BDP'nin Kürtçe dediği isimlerin çoğu Ermenice, Süryanice ve Arapça adlardan oluşuyor

BDP'nin Kürtçe isim diye değiştirilmesini talep ettiği isimlerin çoğunun Ermenice, Süryanice ve Arapça olması dikkat çekiyor.

TBMM'de gazetecile

BDP'nin Kürtçe isim diye değiştirilmesini talep ettiği isimlerin çoğunun Ermenice, Süryanice ve Arapça olması dikkat çekiyor.

TBMM'de gazetecilere konuşan Kaplan, BDP'nin yazışmalarda ve tabelalarda Türkçe ve Kürtçe kullanımına ilişkin talebini değerlendirdi. Cep telefonu ile çektiği eski bir haritayı gösteren Kaplan, Kürtçe yer isimlerinin yer aldığı haritanın Meclis kütüphanesinin duvarında asılı olduğunu ileri sürdü. Söz konusu haritada Türkçe tek ismin yer almadığını ileri süren Kaplan, "Bütün Kürtçe yer isimlerini 1940'lardan sonra özel idareler kanunuyla tamamen değiştirdiler. Yakın zamanda bellekleri sildiler. Biz de diyoruz ki; iki dil demek bir insanın anadili dışında başka bir dil bilmesidir. Türkiye'de nüfusun üçte birinin anadili Türkçe değil. Resmi dildir Türkçe. Resmi dilin Türkçe olması benim dilimin, kültürümün, isimlerimi kullanmamın önünde engel olmamalı." ifadelerini kullandı.

Meclis kütüphanesinde olduğunu söylediği haritayı çizenlere teşekkür eden Kaplan, İdil olan kendi köyünün adının haritada Kürtçe ismiyle yer aldığını iddia etti. Kaplan, şu görüşleri dile getirdi: "İdil'in eski ismi Hazak. Peki Hazak olsa ne olacak, kıyamet mi kopacak? Bu Fransa'da, İspanya'da Belçika'da, İngiltere'de, Almanya'da, İtalya'da oluyor. Hepsinde iki dillilik var. Birileri çıkıp diyor ki, anayasa böyle diyor, partinizi kapatırız. Yeter artık."

Darbe anayasasıyla 30 yıldır yönetildiklerini hatırlatan Kaplan, "Bu isimlerimizi yazmak kadar doğal, meşru hak düşünülebilir mi? Bu sivil, pasif bir eylem biçimidir. Sivil bir itaatsizliktir. Meclis'i göreve davet ediyoruz. Anayasayı, siyasi partiler yasasını değiştirin, yasakları değiştirin. Bu olay çözülsün. 'Bunu istiyorsunuz gerginlik çıkıyor' diyorlar. Yasaklar, inkar, asimilasyon gerginlik yaratmıyor, ırkçılık yaratmıyor, hak talebi gerginlik yaratıyor. Hangi dünyada yaşıyoruz? Buradaki argüman bu. Hem Meclis Başkanlığı'na hem Avrupa Komisyonu'na bunları ileteceğiz. Bunlar demokratik hak istemleridir. Biz madem değiştirmiyorsunuz o halde biz de meşru olarak, sivil inisiyatifimizi kullanıyoruz, sivil itaatsizliğin en güzelini yapıyoruz. Bu şiddet de içermiyor. Demokratik bir hak. Son derece meşru. Bundan sonra bu hakkımızı kullanacağız." şeklinde konuştu.

Kaplan, MHP'li Osman Durmuş'un BDP'nin iki dillilik konusundaki ifadelerini 'Bir başkaldırıdır' diye nitelendirdiğinin hatırlatılması üzerine şunları söyledi: "Bir halkın dilini, kültürünü, varlığını inkar etmek yok etmek ne demektir o zaman. Evet başkaldırıdır, biz başkaldırıyoruz. Bu meşru hak için, bu kimlik, kültür hakkı için biz başkaldırıyoruz. Pasif bir başkaldırıdır, sivil bir başkaldırıdır."

Kaplan, bölgedeki bazı yerleşim isimlerinin Ermenice, Süryanice ve Arapça olduğunun, bunların da Kürtçe olarak değiştirilmesini talep edip etmediklerinin sorulması üzerine ise "Hayır. Bu isimlerin aynen korunmasını istiyoruz. Olduğu gibi yazılsın." karşılığını verdi.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile