil eden önemli,meşruiyeti güçlü bir kurumdur. Ama asıl çözümler sokağın sesiyle yükselir. Ezilen bütün kesimler sesini sokakta yükseltmelidir, taleplerini yükseltmelidir ve parlamento da sokağın, halkın sesine kulak vererek gerçek bir temsiliyet rolünü üstlenmelidir. Biz her şeyi parlamenterizme boğmadan, her şeyi parlamenterizme teslim etmeden direnişçi siyaset anlayışımızı her platformda sürdürmeye devam edeceğiz.Bir kez daha bütün Türkiye toplumuna, halklarımıza, Kürtlere Türklere, Alevilere, Sünnilere, kadınlara, erkeklere, bugün parlamentoya girecek sosyalistlere, Süryanilere, ki cumhuriyet tarihinde ilk kez bir Süryani milletvekili meclise girmiş olacak, hepimize umut ediyorum ki hayırlı olur." Demirtaş, bir gazetecinin, `Normalleşme açısından çok umutlu değilsiniz ama bu şiddetin bitmesi için` sözleri üzerine, "Bizim girişimiz doğru değerlendirilirse, bu çabalarımız karşılık bulursa her şey de normalleşebilir, inşallah da öyle olacak" karşılığını verdi