BDP: Öcalan muhatap alınmalı

Sevahir Bayındır, Divan Başkanı seçilmesinin ardından konuşmasını önce Kürtçe, daha sonra da Türkçe yaptı. Bayındır, Türkiye'de barışa ve demokrasiye ihtiyaç olduğunu, ancak cumhuriyetin temel damarlarının tıkalı olduğunu ifade ederek “ Bu tıkanıklık ancak demokratik ve barışçıl bir anlayışla aşılabilir” dedi. Türkiye'de hak isteyen bütün ezilenlerin haklarının darbelerle yok sayıldığını, haksızlığa maruz bırakıldığını ve direnen tüm kesimler cumhuriyet tarihi boyunca bedel ödemek zorunda kaldığını söyleyen Bayındır, “Bu nedenle Türkiye'de tıkanan bu hak damarlarının açılması için bir an önce acil bir şekilde by-passa ihtiyaç vardır. Çünkü eğer hak damarları açılmazsa bu hakları tahrip eden cunta anayasası ve zihniyeti devam ettiği sürece bu iflas etmiş sistemi sürdürmek için yeni yeni cuntalar iş başında olacak ve siyasal iktidarlar da bu cuntalar gölgesinde sürecektir” diye konuştu.

“Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” sözünü anımsatan Bayındır, “Egemenlik kayıtsız şartsız halkınsa belediye başkanları kayıtsız şartsız halkın egemenleri değil midir?” diye sordu.

“Partilerimizi kapatarak bu halkın iradesini yok sayarak, siyasal darbeler yaparak amaçlarınıza ulaşamazsınız. 7 defa Kürtlerin kendi emekleriyle özgür ve demokratik Türkiye için verdikleri mücadele partilerini kapatarak demokrasi güçlerinin önünü kestiler” diyen Bayındır, Kapatılan DTP'nin eşbaşkanları Türk ve Tuğluk'un da “Kürt sorununu çözülmesi için Öcalan'ın muhatap alınmasını istedikleri için” yasaklandığını ifade ederek “Kürt sorunu gerçek anlamda çözülmek isteniyorsa muhataplarında biri de Sayın Öcalan'dır” dedi. Bayındır'ın bu sözleri üzerinde salondan alkışlar ve “Biji serok Apo” sloganları yükseldi.

-LEYLA ZANA KONGRE SALONUNDA-

Bayındır'ın konuşması sırasında salona Leyla Zana geldi. Zana, büyük alkış ve tezahüratla karşılandı. Bayındır'ın konuşmasının ardından Divan Başkanlığı'ndan gelen çağrıyla “özgürlük ve demokrasi mücadelesinde hayatlarını kaybedenler adına” 1 dakikalık saygı duruşunda bulunuldu.

-“HER KESİMDEN HER RENKTEN DUYARLILIK GÖRDÜK”

BDP Genel Başkanı Demir Çelik ise “Sistem her ne kadar bizi terörize edip ötekileştirse de haklı taleplerimizi sahiplenecek farklı kültürden insanların duyarlılığı büyüyerek toplumu kucaklayacak bir şekilde bize ışık tutuyor. Bu umut, BDP'nin daha da güçlenmesine yol açmıştır. Düne kadar adı bile anılmayan BDP, topluma dayatılan bu hukuk dışı, siyasi darbelerin açığa çıkardığı olumsuzlukları sadece Kürtlerle aşmaya çalışmamıştır. Her kesimden, herkesten, her renkten alabildiğine bir duyarlılık gördük” diye konuştu.
AKP'nin Kürtlerin örgütlü mücadelesini tasfiye etmeye çalıştığını savunan Çelik, “29 Mart'ta her türlü engellemeye, hukuksuzluğa rağmen Kürtler DTP üzerinden yüzlerce belediyeyi kazanmıştır. Bunu on yıllardır sürdürdükleri toplumu kucaklayan, toplumun hissettiği, açlığını duyduğu adalet ve eşitlik ve özgürlük duyarlılığını kendilerine sağladıkları için başarı sağladılar. Bir devlet düşünün ki haklı olan her şeyi yok sayar. Barışı isteyenlere kelepçeleri takmayı hak görür, bunun neresi adalet, bunun neresi özgürlük, sorarım size dostlar” dedi.

Çelik, Kürtler adına örgütlü mücadelenin sürdüğünü ifade ederek “Gün gelecek her türlü kuşatmaya rağmen BDP'nin Türkiye'nin demokratikleşmesi şiarı anlam bulacaktır. Her türlü engeli ve barikatı aşarak 28 yıllık darbe anayasası yerine sivil ve demokratik anayasayı gerçekleştirecek, bu anayasada insan hak ve özgürlüklerinin olduğu bir devlet şekillendirilecektir. “diye konuştu. Çelik'in konuşması sırasında partililer sık sık “Selam İmralı'ya bin selam” sloganları attılar.

-TÜRK VE TUĞLUK KONGREDE-

Çelik'in konuşması sırasında kapatılan DTP'nin genel başkanı Ahmet Türk ile milletvekilliği düşürülen Aysel Tuğluk da salona geldi. Türk ve Tuğluk partililerden yoğun alkış ve tezahürat aldı.