ŞERİFE ÇETİN - Belçika'nın Flaman bölgesi Limburg'a bağlı Leopoldsburg beldesinde yaşayan Türk kökenli Belçika vatandaşı Betül Başlık'ın belediyeye bağlı huzurevinde staj için yaptığı başvuru, başörtülü olması nedeniyle reddedildi.
Anvers'te Karel de Grote Yüksek Okulu Sosyal Hizmetler ve Pedagoji Bölümünde dört yıllık lisans eğitimini kısa süre önce başarıyla tamamlayan ve Brüksel Serbest Üniversitesinde (VUB) yüksek lisans programına kabul edilen Başlık, AA muhabirine konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Yüksek eğitimi boyunca sosyal ve akademik başarısıyla dikkati çeken Başlık, okulunda her zaman katılımcı ve olumlu bir ortamla karşılaştığını, öğretmenlerinin tesettürlü başarılı bir öğrenci olarak kendisine her zaman teşvik edici bir tutumla yaklaştığını aktardı.
Eğitimi boyunca İrlanda'da dil eğitimi alan, öğrenci değişimi kapsamında Danimarka'ya giden, Malezya'da staj yapan ve Flamanca, İngilizce, Fransızca ve Türkçe bilen Başlık, Leopoldsburg Belediyesine bağlı huzurevinde staj imkanı açıldığını gördükten sonra eğitim aldığı alanda deneyim kazanmak için başvuruda bulunduğunu anlattı.
- "Başörtünü çıkarırsan yarın işe başlayabilirsin"
Başlık, başvurusunun ardından mülakata çağrıldığını ve görüşmenin çok olumlu geçtiğini belirterek, "Görüşmedeki hanımefendi 'belediyeyi araması gerektiğini ve başörtümün sorun olup olmayacağını sorması gerektiğini' iletti. O sırada belediyedeki yetkili ise 'başörtülü olduğum için işe alınamayacağımı, başörtümü çıkarırsam işe başlayabileceğimi' belirtti. Ben de onlara 'dini inancımdan vazgeçmeyeceğimi, başörtümü çıkaramayacağımı' bildirdim ve işe kabul edilmedim." diye konuştu.
Söz konusu pozisyon için gerekli eğitimi aldığını, bunun başvuru için yeterli olduğunu ve başörtüsünün bir sorun olacağını hiç düşünmediğini ifade eden Başlık, belediyenin "Başörtünü çıkarırsan yarın işe başlayabilirsin" açıklaması karşısında şaşkınlık yaşadığını dile getirdi.
- "Dinimizden vazgeçmemizi istiyorlar"
Belediyenin "dini sembollerin" kamu iş alanlarında yasak olmasını gerekçe gösterdiğini anlatan Başlık, "Ben bu ülkenin bir vatandaşı olarak herkesle aynı haklara sahip olmak istiyorum." dedi.
Belçika'da doğup büyüdüğünü ve ülkede eğitimi aldığını aktaran Başlık, "Bana diğer Belçika vatandaşlarıyla aynı hakları vermediklerini, beni ve benim gibilerini dışladıklarını hissediyorum." ifadelerini kullandı.
Geçmişte benzer şekilde ayrımcılıkla karşılaşan birçok kişi olduğuna ve gelecekte de bu tür ayrımcılık vakalarının devam edeceğine dikkati çeken Başlık, şöyle devam etti:
"Bizden dinimizden vazgeçmemizi istiyorlar. Onlar gibi olmamızı istiyorlar ve biz bunu hiçbir şekilde kabul etmiyoruz. Bizim burada, kendi kültürümüzle, kendi inancımızla, buranın vatandaşı olarak yaşamak istediğimizi kabullenmek istemiyorlar, bu şekilde dışlamaya çalışıyorlar."
- "Özgürlükten bahseden Avrupa ülkesi herkese aynı hakları tanımalı"
Başlık, bu davranışın Belçika hükümetinin toplumun bir kesimini dışladığını açık bir şekilde gösterdiğini vurgulayarak, "Eğer bir Avrupa ülkesi özgürlükten bahsediyorsa herkese aynı hakları tanımalı." dedi.
Belçikalı arkadaşları ve öğretmenlerinden genellikle destek mesajı aldığını anlatan Başlık, çevresinde kendisini tanıyan kişilerin belediyenin kararına da tepki gösterdiğini belirtti.
Diğer yandan ön yargılı tepkiler de aldığını aktaran Başlık, "Toplumun bir kesimi entegrasyonu asimilasyon olarak algılıyor. Biz entegre olduk ama asimilasyonu kabul etmiyoruz." vurgusu yaptı.
Belçika'da Staj Yapmak İsteyen Genç Kıza Başörtüsü Engeli
Sosyal hizmetler ve pedagoji bölümü mezunu Betül Başlık'ın Belçika'da bir belediyeye bağlı huzurevinde staj yapması başörtüsü nedeniyle engellendi Betül Başlık: 'Görüşmedeki hanımefendi 'belediyeyi araması gerektiğini ve başörtümün sorun olup olmayacağını sorması gerektiğini' iletti. O sırada belediyedeki yetkili ise 'başörtülü olduğum için işe alınamayacağımı, başörtümü çıkarırsam işe başlayabileceğimi' belirtti. Ben de onlara 'dini inancımdan vazgeçmeyeceğimi, başörtümü çıkaramayacağımı' bildirdim ve işe kabul edilmedim' 'Bizden dinimizden vazgeçmemizi istiyorlar. Onlar gibi olmamızı istiyorlar ve biz bunu hiçbir şekilde kabul etmiyoruz'